Hükümet iki aydır başkent Bangkok’un merkezinde bir kamp kuran eylemcilere burayı boşaltmaları için dün gece yarısına dek süre tanımıştı.
Protesto hareketine verdiği destek dolayısıyla ‘Kızıl General’ diye anılan Tümgeneral Hattiya Savadispol’un başından vurulduğu ve durumunun ağır olduğu bildiriliyor.
Bu sırada kentin bu bölgesinden bir patlama ve başka silah sesleri de duyuldu. Bu nedenle yaralanan başkaları da olmasından endişe ediliyor.
Tayland Başbakanı ise başkent ve çevresinde uygulanan olağanüstü hal önlemlerini 15 kenti daha kapsayacak şekilde genişletme kararı aldı.
Ordu, Bangkok’ta iş merkezlerinin bulunduğu Silom semtinde yaklaşık üç kilometrekarelik bir alana yayılan kampı kuşatmak için öğle saatlerinde harekete geçmişti.
Amaç kampı dağıtmak
Halktan bölgeyi terketmeleri, işyerleri ve dükkanların da yerel saatle 18.00’de kapanması istendi.
Bölgede toplu taşıma hizmetleri de durduruldu. BBC Muhabiri Rachel Harvey, elektriğin kesilmesiyle kampın yer yer karanlığa gömüldüğünü, ancak yüksek sesle çalınan müziğin sürdüğünü söylüyor.
Hastaneye kaldırılan Tümgeneral Hattiya, eylemcilere verdiği destek nedeniyle görevinden geçici olarak alınmıştı. Hattiya kendisini Kızıl Gömleklilerin askeri stratejisti olarak niteliyordu.
Olayın nasıl geliştiği henüz açıklık kazanmadı. Ancak New York Times, generalin muhabirlerinden birine mülakat verdiği sırada vurulduğunu bildiriyor.
Hareketin sözcülerinden biri, BBC’ye açıklamasında generali bir keskin nişancının vurduğunu öne sürdü.
Ordu sözcülerinden birisi daha erken saatlerde bölgeye hakiki mermi kullanan keskin nişancılar da sevkedildiğini söylemişti. Tayland hükümeti henüz olayla ilgili açıklama yapmadı.
Eylemlerine iki ay önce, erken seçim düzenlenmesi talebiyle başlamış olan göstericiler mücadelelerini, kırsal kesimlerde yaşayan yoksulların elit kesime karşı giriştiği bir “sınıf savaşı” olarak nitelendiriyor.
Muhalif göstericiler, hükümetin 10 Nisan’da yaşanan olayların sorumluluğunu üstlenmesini istiyor.
Hükümetin kampı dağıtmak için bir önceki girişimi sırasında yaşanan bu olaylarda, 19 protestocu, 1 gazeteci ve 5 asker hayatını kaybetmişti.
Göstericilerin ve hükümetin temsilcileri daha bir kaç gün öncesine dek uzlaşma arıyordu.
Hatta, Başbakan Abhisit Vejjajiva, 14 Kasım’da erken seçime gitme sözü bile vermişti. Ancak masaya getirilen ek talepler ardından Başbakan tavrını sertleştirdi ve vaadini geri çekti.
Taksin Şinavat’a destek
Gözlemciler, çoğunlukla Tayland’ın yoksullarından oluşan Kızıl Gömlekliler’in, eski başbakan Taksin Şinavat’ı desteklediklerini belirtiyor.
Taksin, 2006 yılında iktidardan indirildiğinde, beş yıldır başbakanlık görevini sürdürüyordu.
Kırsal kesimdeki yoksullar arasında popüler olan Taksin, bu kesimlere sağlık güvencesi ve eğitim için fon ayırmıştı.
Darbeden 18 ay sonra seçim yapıldığında, Taksin yurtdışında sürgünde olmasına rağmen, devrik başbakana destek azalmamıştı.
Tayland’ın kuzey ve kuzeybatısındaki seçmenler, Taksin’in müttefiklerini iktidara taşımışlardı.
Ancak, Taksin yanlılarının seçtiği hükümet, bir dizi mahkeme kararı ve protesto gösterisi ile karşı karşıya kalmış, sonunda da iktidardan indirilmişti.
Bunun üzerine kendilerini Kızıl Gömlekliler olarak adlandıran ve resmi adı Diktatörlüğe karşı Birleşik Demokrasi Cephesi olan muhalif blok 2009 yılı Mart ayından itibaren sokak gösterilerine başladı.
Hareketin üyelerini genellikle Bangkok’un dışında yaşayan tarım işçileri oluşturuyor.