Hayatın rutinleri, çalışma temposu ve ilişkilerin içinde son hızla hareket eden günümüz insanı için yaşamda denge, anlam ve olumlu ruh halini bulabilmek belki en önemli arayışlardan biri. Son 30 yılda batı dünyasında çok daha geniş kitlelerce uygulanmaya başlanan yoga, özellikle büyük şehir yaşamında tazelenmek, yatışmak ve kendini dinlemek için alan açarak, tam da bu arayışa cevap oluyor.
Bugün sadece Amerika Birleşik Devletleri‘nde 20 milyondan fazla kişinin yoga uyguladığını biliyoruz; Türkiye‘de de farklı kitleler son 10 yıl içinde yogaya ilgi duymaya ve bu kendini tanıma yolculuğuna adım atmaya başladılar. Aslen ruhsal bir çalışma olan yoganın, fizik beden, nefes, zihin ve yaşamın her alanına etki eden uygulamaları, esneklik, güç ve odaklanmaya yönelik etkileri, bir defa yoga dersine gelen kişilerin çoğunun devam etme isteği duymasını sağlıyor. Aslında arka planda son derece bilimsel bir süreç işliyor; daha ilk yoga dersinde stres hormonu kortizol seviyesi düşerken, sinir sistemi hızla yatışarak kişide bir merkezlenme ve rahatlama duygusu yaratıyor.
Kökleri neredeyse 5000 yıl öncesine dayanan Vedik felsefi sistemlerden gelen yoganın sözcük anlamı “birlik”, “birleşme”. Buradaki bir olma hali, kişinin kendi öz varlığının farkına vgarması ve kendiyle arasındaki sınırların, duvarların kalkması anlamına geliyor. Bunun için yoganın 8 temel basamak üzerinde yükselen bir yapısı var; bu basamaklardan her biri, yoga uygulaması yaptıkça hayatın içinde de uyanmaya başlıyor. Yoga günümüzde yalnız bir spor veya bir düşünme biçimi olarak indirgense de, yoga üstadları yogayı tanımlarken bir ilim, bir yaşam sanatı ve ruhsal bir uygulama olduğundan bahsediyor.
Sevindirici olan, herkesin yogayı hayatına katabilmesi; yogaya fizik tedavinin ardından tamamlayıcı süreçte doktor tavsiyesi ile başlayan kişiler olduğu gibi, bedenini güçlendirirken eklem açıklığını artırmak, esneklik ve hareket kabiliyeti kazanmak için başlayanlar da oluyor. Yüksek tempolu antrenman yapan sporcular için esneklik ve dinlenme etkileriyle öne çıkıyor. Bir başka yaklaşım, günlük hayatın gerginlikleri, şehrin yüksek temposu ve birikmiş yorgunluğu geride bırakmak.
Bugün yoga stüdyolarını dolduran kalabalıkların büyük bir kısmı, zihni bir parça yatıştırırken, keyifli bir uygulama ile nefes kapasitesini artırmak ve bedeni de güçlendirip dengelemek için yogayı seçiyor. Benzer sistemlerden farklı olarak yoga, bireye, kendi yönelim, hareket ve hislerini de bedeni kadar yakınen izleme olanağı sunuyor. Böylece yine bilimsel süreç işliyor, parasempatik sinir sistemi devreye girerken, beyin dalgaları ve kalp atışları yavaşlıyor, kişi farkındalık deneyimi yaşayarak kendine yakınlaşıyor.
İlk bakışta medyadaki yoga algısı esneklik üzerine kurulu, oysa esneklik, düzenli bir uygulama ile kendiliğinden gelişiyor. Yogaya başlamak için herhangi bir önkoşul veya fiziksel hal gerekmiyor; formda, güçlü veya esnek olmak gerekmiyor, yaşın veya önceki spor deneyiminin gerekliliği yok. Her birey, kendi bedeni ve ihtiyaçlarına yönelik seviyede ve tarzda yoga derslerine katılarak, yoganın çok katmanlı faydalarını alabilir.
Yoganın her bireye çok büyük faydası var; özellikle yaş ilerledikçe azalma eğilimi olan kas gücü, eklem açıklığı, kemik yoğunluğu ve denge düşünüldüğünde, yogaya başlamak için hiç bir zaman geç değil.
Yoğun olarak omurgayı çevreleyen kaslar üzerinde çalışan yoga ile omurga uzar, esner ve güçlenir; gövdenin merkezinin dayanıklılığı artar, bu da tüm bedeni ve duruşu etkiler. Düzenli yoga ile kas tonusu ve güç artar, sürekli sandalye ve koltukta oturmanın zayıflattığı kaslar uyanmaya başlar; sırt ve kök kaslar güçlendikçe, hem yoga pozları içinde hiza, hem de günlük yaşamdaki duruş dönüşmeye başlar.
Yoga pozları, yani Asana’lar, güvenli bir şekilde kasları esnetir, kaslarda katılık, ağrı ve yorgunluğa sebep olan laktik asit serbest kalır. Eklem ve kasların hareket kabiliyeti artar, bedeni birarada tutan bağ doku açılır, nemlenir ve güçlenir. Kronik ağrılar ve kas gerginlikleri azalır.
Yoga uygulaması ile solunum sistemi iyileşir; göğüs kafesini çevreleyen kaslar güçlenir ve esner, akciğerlerin nefes kapasitesi artar. Farklı poz ve geçişlerin etkisiyle kalp ve kan dolaşımı desteklenir,hormonlar dengelenir ve bedenden yoğun bir toksin atımı gerçekleşir. Yoga, iç salgı bezleri ve organlara derinlemesine masaj yapar, bu dokular uyarılır ve dengelenir. Yogada dikkat ve odaklanma, denge pozlarında ve bedensel hiza araştırması içinde zamanla artar.
Düzenli yoga uygulaması stresi belirgin olarak azaltır, zihne bir dinginlik ve açıklık getirir. Kişi yaşamda zorlandığı durumları daha kolay idare etmeye başlar, düşünce, tepki ve hislerinin daha çok farkına varır. Uyku problemleri ve stres bağlantılı sıkıntılar rahatlayabilir.
Yogadaki nefes çalışmaları ve uygulamayla artan duygusal farkındalık da kişiyi duygusal açıdan dengelemeye başlar. Uyanan bütünlük ve birlik hisleri ile ve kişi daha merkezinde hisseder, kendisi ve yaşamla olan ilişkisinde bir rahatlama yolu açılır.
Yoga derslerini gruplar halinde veya birebir özel ders şeklinde almak mümkün. Ortalama 1 – 1 buçuk saat süren ders boyunca, meditasyon ve farkındalık çalışmasından geçen, ardından hocanın güvenli yönlendirmesiyle belli fiziksel pozlara ve akışlara giren kişi, dersin sonunda yaklaşık 5-10 dakikalık bir derin dinlenme ve gevşeme yaşar. Bu son dinlenme, yani şavasana yoganın tüm etkilerini içselleştirmek ve bedende derinleştirmek için olmazsa olmaz, çok değerli bir adımdır.
Siz de hızlı hayatınıza bir parça yavaşlık, bedeninizle daha derinden bir temas, duygu ve düşüncelere farkındalık yoluna girerken aynı zamanda güçlenmek, esnemek ve açılmak isterseniz, yogayla tanışın ve içten dışa yenileyen bu sistemle canlanın!