Çukurova’da üretim durma noktasına geldi. Üreticiler kışlık sebze ekimi yapamadı. Bu kış sebzelerin pahalı olması beklenirken ZMO Adana Şube Başkanı Tayakısı “Krizin etkileri yaza kadar devam edecek” dedi.
Melisa AY
İklim krizi ve yanlış tarım politikaları, bu yaz her tarım ürününde krize yol açtı. Üretici emeğinin karşılığını alamazken yurttaş da gıdaya erişmekte güçlük yaşadı. Artan maliyetler ve düşük alım fiyatlarının yanı sıra üretici serbest piyasanın eline terk edildi. İklim krizinin yol açtığı kuraklığın bedelinin de sulamaya getirilen kotayla çiftçiye ödetilmek istenmesiyle üretim durma noktasına geldi.
Yurdun en verimli arazilerinden olarak tanınan Çukurova’da üreticiler, ‘tarımın merkezi’nde tarıma devam edemez halde. Yanlış sulama politikaları ve iklim krizi geçtiğimiz haftalarda Seyhan Sol Sulama Birliği’nin çiftçilere “Kışlık ürün ekimi yapmayın” uyarısında bulunmasına yol açmıştı. Tarım Bakanlığı ve Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’ne bağlı birlik, kışlık ürün ekimine devlet tarafından sulama imkânı tanınmayacağını açıkladı. Üreticilerin sulama için kendi yöntemlerini bulmaları gerektiği bildirildi. Sulama yöntemlerine erişimi olmayan ve maliyetleri karşılamakta güçlük çeken üreticiler, bu kış Çukurova’da ekim yapmama kararı aldı.
Çukurova’da tarım takvimine göre başlaması gereken kışlık sebze ekimi de bu sebeple başlamadı. Sulama krizi ve etkilediği ekim döneminin, önümüzdeki yaza kadar hissedilecek üretim problemlerine yol açması bekleniyor. Turfanda üretimin de merkezi olan Çukurova’da sebzelerin yanında karpuz ve kavun gibi erken bahar ürünleri de ekilemeyecek. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Ahencan Tayakısı, BirGün’e yaptığı değerlendirmede “Hem üretici hem de tüketici çok büyük bir darbe yedi” diye konuştu.
Tayakısı, “Üreticimiz ekim yapmama kararı aldı. Yalnızca nehir kıyısında olan ve sulama için pompası bulunanlar ile kuyu suyu kullanabilenler ekime başladı. Bunun arz-talep dengesini çok ciddi değiştireceği ortada” diye konuştu.
Bu yıl bölgede pırasa, lahana, ıspanak, marul ve turp gibi ürünlerin ekilmediğini anlatan Tayakısı, “Patates, yeşil soğan da ekilemiyor. Zaten 2 dal yeşil soğan tezgahlarda 10-15 liralara ulaştı, bu fiyatlar daha da yükselecek. Tüketici bu kış yeşil soğanı da yiyemeyecek” dedi.
Tayakısı’ya göre barajların kurumasının önemli sebeplerinden biri DSİ’nin öngörüsüz politikaları oldu. Tayakısı, “Kışın başında kar gelecek hesabı ile suyun tamamını boşalttılar. Ancak kuraklığı hesaba katamadılar. Yağış olmadı, su bitti. Şimdi ocak ve şubat ayında tüketici gerçekten sorun yaşamaya başlayacak” diye konuştu.
Bu yıl yaz hasadında da sorunlar yaşandığının altını çizen Tayakısı, temel girdi maliyetlerindeki vergi yükünüde hatırlattı. Tayakısı, “Üretici pamuğu 29 liraya mal etti ancak 22 liradan satamadı. Mısırın maliyeti 11 lira iken satış fiyatı 8 lirada kaldı. Hesaplamalarımızı iktidara duyurmaya çalıştık ancak bize itibar edilmedi. Çiftçilerini yüzde 100 sübvanse eden ülkeler varken bizim çiftçimiz vergi yükünün altında ezildi. Çiftçi sadaka istemiyor. Yat sahibinin mazotundan alınmayan vergi gıdaya erişim sağlayandan alınıyor” dedi.
Tarımsal ürünlerde ithalatın yerli üretime verdiği zarara dikkati çeken Tayakısı, “İktidar ithalata sarıldı, burada kan ağlayan üreticiye sırtını döndü. İthalat, üretimde tüm dengeleri bozdu, üstüne bu zorluklar eklendi.
Çukurova’da sebze ekiminin küçük ölçekli çiftçiler tarafından yapıldığını hatırlatan Tayakısı, “Sebzeciliği aileler yapar. Onlar bu kışı boş geçirecek. Narenciye bahçesi olmayanın zaten eli kolu bağlandı. Bahçesi olan da ayrı zorluklarla boğuşuyor. Bu susuzlukta yanlış politikalar sebzeciyi bitirecek. İktidarın yanlış politikası yüzünden çiftçiler tarımı terk edecek” uyarısında bulundu.