TRT Haber’in Çarşamba günkü başlığı şuydu: “PKK şüphelisi kadın havalimanında yakalandı.“
Haberin devamında „MİT İzmir Bölge Başkanlığı, terör örgütü PKK/KCK’nın Avusturya’daki dernekleri içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği ileri sürülen D.Ç’nin, İzmir’den Avusturya’ya yolculuk etmek için Adnan Menderes Havalimanı’na gideceğini tespit etti.
„Bunun üzerine havalimanı çevresinde önlem alan İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, zanlı kadını düzenlenen operasyonla yakaladı“ diyordu.
D.Ç kimdir?
İsmini bilmem, tanımam. Devletin haber ajansı ona ‘PKK şüphelisi’ dediğine göre belli ki Kürt!
Bu habere konu kişi D.Ç yerine siz de olabilirdiniz.
Avrupa’daki yurtsever Kürtler ve sol demokratik çevreler örgütlüler ve tümü Erdoğan’a muhalif. Etrafımızda bildiğimiz herkes Türkiye’ye ayak bastıkların da D.Ç gibi ‘terörist’ suçlamasına maruz kalabilirler.
Gitme gerekçeniz her ne olursa olsun kırk kere düşünün!
Gitmeye veya kalmaya öyle karar verin.
Son sekiz ayda Avrupa’dan Türkiye’ye seyahate gidip orada gözaltına alınan veya tutuklanan kaç kişi var?
Ben bilmiyorum.
Bilen var mı?
Türkiye hükümetinde bunun envanteri var. Onlar bunu kamuoyu ile paylaşmıyorlar.
Avrupa’daki sivil toplum örgütlerin de bunun bir envanteri yok.
Türkiye bir diktatörlük ve bu diktatörlük uyduruk gerekçeler ile insanları hapsediyor.
Avrupa’daki bir kültür kurumuna üye olmanız veya herhangi yasal demokratik bir kitle örgütünde çalışmanız sizi Türkiye’de ‘terörist’ yapabilir.
Bir sosyal medya paylaşımınız, telefonunuz da gördükleri bir müzik bir fotoğraf veya bir yazınız Erdoğan ve onun yönetimine hakaret olarak görülüp gözaltına alınabilirsiniz.
Cezaevleri dolu… Bir de siz gitmeyin.
Derim ki;
Siz Türkiye tatilinizi birazcık daha erteleyin Erdoğan gidici…
Bilin ki;
Cezaevine girmeniz diktatörü güçlü yapar.
Bilin ki;
Orada olmanız demokrasi mücadelesi ve onun kurumlarını mecalsiz kılıyor.
Bilin ki;
Cezaevine girerseniz ben üzülürüm…!
Mesela Başkanlıkları kendisini atıyor.
Mesela Ekonomi kötü. Ekonomi o kadar kötü ki küçücük Katar’dan ikinci el makam uçağı almaya heves etti lakin almaya parası yetmedi.
Neyse ki Emir sadaka olarak verdi de binebilecek…!
Adamın işi zor!
Neden mi?
Mesela nereye gitse yanında damadı, Fidan ve Akar var. Damat ona göbekten bağlı.
Pekki ya Fidan ve Hulusi?
Fidan bir ara Davutoğlu’nun kayığına girmişti, Hulusi ise 15 Temmuz 2016 akşamı Akın Öztürk’e göz kırpıyordu.
Erdoğan’a vermedikleri direksiyon kalmadı.
O kadar ki adamcağız direksiyona koşturmaktan ayağındaki ipi görmüyor.
O ip geriliyor…
Biliyorum Türkiye’de sevdikleriniz var ve özlüyorsunuz lakin az daha sabır edin;
Düştü, düşecek…