Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer hapsedilirken burada devasa siteleri işgal eden mafya babası Çetin Başkan Şimşek tahliye edildi ve kayıplara karıştı. Yüzlerce daireye çöken çeteyi devlet yıllarca sadece seyretmişti, çetenin lideri 1.5 yılda bırakıldı. Mafya-devlet-siyaset üçgeninde dolandırılanlar ise halen adaletsizliğe mahkûm.
Timur Soykan
Hangisi gerçek başkan?
Halkın seçtiği Prof. Dr. Ahmet Özer mi yoksa mafya babası Çetin Başkan Şimşek mi?
Prof. Dr. Ahmet Özer, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji ve Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. ODTÜ’de yüksek lisans yaptı, doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. 1997’de doçent, 2009 yılında profesör oldu. 7’si yerel yönetimler hakkında 36 kitap yayımladı.
Üç dil bilen Ahmet Özer, rektör yardımcılığı, dekanlık, bölüm başkanlığı, üniversite yönetim kurulu üyeliği gibi pek çok görevde bulundu. GAP Belediyeler Birliği’ni kurdu. Yerel yönetimler konusunda çok sayıda uluslararası projeyi yönetti. 2022-2023 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanlığı yaptı. 31 Mart 2024 seçimlerinde CHP’nin adayı olarak yüzde 49 oy ile Esenyurt Belediye Başkanı seçildi. 30 Ekim 2024’te delilsiz hukuksuz tutuklandı ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı.
MAFYA BABASI BIRAKILDI
Ahmet Özer, hapsedilirken cezaevinden tahliye edilen Çetin Başkan Şimşek kim? Mafya babası. Lakabı; ‘Diyarbakırlı Çeto Başkan.’ 2008 ile 2021 yılları arasında ‘Kasten yaralama, mala zarar verme, yağma, parada sahtecilik, dolandırıcılık ve tehdit’ gibi 31 suçtan kaydı var. Sosyal medya hesaplarında mafya olduğunu ilan ediyor ve silahlı adamlarıyla pozlar paylaşarak gözdağı veriyordu. Bir paylaşımda Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın da arasında olduğu kalabalık karanlık bir grupla lüks bir ofisteydi. Üç hilal ve Osmanlı bayrakları asılı ofiste siyaset konuşuyorlar ve Türkiye’yi sadece Erdoğan’ın yönetebileceğini söylüyorlardı. Bir başka paylaşımda lüks bir binanın lobisinde peşinde korumaları ile yürüyordu.
Ama Çetin Başkan Şimşek’in asıl ünü, devletin ve halkın gözleri önünde Tuzla ve Esenyurt’ta yüzlerce dairenin olduğu sitelere çökmesiyle büyüdü. Esenyurt’ta Fly Butik Rezidans ve Acun Kent siteleri ile Tuzla’daki Gold Life sitesini silahlı adamlarıyla işgal etmesine karşın yıllarca ona dokunulmadı.
MAFYA DÜZENİNİN ZİRVESİ
2018- 2023 yılları arasında yaşanan bu olay, AKP iktidarındaki mafya düzeninin ulaştığı zirveyi gözler önüne seriyordu. Çetin Başkan Şimşek’in Fly Butik Rezidans davasından sadece 1,5 yıl sonra tahliyesi ve firarı ise devlet-mafya-siyaset üçgeninde boğulan adaletin halini ortaya koyuyor.
Fly Butik Rezidans iddianamesi, artık mafyanın sadece işyerlerine, şirketlere değil yüzlerce insanın evlerine, sitelere çökebildiğini ortaya koyuyor. 590 sayfalık iddianamedeki rezalete yakından bakınca tahliye skandalını daha iyi anlayacağız.
221 DAİREYİ 786 KİŞİYE SATTILAR
Metin Uçar’ın sahibi olduğu Uçarlar Yapı Gayrimenkul Şirketi, 2015 yılında Esenyurt’ta Fly Butik Rezidans projesini yapacağını duyurdu. Maket üzerinden daire satışına başladı. 2017 yılında AKP’nin beton döneminin simgesi kazulet binanın kaba inşaatı büyük ölçüde tamamlanmıştı. Uçarlar Yapı’nın başlattığı projeye Özmet İnşaat’ın sahibi Mehmet Özçelik yüzde 27 ortaktı ve iddiaya göre; 2018 yılında ortaklıkta sorunlar başladı.
Kat irtifakı kurulmamasına ve iskân alınmamasına karşın müteahhitler ve anlaştıkları emlak ofisleri daire satışlarına devam ediyordu. Ortaklar arasında kavga sürerken Nihat Akyüz ve Çetin Başkan Şimşek’in gizli sahibi olduğu Erbil İnşaat projeye girdi. Dev sitede emlak ofisleri açtılar. Müteahhitler, çete ve emlakçılar, bir daireyi iki hatta üç kişiye satıyordu. Kısa sürede 221 daireli sitede 786 satış yapıldı.
DEVLET ÇETENİN YANINDAYDI
Tabii ki sadece muz cumhuriyetinde bu kadar devasa bir yapıda böyle bir vurgun yapılabilirdi. Ne de olsa polis vardı, tapu dairesi vardı, bakanlıkların denetimleri vardı. Ama onlar sadece dolandırıcıların ve çetenin yanındaydı.
Yüzlerce kişi müteahhit ve çete tarafından Büyükçekmece 20. Noteri’ne götürülerek buradaki bir odada Ön Ödemeli Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladı. Çoğunluğu yabancı olan müşteriler bunun daireyi satın almak için yeterli olduğunu sanıyordu. Oysa ne kat irtifakı kurulmuştu ne de iskân vardı. İmzaladıkları sözleşme işe yaramazdı.
1 SANTİMETREKARELİK SATIŞ
Sadece noterde değil, tapu dairesinde de çetenin, dolandırıcıların adamları vardı. Tapu isteyenlere, Esenyurt Tapu Dairesi’nde bir santimetrekare, 50 santimetrekare, bir metrekarelik arsa satışı yaptılar. Yüzlerce insanı tapu dairesinde “Siz de bu tapu varken daireniz garantide” diyerek ikna ettiler. Dolandırılan insanların hiçbirini tapu memuru uyarmadı.
Müteahhit Murat Uçar, çete ve diğer müteahhitleri sahte ve mükerrer satışlar yaptıkları için Büyükçekmece Savcılığı’na 2021 yılında üç defa şikâyet etti. Hatta binanın üzerine “Bu projede bilgimiz dışında sahte satışlar yapılmaktadır. Bu projeden konut satın alanların Uçarlar Yapı’ya başvurmaları rica olunur’ yazılı pankart astı ancak bu pankart birkaç saat sonra indirildi.
Aynı binadaki Uçarlar Yapı tabelası üzerine “Bu yapı Erbil İnşaat tarafından bitirilecektir” yazılı pankart asıldı.
Büyük vurgun gizlenmeden devam ederken ne polis ne de savcılık harekete geçti.
Sonuçta satın aldıklarını zannettikleri daireye gidenler evin içinde başkalarının oturduğunu gördü.
‘EVİME GİTTİM, İÇİNDE ARAP ŞAHIS VARDI’
Canan Ekiz’e, 2018 yılında Fly Butik Rezidans’tan bir artı bir daire 150 bin TL’ye satıldı. Metin Uçar ile sözleşme imzalamıştı. İki ay sonra teslim edileceği söylenen daire 3 yıl verilmedi. Kasım 2021’de satın aldığını zannettiği B Blok 38 numaralı daireyi kiraya vermek için siteye gitti. Ancak anahtarı sokmaya çalıştığı kapının kilidi değiştirilmişti. Kapıyı Arap asıllı bir şahıs açtı. Canan Ekiz sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
“Dairenin bana ait olduğunu söyledim. Arap şahıs ise daireyi kendisinin satın aldığını söyleyince ortam gerildi. Birlikte satış ofisine gittik. Burada 4-5 kişi tehdit ve hakaretlerle benim üzerime yürüdü. Kollarımdan tutup sürükleyerek Engin Aslan (Çetin Başkan Şimşek’in adamı) isimli şahsın yanına götürdüler. Bana belindeki silahı göstererek “Sana buradan daire yok, defol git” dedi. Beni yaka paça dışarı attılar. Ertesi gün yine gittim. Daireyi bana satan Fatih Dere oradaydı. Konuşurken ‘Esmer’ diye bağırdılar. 1.90 boyunda, iri yarı, esmer biri üzerime yürüdü, küfürler etti. İki kişi tekrar kollarımdan tutarak beni dışarı attı. Bu şahısların başında Çetin Başkan Şimşek vardı. Sitenin sahibi olarak onu gösteriyorlardı.”
Dairesini alamayan Canan Ekiz, Ocak 2022’de savcılığa giderek şikayetçi oldu ve yaşadıklarını anlattı. Ancak hiçbir gelişme olmadı.
Canan Ekiz, 3 ay sonra 17 Mart 2022’te televizyon izlerken Fly Butik Rezidans’ın önünde bir kişinin silahla vurularak yaralandığını gördü.
SİTE ÖNÜNDE ADAM VURULDU
Halis Çakmak, Murat Uçar’dan Fly Butik Rezidans’tan bir daire satın almıştı. Ancak 5 yıldır daire teslim edilmeyince oğlu ve yeğeni ile siteye gitti. İfadesine göre; buraya çöken mafya kendilerine küfürler ederek saldırdı. Silahlı kişiler, oğlu ve yeğenini tekme ve yumruklarla darp ettiler. Bu sırada açılan ateşte yeğeni Cihat Sevimli bacağından vurularak yaralandı.
Bu silahla yaralama olayı ve şikayetlere karşın Fly Butik Rezidanstaki işgal ve dolandırıcılık devam etti.
Afra ve Mahmut Öztürk çifti de 2021’de Fly Butik Rezidans’tan 740 bin TL’ye iki daire satın aldığını zannediyordu. Çetin Başkan Şimşek’in gizli sahibi olduğu Erbil İnşaat ile noter sözleşmesi yapmışlardı. 22 Mart 2022’de daireleri halen teslim edilmeyince siteye gittiler. Mahmut Öztürk devamında yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Eli silahlı 50 kişinin siteye yerleştiğini öğrendim. Sitenin ismini de ‘Durusu Rezidans’ diye değiştirmişlerdi. Bana sattıkları daireleri yine Büyükçekmece 20. Noterliği’nde başkalarına sattıklarını öğrendim. Orada güvenlik gibi duran silahlı kişiler bana “Burada sizin eviniz yok, bu daireler daha önce başkalarına satıldı. 40 bin TL daha öderseniz bu dairelerde oturanları çıkarırız” dedi. Biz kabul etmedik, sonra siteye girmemize de izin verilmedi.
İranlı çift Amin ve Sara Zarekermani, Türk vatandaşlığına başvurmak için Fly Butik Rezidans’tan 1 milyon 250 bin TL’ye üç daire satın aldı. Ancak noterde yapılan sözleşmeyi tapu gibi göstererek onları kandırmışlardı. Bunun tapu olmadığını öğrendiler ve siteye gittiler. Ancak silahlı kişilerce içeri alınmadılar. Amin Zarekermani, çevredeki esnafla konuşunca sitenin silahlı çete tarafından işgal edildiğini ve dolandırıldığını öğrendi.
SİLAHLI ÖLÜM TEHDİDİ
Hamed Yousefzadeh isimli şahıs ise çete tarafından dövülerek evinden çıkarıldığını iddia etti. İfadesi şöyleydi:
“Daireme yerleştikten 3-4 ay sonra daireme müteahhit Mehmet Özçelik geldi ve bana dairemi Erbil Yapı isimli firmaya kiraladıklarını söyledi, daireden çıkmamı istedi. Kabul etmedik. Bir gün sonra Şaban Akdoğan geldi. Bana silah çekti ve ‘Sen bir daha gelirsen buradan senin cenazen çıkacak’ dedi. 4 kişi bana saldırdılar ve dövdüler. Polis çağırdım ve şikayetçi oldum. Beni dövdükleri anda çekilen videoları da polise verdim.”
EŞYALARIMA DA EL KOYDULAR
İranlı Aya Bayatra ise 2021 yılında Erbil İnşaat’tan 620 bin TL’ye daire satın aldığını zannediyordu. Evin birkaç gün sonra teslim edileceği söylenmişti ama aylarca oyalandı. Siteye gittiğinde inşaatın henüz bitmediği söylenerek dairesi teslim edilmedi. Bu sırada evden çıkartıldı. Eşyalarını siteye getirdi ve depoya koymasına izin verildi. Kalacak yeri olmayan Aya Bayatra, siteye defalarca gitti ama içeri alınmadı. Özel eşyalarını almasına da izin verilmedi. Daha sonra kapıdaki silahlı kişiler tarafından küfürlere maruz kaldı ve tehdit edildi. Elindeki sözleşmenin hiçbir anlamı olmadığını, burada dairesinin olmadığını söylediler. Bütün parasını kaptırdığını söyleyen Aya Bayatra ifadesine şöyle devam etti:
“Silahlı, korkutucu, mafya olan 50 kişinin siteyi işgal ettiğini öğrendim. Bu bilgiler beni dehşete düşürdü. İstanbul gibi bir şehirde bu tarz şeylerin olması beni çok korkuttu.”
Yabancı uyruklu mağdurların hepsi İstanbul’da mafyanın bir siteye çökmesine hayret ettiklerini ve dehşete düştüklerini ifade ediyor. Türkiye’de böyle bir mağduriyet yaşamalarına devletin izin vermeyeceğini zannettiklerini anlatıyorlar.
İTİRAF BİLE GELDİ POLİS GELMEDİ
Üstelik sadece mağdurların savcılığa, polise verdikleri şikâyet dilekçeleri yoktu. Bir itirafta vardı. Arapça bildiği için yabancı müşterileri bulan Aydın Kara, sahte satışları, dolandırıcılık faaliyetlerini 25 Kasım 2021 tarihinde Büyükçekmece Başsavcılığı’na verdiği ifadede anlattı. Pişman olduğunu ifade etti. Ancak savcılık, polis yani devlet buna karşın harekete geçmedi.
İsmail Eroğlu isimli mağdur, 2017 yılında Metin Uçar’dan daire satın almıştı. İnşaat bir süre gecikmişti ve binada bir satış ofisi açıldığını gördü. Bu satış ofisine giderek kendisinin dairesi olduğunu söyledi. Sonrasında yaşananları ifadesinde şöyle anlattı:
“İki şahıs artık burayı kendilerinin devraldığını söyledi. ‘Burada senin hakkın yok, buraya giremezsin’ dediler. Aramızda tartışma çıktı. Beni darp ettiler, yere düştüm. Yerdeyken vurmaya devam ettiler. Beni darp eden kişileri yönlendiren sakallı şahıs silah gösterdi. Bu kişinin adının Çetin Başkan Şimşek olduğunu öğrendim. Bu kişi ‘Çıkarın atın bunu’ diye bağırdı.”
‘YABANCI MÜŞTERİ BUL, KOVALIM’
Ceyhun Emanet ise internetteki bir ilanı görmüş ve Fly Butik Rezidans’a görüşmek için gitmişti. Burada Erbil İnşaat’ın satış ofisinde pazarlık yapıldı. İki daire için 410 bin TL’ye anlaştılar. Noterde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladılar. Dairenin 15 Kasım 2021’de teslim edileceği söylendi. Ancak sürekli oyalandı. 15 Şubat 2022’de projeye tekrar gittiğinde mafyavari karanlık tipler, “Senin buradaki iki dairen başkalarına satıldı, senin burada dairen yok” dedi. Şoke olan Ceyhun Emanet ifadesine şöyle devam etti:
“110 bin TL verirsem bana bir daire verebileceklerini söylediler. Ya da müşteri bulup pahalıya daire satmalarını sağlarsam daire vereceklerini anlattılar. Hatta ‘Bulacağın müşteri yabancı şahıs olsun ki buradan kovmak kolay olsun’ dediler. Bana daire satanlara ulaşamıyordum. CİMER’e şikâyet kaydı oluşturdum. Fatih Dere isimli bana daireyi satan kişi sonra beni aradı. 40 bin TL daha verirsem bana dairemi teslim edeceklerini söylediler. 40 bin TL gönderdim daire teslim tutanağı ve anahtarı verdiler. Bunlarla siteye gittim. Daireme girmek için siteye gittim. Kapıdaki karanlık tipler dairelere Erbil Yapı Şirketi’nin zorla el koyduğunu, bir dairem olmadığını söylediler. Beni içeri sokmadılar.”
Bu sırada siteye giden onlarca kişi kapıdan sokulmadı ve hepsine “Sen bizden daire almamışsın. Kimden daire aldıysan ona git” denilerek tehdit edildiler. Sitenin içinde ise silahlı kişilerce darp edildiler.
SİLAHLI ADAMLAR DARP ETTİ
İnşaat işleri yapan Eşref Urtekin ise Fly Butik Rezidans’ın sıhhi tesisat, doğalgaz, kapılar, mutfak dolabı, duşakabin ve diğer iç dekorasyon işlerini 44 daire karşılığında yapmıştı. Noter sözleşmesiyle daireleri alacağı vaat edilmişti. Bu işlere devam ederken ona tapuları istedi ancak sitenin arazisinden 1 metrekarelik tapular verilince itiraz etti. Sonuçta onun 44 dairesi de başka şahıslara satılmış görünüyordu. Buna karşı çıkan ve hukuki mücadele başlatan Eşref Urtekin, 1 Nisan 2023 günü Eyüp Rami’de Çetin Başkan Şimşek’in silahlı dört adamı tarafından darp edildi. Darp raporu alan Eşref Urtekin cebindeki 20 bin doların da bu şahıslarca gasp edildiğini öne sürerek şikayetçi oldu.
SİTENİN İÇİNDE DE ÇETE KÂBUSU
Fly Butik Rezidans’a çöken çete, çok sayıda daireyi yabancı uyruklu kişilere kiraladı. Silahlı çete üyeleri yönetimdeydi ve insanlardan yüksek aidatlar istemeye başladı. Aidatları ödemeyenlerin elektriklerini kesiyorlar, tehdit ediyorlardı. Çetin Başkan Şimşek’in silahlı adamları, daire sahiplerini siteye sokmuyordu. Yüzlerce mağdurun başvurusuna karşın ne savcılık ne polis harekete geçti.
Mağdurlar, Mart 2023’te Büyükçekmece Adliyesi önünde ellerinde pankart ve afişlerle eylem yaptı. Çete lideri Çetin Başkan Şimşek ve adamlarının silahlı fotoğraflarını da afiş yapmışlardı.
Bu sırada Fly Butik Rezidans’ın yanı sıra Acun Kent’teki yüzlerce mağdur, Çetin Başkan Şimşek’in adamlarının işgal ettiği evlerine giremiyordu. Sitenin önüne gelip sloganlar atanları çete üyeleri silah göstererek tehdit ediyordu.
HABER OLUNCA OPERASYON YAPILDI
Sonunda 25 Mart 2023’te tarihinde evlerine el konulan mağdurlar, Bakırköy Adliyesi önünde eylem yaptı. BirGün ve Cumhuriyet gazeteleri yıllardır sitelere çöken çeteye dokunulmamasını haberleştirdi.
Bu haberlerden 10 gün sonra 7 Nisan 2023’te nihayet operasyonlar başladı. Çete lideri Nihat Akyüz, çetenin silahlı kanadının lideri Çetin Başkan Şimşek, Abdulsemet Kızılağaç, müteahhit Mehmet Özçelik’in arasında olduğu 12 kişi tutuklandı.
Ancak mağdurların çilesi bitmedi. Operasyondan sonra Fly Butik Rezidans’a giden mağdurlara adli kontrol ile serbest bırakılan çete üyeleri müdahale etti. Yine hakaret ve tehditler havada uçuştu. Bunun üzerine mağdurlar polisi aradı.
ÇETENİN POLİSİ MAĞDURLARI HEDEF ALDI
Gelen polis ekiplerinin başında Esenyurt Asayiş Büro Amiri Hüseyin Coşkun vardı. Onun tavrı yıllardır çete işgali ve dolandırıcılık sürerken devletin neden sadece seyrettiğini de ortaya koyuyordu. Hüseyin Coşkun dairelerine çökülmüş mağdurlara “Sizin burada ne işiniz var lan, siz kimsiniz, sizin bu sitede hakkınız yok” diye bağırdı. Mağdurları siteden çıkarttıran Hüseyin Coşkun, çetenin üyelerini siteye soktu ve onlara “Bu gelenler bizi silahla tehdit etti, siteye zorla girmeye çalıştılar diye şikayetçi olacaksınız” dedi. Daha sonra mağdurları gözaltına aldırdı.
Ayrıca Acun Kent Sitesi’ne kayyum olarak atanan Avukat Güray Tangüder, Çetin Başkan Şimşek’in çetesi tarafından tehdit ediliyordu. Bu nedenle polis çağırdı. Buraya da Aşayiş Amiri Hüseyin Coşkun gitti. Av. Güray Tangüder, polisin kendine yardım edeceğini zannederken Hüseyin Coşkun çete adına şöyle konuşmuştu:
“Çetin Şimşek, Abdulsamet Kızılağaç ve bunların adamları senden özür dileyecek… Sen D Blok yönetimini Çetin Şimşek ve adamlarına vereceksin, onlar işletecek, sen bunlara karışmayacaksın, onlar istediğini yapacak.”
Bu görüşmeden çıkan Av. Güray Tangüder, mağdurlara “Bu adam kirli polis, örgüt adına pazarlık yapmaya gelmiş” demişti.
7 Nisan 2023’te başlayan operasyonlar devam etti, Hüseyin Coşkun’un da arasında olduğu bazı şüpheliler daha tutuklandı.
OPERASYONDAN SONRA ÇİLE SÜRDÜ
Ancak bu kez Murat Uçar siteye geri döndü. Evlerine birkaç gün gelmeyen kişilerin kapıları çilingirle açıldı. Kat mülkiyeti kurulmadığı için halen tapusuz olan evleri müteahhit başka kişilere kiraya verdi. Bazı kişiler siteye döndüklerinde, kendi eşyaları bulunan evlerinde başka insanların yaşadığını gördü. Müteahhit birkaç gün uzak kaldıkları evlerini kiraya vermişti. İddiaya göre; müteahhit Metin Uçar, topladığı aidatları zimmetine geçirdi ve elektrik faturalarını bile ödemedi. Pek çok site sakininin elektrikleri kesildi. Metin Uçar’ın da daireleri birden fazla kişiye sattığı iddia edildi. İnsanlar çeteye operasyon yapılmasına karşın dairelerini alamadı, hatta hayretler içinde yeni dairelerin satıldığına tanıklık ettiler. Daireler çok sayıda kişiye satıldığı ama tapu verilmediği için kimse tapusunu alamadı, mağduriyetleri devam etti. Çok sayıda mağdurun bütün birikimleri yok oldu.
Fly Butik Rezidans ile ilgili hazırlanan iddianamede Metin Uçar sanık yapılmadı. İddianamede çetenin 211 daireyi 785 kişiye sattığı ve 600 milyon TL’den fazla vurgun yaptığı anlatıldı. Mağdurların çoğu yabancı uyrukluydu ve şikayetçi olmamıştı. 164 şikayetçi davada yer aldı.
590 sayfalık iddianamede çetenin siteyi işgal ettiği, mağdurların silahla vurulduğu, darp edildiği, santimetrekarelik tapu satışları, noterden sahte daire satışları tek tek anlatıldı. Ancak yıllarca süren bu rezalete devletin, yargının, polisin neden sessiz kaldığı açıklanmadı. Üstelik iddianameden şu da anlaşılıyordu. Üç yıl boyunca yağan şikayetlere ve suç duyurularına karşın çete teknik, fiziki takibe bile alınmamıştı. Dinleme kayıtları, soruşturmayla toplanan deliller yoktu. Oysa hepsi ülkenin gözleri önünde yaşanmıştı.
İddianamede 86 sanığın dolandırıcılık, nitelikli yağma, konut dokunulmazlığını ihlal etme, nitelikli hırsızlık, mala zarar verme, silahla tehdit, silahla yaralama, tehdit, hakaret, suç işlemek amacıyla örgüt kurma gibi çok sayıda suçtan cezalandırılması istendi.
2 BİN 50 YIL HAPİS İSTEMİ
Çete lideri olduğu iddia edilen Nihat Akyüz’ün bin 600 yıl hapsi istendi. Çetenin yöneticisi ve silahlı kanadının lideri olan Çetin Başkan Şimşek’in ise 2 bin 50 yıl hapsi talep edildi. Çete yöneticisi olmakla suçlanan Özmet İnşaat’ın sahibi Mehmet Özçelik, Abdulsamet Kızılağaç, Fatih Dere’nin de arasında olduğu isimler hakkında da onlarca yıl hapis cezası istendi. Polis amiri Hüseyin Coşkun, Büyükçekmece 20. Noter Başkatibi Fikriye Çağla Öztürk ve Esenyurt Tapu Müdürlüğü’nden bir müdür yardımcısı da tutuklandı ve hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Sanıklar arasında bir siyasi partinin genel başkanı da vardı. Adaletin Aydınlığı Partisi’nin Genel Başkanı Altuğ Ergüzel’in de 23 yıla kadar hapsi istendi. Sadece 82 üyesi olan bu parti 2023 genel seçimlerinde Türkiye İttifakı’nda yer almış ve Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ı desteklemişlerdi.
AYNI YÖNTEMLE SKANDAL TAHLİYE
Ancak büyük skandal henüz bitmemişti. Yıllarca çetenin dev siteye çökmesini seyreden devlet, sanıkları serbest bırakmak için acele etti. BirGün Gazetesi’nden İsmail Arı, geçen hafta binlerce yıl hapsi istenen tüm sanıkların 25 Ekim 2024’te sessiz sedasız tahliye edildiğini ortaya çıkardı. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi son tutuklu sanıklar Nihat Akyüz, Çetin Başkan Şimşek, Abdulsemet Kızılağaç, Erkan Kaan için ev hapsi kararı verdi. Binlerce yıl hapsi istenen Nihat Akyüz ve Çetin Başkan Şimşek, tutuklandıktan 1.5 yıl sonra cezaevinden çıktı.
Bu karar; son yıllarca defalarca karşılaştığımız tahliye skandallarıyla bire bir aynı yöntemle suçluların firarını sağladı.. Bu kişilerin tahliye edilmesine savcılık itiraz etti ve bir hafta sonra yeniden tutuklama kararı çıktı. Nihat Akyüz tekrar teslim olurken Çetin Başkan Şimşek ile diğer sanıklar firar etti. Tahliye kararı kadar ev hapsindeki bu kişilerin firar etmesi de rezaletti. Sanıkların yurt dışına kaçtığı tahmin ediliyor.
Mağdurlar halen evlerine ulaşmamışken Çetin Başkan Şimşek özgürlüğüne kavuştu. Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı ise halen cezaevinde.