Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, Meclis önünde basın açıklaması yaparak “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nı protesto etti.
Yüksel Caddesi’nde toplanan çevre dostları, Meclis önüne kadar yürüdü. Polis, “Suyun ticarileştirmesine hayır” yazılı önlük giyen platform üyelerini önlüklerini çıkarmadan yürüyemeyeceklerini söyleyerek önlerine barikat kurdu. Yaşanan tartışmanın ardından önlüklerini çıkarmayı kabul etmeyen çevreciler, “Uyarıyoruz tabiatı yok edecek yasaya izin vermeyeceğiz” yazılı pankart ve taleplerinin yazılı olduğu dövizleri açarak yürüyüşlerini gerçekleştirdi.
Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu adına basın açıklaması TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu yaptı. “AKP her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen bir partidir” diyen Bilaloğlu, “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nın, İkizdere Vadisinin HES projesi kapsamında sit alanı ilan edilmesinin ardından meclise sunulduğunu hatırlattı. Bilaloğlu, İktidarın bu yasa ile, doğal alanlarla ilgili karar alma yetkisini Çevre ve Orman Bakanlığı’na devretmeyi planladığını belirtti.
SU VE HAVZALAR METALAŞTIRILACAK
AKP’nin yasayı AB uyum yasaları gereği hazırladığı yönünde savunma yaptığını hatırlatan Bilaloğlu, AB’de, su havzalarının bütünleşik yönetilmesinin, planlanmasının, etkin kullanımının hedeflediğini vurguladı. AKP’nin tasarladığı yasa ile su havzalarının, ‘bütünleşik’ olarak yönetilmesinin hedeflendiğini belirten Bilaloğlu, “AB direktifleri ve buna uyumlu kamu-özel işbirliğinde su ve havzaların metalaştırılmasının önü yasayla açılmaktadır” dedi.
Bilaloğlu, “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısının” yasalaşması durumunda, Milli Park olan Munzur Vadisinde, Arılı, Çağlayan, İkizdere ve Gürleyik gibi 1. derece sit alanı ilan edilen vadilerde şirketlerin faaliyetlerinin yasallaşacağını, HES yapımı için 49 yıllığına şirketlere devredilen 2 bin civarındaki dere parçası ve havzanın ticarileştirilmesinin önündeki engellerin kalkacağına dikkat çekti. Yasayla, koruma statüleri ortadan kaldırılacak olan vadilerde de dahil tüm doğal alaların koruma durumu belirleninceye kadar şirketlerin talanına açılacağına dikkat çeken Bilaloğlu, taslağa göre bu sürenin 3 ile 8 yıl arasında olduğunu söyledi.
TALAN YASASININ GEÇMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Bilaloğlu, doğayı şirketlerin sermaye birikimine sokan, milli parkların koruma kararlarını kaldıran, “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”na karşı olduklarını vurguladı, “Çevreyi talan” yasasının meclisten geçmemesi için mücadele edeceklerini duyurdu.
“Halkın direnişini yasalarınızla engelleyemeyeceksiniz” diyen TTB Merkez Konsey Başkanı Bilaloğlu, “Zafer direnen halkın olacaktır” şeklinde konuştu.