• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Kasım 30, 2023
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
  • Psikoloji
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Sosyal yardımlar yoksulluğun ilacı değil

      Sosyal yardımlar yoksulluğun ilacı değil

      Cumhur İttifakı’nın bilindik taktikleri: Ah bir kavga çıksa

      Cumhur İttifakı’nın bilindik taktikleri: Ah bir kavga çıksa

      Özgür Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ı övdü; "İşbirliğine devam" mesajı verdi

      Özgür Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ı övdü; "İşbirliğine devam" mesajı verdi

      Tuncer Bakırhan 'HEDEP' ismi kararına tepki gösterdi, Yeniden Refah'ı hatırlattı

      Tuncer Bakırhan 'HEDEP' ismi kararına tepki gösterdi, Yeniden Refah'ı hatırlattı

    • Yaşam
      Fırtına, kar, sağanak... Deniz taştı, ev ve işyerlerini su bastı, çatılar uçtu

      Fırtına, kar, sağanak... Deniz taştı, ev ve işyerlerini su bastı, çatılar uçtu

      Kalbimiz Hrant’ın mezar yeridir

      Kalbimiz Hrant’ın mezar yeridir

      Türkiye'de trans olmak: Var olma, yaşam ve aktivizm mücadelesi

      Türkiye'de trans olmak: Var olma, yaşam ve aktivizm mücadelesi

      İnsanlar Yaşlandıkça Neden Daha Erken Uyanır?

      İnsanlar Yaşlandıkça Neden Daha Erken Uyanır?

    • Türkiye
      Tahir Elçi İzmir'de anıldı: ‘Em te ji birnakın’

      Tahir Elçi İzmir'de anıldı: ‘Em te ji birnakın’

      Fırtına, kar, sağanak... Deniz taştı, ev ve işyerlerini su bastı, çatılar uçtu

      Fırtına, kar, sağanak... Deniz taştı, ev ve işyerlerini su bastı, çatılar uçtu

      Türkiye’ye otopsi

      Türkiye’ye otopsi

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli yapıldı

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli yapıldı

    • Dünya
      Ortaklıkları, farklılıklarıyla: Aşırı sağın yükselişi

      Ortaklıkları, farklılıklarıyla: Aşırı sağın yükselişi

      İsrail ve Hamas arasındaki geçici ateşkes son gününe girdi: Gözler sürenin uzatılıp uzatılmayacağında, İsrail baskı altında

      İsrail ve Hamas arasındaki geçici ateşkes son gününe girdi: Gözler sürenin uzatılıp uzatılmayacağında, İsrail baskı altında

      Kobane Davası: 'Şüpheden sanık yararlanmıyor, iddia güçleniyor'

      Kobane Davası: 'Şüpheden sanık yararlanmıyor, iddia güçleniyor'

      Sömürge törpüsü: İsrail’e mahpus olmak

      Sömürge törpüsü: İsrail’e mahpus olmak

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Hadislerin İncelemesi -1

      Hadislerin İncelemesi -1

      Ortaklıkları, farklılıklarıyla: Aşırı sağın yükselişi

      Ortaklıkları, farklılıklarıyla: Aşırı sağın yükselişi

      Sömürge törpüsü: İsrail’e mahpus olmak

      Sömürge törpüsü: İsrail’e mahpus olmak

      Türkiye’ye otopsi

      Türkiye’ye otopsi

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli yapıldı

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli yapıldı

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Mikroplastik Nedir? Canlılara ve Çevreye Nasıl Zarar Verir?

      Mikroplastik Nedir? Canlılara ve Çevreye Nasıl Zarar Verir?

      Filistin sorunu paneli yapıldı

      Filistin sorunu paneli yapıldı

    • Fotoğraf & Karikatür
      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Başka Türlü | Tamam da, dezenformasyon hangisi?

      Başka Türlü | Tamam da, dezenformasyon hangisi?

      Uykusuz'dan maden faciası kapağı: Size de fıtrat mı dediler?

      Uykusuz'dan maden faciası kapağı: Size de fıtrat mı dediler?

    • Kitap & Dergi
      Kitap Fuarı 40 yaşında

      Kitap Fuarı 40 yaşında

      Haftanın öne çıkan kitapları

      Haftanın öne çıkan kitapları

      Haftanın öne çıkan kitapları

      Haftanın öne çıkan kitapları

      Hedef gösterilen Ataol Behramoğlu'nun Bitlis'teki okur buluşması engellendi

      Hedef gösterilen Ataol Behramoğlu'nun Bitlis'teki okur buluşması engellendi

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Besim F. Dellaloğlu

Besim F. Dellaloğlu

Toplumu yeniden üretmek

Mayıs 27, 2021 Alıntı Yazılar 0 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Her şeyi ekonomik büyümeye indirgemek, ekonomik büyüme için bile yeterli bir strateji değildir. Sadece maddi altyapıya yatırım yaparak bir ülke kalkınamaz.

Türkiye’nin en önemli sorunu ürettiğinden daha fazla tüketiyor olmasıdır. Üstelik bu, kuşaklar boyunca devam edegelen bir olgudur. İşin önceliği elbette ekonomidir ve bunu en tipik göstergesi her yıl tekrarlanan cari açıktır, birikmiş borçlardır. Ama ürettiğinden daha fazla tüketiyor olmak sadece ekonomik bir mesele değildir. Hatta ekonomik üretimsizlik çok daha derin, yapısal bir toplumsal özelliğin sadece bir tezahürüdür. Türkiye toplumu epey bir zamandır kendini düzenli bir biçimde daha kaliteli olarak üretmekte ciddi sancılar çekmektedir.

Toplumun kendini asgarî bir kalitede düzenli bir biçimde yeniden üretememesinin bence en temel nedenlerinden biri, önceliklerin yanlış belirlenmiş olmasıdır. Tipik bir modernleşme toplumu olma alameti olan acilcilik, hızlı kalkınmacılık, hep bir menzile yetişme paniği aslında yeniden üretimde ekonomik büyümeyi öncelikli kılmıştır zihniyetsel olarak. Yani önce Türkiye iktisadî olarak kalkınacak, kişi başına düşen GSMH belli bir seviyeye gelecek, ancak ondan sonra eğitim, kültür, sanat gibi “garnitür” konuların kıymeti bilinecektir.

Oysa ister bir hayranlık konusu ya da bir nefret nesnesi olarak referans alınan Avrupa tecrübesi bu şekilde kalkınmamış; modernlik ve medeniyeti böyle üretmemiştir. Avrupa, Rönesans’tan itibaren önce bir Edebiyat Cumhuriyeti ya da geniş bir kültürel kamusal alan üretmiştir. Politik ulus-devlet ve ekonomik kalkınma bu kültürel temel üzerinde gerçekleşmiştir. Başka bir biçimde söylersem Avrupa tecrübesi sözel olanı, sayısal olanın önünde tutmuştur genellikle.

Avrupa dediğimizde pek çoğumuzun ilk aklına gelen Sanayi Devrimi’dir. Oysa Sanayi Devrimi bir neden olmaktan çok, bir sonuçtur. Bugünkü Avrupa’yı mümkün kılan daha çok Matbaa Devrimi ve onun Rönesans ile çakışmasıdır. Aslında kitap ilk sanayi ürünüdür ve öncelikle Edebiyat Cumhuriyeti’nin, sonra da ulus-devletin arkasında o vardır. Yani Sanayi Devrimi’ni de, modern ulus-devleti de üretecek kişileri işte bu kültürel kamusal alan inşa etmiştir.

Osmanlı-Türkiye tecrübesinin merkez/çevre, iktidar/muhalefet tüm katmanlarıyla bazı dozaj farkları göz ardı edildiğinde bu konudaki yaklaşımları benzerdir. Belki de III. Selim’den beridir modernleşme hikâyemiz aslında sayısal olanı sözel olana öncelemenin hikâyesidir. Dolayısıyla bu sözel/sayısal dengesi meselesinin Türkiye’nin kendini yeniden üretimde kuşaklarıdır asgarî kaliteyi üretememesinin temeli olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

Her şeyi ekonomik büyümeye indirgemek, ekonomik büyüme için bile yeterli bir strateji değildir. Sadece maddi altyapıya yatırım yaparak bir ülke kalkınamaz. Ekonomik kalkınma için bile öncelikle kaliteli yurttaş, dolayısıyla kaliteli toplum üretmeyi becerebilmek gerekir. Yani kaliteli yurttaşlardan oluşan, kaliteli toplumların daha zengin olmaları eşyanın tabiatına uygundur. Sanılanın aksine, kalite zenginliğin bir türevi değildir, zenginlik kalitenin bir türevidir.

Dolayısıyla, bu konuda gündelik siyasetin bileşenlerinin ya da mevcut ideolojilerin arasında bir tercih yapmak kadar, toplumsal zihniyette neredeyse genetikleşmiş doğru bilinen yanlışları tespit etmek de önemlidir. Yapısal sorunlarla sadece gündelik siyasetin terminolojisiyle baş etmek pek mümkün değildir. Bu konu neredeyse III. Selim’den beri Osmanlı-Türkiye tecrübesinin genetik bir sorunudur. Sorunun farkına varmak, çözümüne girişebilmenin öncelikli koşuludur.

Bu meselenin kronik boyutu büyük ölçüde işte bu minvaldedir. Modernleşme hikâyemizin en ciddi stratejik hataları Müfredat ve Maarif alanında vuku bulmuştur. Ancak meselenin kronik boyutu yanında bir de akut denebilecek yönleri vardır. Akut derken kastım meselenin Türkiye tarihinin en azından benim bizzat şahit olduğum bölümündeki görünümüdür. Akut açıdan bu kendini yeniden üretememenin giderek bir tür kitlenmeye yol açtığı bile söylenebilir.

Ömrühayatım esasındaki veriler ışığında sözünü ettiğin kitlenme konusunda en önemli dönemecin 12 Eylül 1980 olabileceğini düşünüyorum. Gazete Duvar’da daha önce yazdığım “Bir 12 Eylül Muhasebesi” yazısında ifade etmiştim, 12 Eylül ile birlikte bu ülkenin en iyi yetişmiş gençlerini toplumsal envanterinden düştüğünü. Neredeyse bir savaş etkisi yaptı 12 Eylül toplumsal olarak. Bu yazının terminolojisiyle söylersem, en kaliteli üretimi olan gençleri, ülkenin hamuruna katkılarını içselleştiremeden gömmüştür.

Ondan sonra da zaten üretim/tüketim dengesinin yakası hiçbir zaman bir araya gelmedi. 1980’lerin neo-liberal dalgalarıyla birlikte de ülkenin temel motivasyonu zaten üretmeden tüketmek şekline büründü. 28 Şubat olduğunda Türkiye’de yurttaş başına düşen okulda geçirilen süre 3.6 yıldı. Bugün bu rakam 6’nın üzerine çıktı. Ancak Avrupa’ya baktığımızda ortalamanın 10’un üzerinde olduğunu görüyoruz. Yani Türkiye kaliteli yurttaş üretmekte sistematik bir biçimde zorluk çekiyor. Üstelik bu söz ettiği meselenin sadece niceliksel boyutu. Niteliksel açıdan bakarak bu süreler zarfında çocuklara, gençlere nasıl bir yükleme yapıldığını da sorabiliriz. Bu açıdan durumun daha az vahim olduğunu söylemek de mümkün değil. Umarım ileride beni gerçekten çok üzen bu “nitelik” meselesini ele alacak mecalim olur.

  • Kaynak DUVAR

Yorumunuzu bırakın


İlgili Haberler

Alıntı Yazılar

ABD, Gazze savaşının neresinde?

Hamas militanları 60 yıllık Filistin direniş tarihinde ilk kez İsrail denetimindeki bölgeleri ele...
Alıntı Yazılar

Savaşın İsrail’e taşınması neleri değiştiriyor?

Son tırmanıştan önce dans sırası Suudilere gelmişti. Veliaht Prens Selman geçen ay BM Genel Kurulu...
Alıntı Yazılar

Ellerindeki boş tencereyi de kaybetmekle korkutuldular!

Ellerinde boş tencere vardı; bırakın bu boş tencerenin dolusunu talep etmek, “terör” ve kaos...

ZAMAN AKIŞI

Kas 29 16:34
Gündem

Sosyal yardımlar yoksulluğun ilacı değil

Kas 29 15:44
Emek

Emeklilerden sazlı sözlü eylem: 10 Aralık’ta Ankara’da yapılacak mitinge çağrı yaptılar

Kas 29 14:02
Eğitim

Eksi dokuz netle 4 yıllık üniversite

Kas 29 13:59
Ekonomi

TÜİK verileri: Ekonomiye güven kasımda geriledi

Kas 29 13:56
Gündem

Cumhur İttifakı’nın bilindik taktikleri: Ah bir kavga çıksa

Kas 29 13:46
Kültür & Sanat

TBWA/İstanbul’un BirGün için hazırladığı projeye Kristal Elma ödülü

Kas 28 16:43
Arkasayfa

Hadislerin İncelemesi -1

Kas 28 16:34
Bilim & Teknoloji

Elektrikli arabalarda gerçekten yangın tehlikesi var mı?

Kas 28 16:15
Bilim & Teknoloji

WhatsApp’ın web ve masaüstü sürümü için özellik geri dönüyor

Kas 28 16:13
Sağlık

Fazla kilolar reflüyü arttırıyor

Kas 28 14:55
Ekoloji

Kuzey Avrupa’dan Diyarbakır’a kuş göçü: İlkbahara kadar kalacaklar

Kas 28 14:12
Ekonomi

Türk-İş hesapladı: Açlık sınırı asgari ücreti 2 bin 623 lira geçti

Kas 28 14:04
Sağlık

Hep yeşilini tüketiyoruz oysa siyahı şifa deposuymuş! Üstelik 1 kaşık tüketmek yeterli oluyor

Kas 28 13:54
Gündem

Tahir Elçi İzmir’de anıldı: ‘Em te ji birnakın’

Kas 28 13:35
Gündem

Ortaklıkları, farklılıklarıyla: Aşırı sağın yükselişi

Kas 28 13:17
Ekonomi

Asgari ücrette geri sayım başladı: Hangi rakamlar konuşuluyor?

Kas 28 13:15
Gündem

Özgür Özel, İmamoğlu ve Yavaş’ı övdü; “İşbirliğine devam” mesajı verdi

Kas 28 13:09
Gündem

Tuncer Bakırhan ‘HEDEP’ ismi kararına tepki gösterdi, Yeniden Refah’ı hatırlattı

Kas 28 12:55
Sağlık

Bir hekim günde bin rapora imza atıyor!

Kas 28 12:53
Ekonomi

Kira krizine karşı ‘ev arkadaşlığı’

Kas 27 14:58
Gündem

İsrail ve Hamas arasındaki geçici ateşkes son gününe girdi: Gözler sürenin uzatılıp uzatılmayacağında, İsrail baskı altında

Kas 27 14:17
Gündem

Kobane Davası: ‘Şüpheden sanık yararlanmıyor, iddia güçleniyor’

Kas 27 13:55
Gündem

Sömürge törpüsü: İsrail’e mahpus olmak

Kas 27 13:40
Ekonomi

Kuzu etine 15 günde 45 lira zam

Kas 27 13:35
Gündem

Fırtına, kar, sağanak… Deniz taştı, ev ve işyerlerini su bastı, çatılar uçtu

Kas 27 13:04
Arkasayfa

Türkiye’ye otopsi

Kas 27 12:59
Kültür & Sanat

’14. İtalyan Sinemasıyla Buluşma Günleri’ başlıyor

Kas 27 12:36
Gündem

Batı’da savaş yorgunluğu: Biden-Scholz Planı

Kas 27 12:09
Gündem

Türkiye ve Almanya’da Anayasa Mahkemesi tartışması

Kas 26 19:51
Arkasayfa

TANRI’NIN İDEOLOJİSİ (8)