Hasta olmaya çalışan hastalar.
Munchausen sendromu (Yapay Bozukluk) veya İngilizce “Factitious disorder imposed on self” birinin hastaymış gibi davrandığı veya kasıtlı olarak kendi içinde hastalık belirtileri ürettiği psikolojik bir bozukluktur. Ana amaçları “hasta rolü” üstlenmektir, böylece insanlar onlara özen gösterir ve ilgi odağı olurlar. Fakat bu davranışlarında herhangi bir dışsal motivasyon (maluliyete bağlı para kazanma, bir çıkar elde etme gibi) yoktur.[1] Semptomlarıyla da ciddi tıbbi müdahale uygulamalarına sebep olarak sağlık sistemi için çeşitli zorluklar yaratırlar. Munchausen sendromunun teşhis ve tedavisi kişinin doğruyu söylememesinden dolayı oldukça zordur. Ayrıca somatoform bozukluklar içerisinde hastalık hastalığı olarak bilinen hipokondriyazis ile farklıdır. Çünkü hipokondriyak bireyler, aşırı derece sağlık konusunda kaygı ve endişe duyar. Kasti olarak hasta görünmek için semptom veya şikayet üretmezler.
- Türkçe AdıMunchausen Sendromu: Yapay Bozukluk Nedir?
- İngilizce AdıMunchausen Syndrome
- ICDF68.12
- Diğer İsimleriFactitious disorder imposed on self, Yapay Bozukluk
Belirti ve Semptomlar
Munchausen sendromunun belirti ve semptomları çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. En yaygın fiziksel semptomlar karın ağrısı, eklem ağrısı, göğüs ağrısı, pıhtılaşma bozukluğu (koagülopati), ishal, hematüri, hiperkortizolizm, hipertiroidizm, hipoglisemi, enfeksiyonlar, nöbetler, iyileşmeyen cilt yaraları, kusma, zayıflıktır.[5] Bu tablolar hasta taklidi yapmaktan, ortaya hastalık çıkarmaya veya daha kötü hale getirmek için kendine zarar vermeye kadar gidebilir:
- Semptomlar hakkında yalan söylemek. Örneğin; şiddetli baş ağrısı varmış veya nöbet geçiriyormuş gibi yaparak aksi ispatlanması zor semptomları seçmek.
- Test sonuçlarıyla oynamak. Örneğin; ateşini yüksek göstermek için bir termometreyi ısıtmak veya bir idrar örneğine kan eklemek.
- Kendi kendine zarar vermek. Örneğin; bir yerini kesmek veya yakmak, ilaçlarla kendini zehirlenmek, bakteri bulaşmış yiyecekleri yemek.
- Durumu ağırlaştıran koşullar yaratmak. Örneğin; enfeksiyona neden olmak için yaralara dışkı sürmek veya önceden iyileşmiş yaraları yeniden açmak.[2]
Hastalıkla İlişkili Etken Faktörler ve Risk Faktörleri
Bozukluğun etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, çocukluk travmaları, sevilen birinin genç yaşta ölümü ve terk edilme gibi bazı psikososyal faktörler rol oynamaktadır. Ayrıca epidemiyolojik çalışmalara baktığımızda borderline veya histriyonik bozuklukları olan ve cinsel istismar öyküsü bulunan hastalara da sık rastlanmaktadır.[3]
Bununla birlikte, belirli bazı risk faktörleri tanımlanmıştır: kadın cinsiyet, 40 yaşın altında olmak, psikiyatrik tanı geçmişi, travmatik çocukluk, doğrudan intravenöz erişim, tıbbi eğitime sahip olma, aile içi problemler, finansal, duygusal ve sosyal problemler.[4]
Teşhis Yöntemleri
Hastanın davranışları nedeniyle, yapay bozukluğu teşhis etmek çok zordur.
Munchausen Sendromu için DSM-5 Genel Tanı Kriterleri[6]
- Yalancı bedensel veya psikiyatrik semptom üretme
- Kişinin kendini hasta gibi göstermesi
- Belirgin sekonder kazanç olmaması
- Başka bir durumla açıklanamıyor olması
Ayrıca tanıda yardımcı olacak bazı ipuçları şunlardır:[7]
- Sağlık hizmetlerinden yararlanma oranlarının yüksek olması
- Birden fazla sağlık kuruluşu başvurusu
- Geçmiş öyküyü anlatmaktan kaçınma
- Önceki tıbbi kayıtlar veya aile, arkadaş gibi dış kaynaklardan gelen bilgilere erişim izni vermeyi reddetme
- Semptomların karmaşık olması veya bilinen bir tanıya karşılık gelmemesi
- Çok sayıda ilaç alerjisi
- Öykü, muayene ve laboratuvar testlerinde tutarsızlıklar
- Fizik muayene sırasında fazla sayıda hastalık ve yaralanma öyküsü olduğunu gösteren izler (örneğin, çok sayıda cerrahi yara izi)
- Riskli olanlar da dahil olmak üzere testler ve prosedürlerin hevesle kabul edilmesi
- Psikiyatri danışmanlığına karşı çıkma
- Uyumsuz, problem çıkaran davranışlar
- Hastalığın olağandışı seyri
- Hastaneden taburcu edilmeden kısa bir süre önce semptomların alevlenmesi
Tedaviler veya İdare Yöntemleri
Munchausen sendromunun tedavisi hastaların işbirliği yapmayı genelde reddetmesinden dolayı zor olabilir.
Bazı uzmanlar, doktorların çatışmacı olmayan bir yaklaşım ile bir psikiyatriste sevk etmelerini önerirken; diğerleri ise, Munchausen sendromlu bir kişiyle doğrudan yüz yüze gelinmesi ve neden yalan söylediğinin, stres ve kaygılarının olup olmadığının sorgulanması gerektiğini savunuyor.[9]
Kişi bir sorunu olduğunu kabul ederse ve tedavide işbirliği yaparsa, Munchausen sendromunun semptomlarını kontrol altına almak mümkün olabilir. Yapay bozukluk için standart tedavi, psikoterapi ve bilişsel davranışçı terapidir. Fakat bu yaklaşım vaka raporları gibi düşük kaliteli çalışmaların incelemelerine dayanmaktadır. Gözlemsel çalışmaların gözden geçirilmesi sonucu, antidepresanların ve/veya antipsikotiklerin komorbidetelere (eş tanı) faydası olsa da yapay bozukluk için faydalı olmadığı sonucuna varılmıştır.[8]
Prognoz
Yapay bozukluğun seyri (prognozu) kötüdür; özellikle daha sonra teşhis edilen hastalarda iyileşme oldukça seyrek görünmektedir. Anksiyete bozukluğu, depresif bozukluk ya da madde kullanım bozukluğu komorbiditesi olan hastalar daha iyi prognoza sahip olabilirken; kişilik bozukluğu olan hastalar daha dirençlidir.[10]
Görülme Sıklığı ve Dağılımı (Epidemiyoloji)
Hastane kayıtlarında yapay bozukluğun kesin prevalansı şu an tam olarak bilinmemektedir; ancak, psikiyatrik sevklerin %0.6-3.0’ını oluşturmaktadır. Klinikte tahmini yaşam boyu yaygınlığı %1,0’dır ve genel popülasyonda, prevelans %0,007 ile %8,0 arasında değişmekle birlikte yaklaşık %0,1 olduğu tahmin edilmektedir.[11]
Etimoloji
Munchausen sendromu adını, Alman yazar Rudolf Erich Raspe tarafından 1785 yılında yayınlanan Baron Munchausen’in Rusya’daki Muhteşem Seyahatleri ve Mücadeleleri adlı kitabında yarattığı kurgusal bir Alman asilzadesi olan Baron Munchausen’den almıştır. Tarihi baron, 18. yüzyılın sonlarında, Rus-Türk Savaşı sırasındaki maceralarını akşam yemeğinde misafirlerini eğlendirmek için abartılı bir şekilde anlatmasıyla tanındı. Böylece Raspe’nin Munchausen’i bir sansasyon haline geldi ve abartmayı seven bir yalancı olarak edebi bir örnek oluşturdu.[12]
1951’de Richard Asher, bireylerin uydurma öyküler, hastalık belirtileri ve semptomlar ürettiği bu kendine zarar verme modelini tanımlayan ilk kişiydi.[13] Asher, Baron Munchausen’i hatırlayarak, Şubat 1951’de Lancet’teki makalesinde, bu duruma Munchausen Sendromu adını verdi:
Burada çoğu doktorun gördüğü, ancak hakkında çok az şey yazılmış olan yaygın bir sendrom anlatılmaktadır. Bu kişiler tıpkı ünlü Baron von Munchausen gibi, hep çok gezerler; ve hikayeleri, aynı ona atfedilenler gibi, hem dramatik hem de asılsızdır. İşte bu yüzden bu sendrom, saygıyla Baron’a adanmıştır ve onun adını almıştır.
“Munchausen by Proxy” Ne Demek?
Bazen bu durum bir çocuğun ebeveyni tarafından yapılabilir. Genellikle yıllarca fark edilmeyen ciddi bir çocuk istismarı şeklidir.
Munchausen’s by Proxy sendromu, ilk kez 1977’de Meadow tarafından tanımlanmıştır. Aile ya da koruyucu, çocukta bir hastalık varmış gibi yapmakta ya da hastalık yaratmakta ve “hasta” çocuğu doktora götürmektedir.
İlk kez 1977’de, annelerinin uzun bir süre boyunca ısrarla hastalık üretmeleri sonucunda şiddetli istismara maruz kalan iki çocuğu tanımlamak için kullanıldı. Çocuklardan biri tuz zehirlenmesi sonucu öldü; diğeri ise annenin, çocuğunun idrarda kanama (hematüri) olmasının uydurmasından dolayı ciddi boyutta acı çekti. Her iki çocuk da izlem için çok sayıda hastaneye yatırıldı ve tıpkı Munchausen sendromu olan yetişkinlerin gereksiz araştırma ve tedaviye maruz kalması gibi, yapay işaretler yaratılması nedeniyle birçok gereksiz prosedür ve tedavi gördü. Bu iki çocuk için sahtecilik çocuklar tarafından değil, onlar adına hareket eden başka bir kişi (vekil) tarafından yapılmıştır. Bu nedenle, iki çocuğun maruz kaldığı istismarı tanımlamak için “Vekaleten Munchausen sendromu (Munchausen by Proxy)” terimi kullanılmıştır.
Bu tarz vakalar için sağlık çalışanlarının uyanık olması gerekmektedir çünkü bunların sonucu çocuğun kalıcı olarak yaralanması veya ölümüne sebep olabilir.[14]
- ^ A. S. Gönül. (2022). Psikiyatri. ISBN: 9786257291972. Yayınevi: İstanbul Tıp Kitabevi.
- ^ https://www.facebook.com/nhswebsite/. Signs And Symptoms – Munchausen’s Syndrome. (16 Şubat 2021). Alındığı Yer: nhs.uk | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. Weber, et al. Munchausen Syndrome. (31 Temmuz 2021). Alındığı Yer: NCBI Bookshelf | Arşiv Bağlantısı
- ^ X. F. Jimenez, et al. (2020). Clinical, Demographic, Psychological, And Behavioral Features Of Factitious Disorder: A Retrospective Analysis. General Hospital Psychiatry, sf: 93-95. doi: 10.1016/j.genhosppsych.2019.01.009. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. C. Huffman, et al. (2003). The Diagnosis And Treatment Of Munchausen’s Syndrome. General Hospital Psychiatry, sf: 358-363. doi: 10.1016/S0163-8343(03)00061-6. | Arşiv Bağlantısı
- DSM Library. Diagnostic And Statistical Manual Of Mental Disorders. (13 Ocak 2015). Alındığı Yer: DSM Library doi: 10.1176/appi.books.9780890425596. | Arşiv Bağlantısı
- C. Bass, et al. (2014). Factitious Disorders And Malingering: Challenges For Clinical Assessment And Management. The Lancet, sf: 1422-1432. doi: 10.1016/S0140-6736(13)62186-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Eastwood, et al. (2008). Management Of Factitious Disorders: A Systematic Review. Psychotherapy and Psychosomatics, sf: 209-218. doi: 10.1159/000126072. | Arşiv Bağlantısı
- ^ https://www.facebook.com/nhswebsite/. Overview – Munchausen’s Syndrome. (16 Şubat 2021). Alındığı Yer: nhs.uk | Arşiv Bağlantısı
- ^ www.uptodate.com. Uptodate. Alındığı Yer: www.uptodate.com | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Zeshan, et al. (2018). Challenges In Diagnosing Factitious Disorder. American Journal of Psychiatry Residents’ Journal, sf: 6-8. doi: 10.1176/appi.ajp-rj.2018.130903. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Wikipedia. Psychiatric Factitious Disorder. (31 Mayıs 2002). Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Asher. (1951). Munchausen’s Syndrome. The Lancet, sf: 339-341. doi: 10.1016/S0140-6736(51)92313-6. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. Meadow. (2005). Munchausen-Syndrome-By-Proxy. Elsevier, sf: 353-357. doi: 10.1016/B0-12-369399-3/00282-2. | Arşiv Bağlantısı