Sivrisinekler konaklarını rastgele seçmiyor; koku, ısı, kan grubu ve genetik yapı belirleyici rol oynuyor.
Mehmet Özer
Bazı insanlar sivrisineklerin hedefi olurken, bazıları neredeyse hiç ısırılmaz. Peki bunun nedeni ne? Bilim insanlarına göre sivrisinekler konaklarını rastgele seçmiyor; genetik yapıdan mikrobiyotaya, giyim renginden nefes alışverişine kadar birçok faktör, “ısırılma riskini” belirliyor.
Sivrisineklerin radarında ilk sinyal: Karbondioksit
Dişi sivrisinekler, yumurta üretmek için ihtiyaç duydukları proteini kandan alır. Konaklarını bulmak içinse ilk olarak karbondioksit (CO₂) izini takip ederler.
Bilimsel verilere göre sivrisinekler, 50 metreye kadar mesafeden CO₂’yi algılayabilir.
Büyük bedenli insanlar ve hamile kadınlar daha fazla CO₂ yaydıkları için bu gruplar, doğal olarak daha “belirgin hedefler” haline gelir.
Koku kimliği: Ter, nefes ve bakteriler
Sivrisinekler için asıl seçim kriteri kokudur. İnsan terinde, nefesinde ve cilt salgılarında bulunan 300’den fazla kimyasal bileşik, sivrisineklerin yönünü belirler.
Özellikle laktik asit, amonyak, ürik asit ve oktenol gibi maddeler, onları güçlü biçimde çeker.
Ancak en kritik rolü cilt mikrobiyotası oynar. Her insanın cildinde yaşayan bakteriler, ter bileşenlerini farklı kokulara dönüştürür. Bu kokular bazı insanları “çekici”, bazılarını ise “itici” hale getirir.
Kan grubu efsanesi: Gerçek payı var mı?
Popüler inanışa göre sivrisinekler 0 kan grubundaki insanları daha çok sever. Bilim, bu iddianın tamamen yanlış olmadığını söylüyor.
Bazı araştırmalar, 0 kan grubuna sahip kişilerin A grubundakilere göre iki kat daha fazla ısırıldığını ortaya koydu.
Ayrıca vücudu kan grubu antijenlerini salgılayan kişiler (yani “seçretörler”) de sivrisinekler için daha çekici bir hedef.
Vücut ısısı ve metabolizma da etkili
Sivrisinekler ısıya duyarlıdır. Egzersiz sonrası veya hamilelik döneminde vücut ısısı arttıkça, sivrisineklerin kızılötesi algısı için insan vücudu daha “parlak” bir hedefe dönüşür.
Yüksek metabolizma hızı da CO₂ üretimini artırarak bu çekiciliği güçlendirir.
Koyu renk giysiler ve alkol de hedef olma riskini artırıyor
Araştırmalar, sivrisineklerin koyu renkleri (özellikle siyah, lacivert ve kırmızı) daha çok tercih ettiğini gösteriyor.
Ayrıca bira gibi alkollü içecekler, vücut ısısını ve etanol salınımını artırarak çekiciliği yükseltiyor.
Kısacası: Genetikten kaçış yok ama korunmak mümkün
Uzmanlara göre sivrisinek çekiciliğinin yaklaşık yüzde 85’i genetik faktörlere bağlı. Yani tamamen “doğuştan gelen” bir durumdan bahsediyoruz.
Ancak korunmak mümkün:
- DEET veya Picaridin içeren kovucular en etkili savunma yöntemleri.
- Açık renkli, bol giysiler giymek işe yarar.
- Sivrisineklerin en aktif olduğu gün batımı ve şafak vakti saatlerinde açık alanda dikkatli olunmalı.




