Samsun’da Atasam Hastanesi’nde Filistinli göçmen A’yesh’in izni olmadan yumurtalıkları ve rahmi alındı. Sağlık Bakanlığı Mesleki Komisyon Kurulu, Doktor G.B. hakkında soruşturma izni vermezken A’yesh’in öldüğünü iddia etti.
Deniz Güngör
AKP iktidarının sağlıkta özelleştirme politikaları en temel insan hakkı olan yaşam hakkını da ticari bir unsur haline getirmeye devam ediyor. Bundan en çok da dezavantajlı gruplar etkileniyor. Bunun son örneği Samsun’da Özel Atasam Hastanesi’nde Filistinli bir göçmenin haberi olmadan rahmi ve yumurtalıklarının alınmasıyla yaşandı.
RAHMİ ALINDI
2020 yılında söz konusu hastaneye rahim sarkması şikâyetiyle giden Filistinli göçmen Heyam Mohammad Yousef A’yesh burada Doktor G.B. tarafından muayene edildi. A’yesh’in, hastanenin atadığı yeminli olmayan ve Türkçe okur-yazarlığı olmadığı iddia edilen bir tercüman eşliğinde G.B.’ye muayene olduğu öğrenilirken doktor, ameliyatta rahim kaldırma işleminin gerçekleştireceğinin bilgisini verdi. A’yesh’e operasyon sonucunda oluşabilecek komplikasyonlar ve rahim ile yumurtalıklarının alınabileceği hakkında herhangi bir bilgi verilmediği de öğrenildi.
16 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen operasyondan 2 gün sonra A’yesh taburcu edildi. İlerleyen saatlerde ateşi 39,6 dereceye çıkan A’yesh aynı zamanda bulantı, kusma ve şiddetli ağrı yaşadı. Bunun üzerine 20 Ekim 2020’de tekrardan hastaneye giden A’yesh’e burada farklı tercüman eşliğinde ‘her şeyin yolunda’ olduğu ifade edildi. Ancak şiddetli ağrısı devam eden A’yesh 26 Ekim 2020’de yeniden hastaneye gittiğinde yüksek ateş ve vajinal akıntı nedeniyle Doktor G.B. tarafından tekrar ameliyata alındı. İddiaya göre Doktor G.B. ameliyatın ardından “pansuman yapıldığını ve bölgenin temizlendiğini” ifade etti.
27 Ekim 2020’de ise G.B.’nin yumurtalıkların ve rahmin alındığını söylediği iddia edildi. Ailenin tepkisi üzerine hastanenin atadığı tercüman odaya çağırıldı. Tercümanın “Siz bize rahmin alınacağını söylemediniz” dediği de ifadelerde yer aldı. A’yesh aynı gün tekrar enfeksiyon sebebiyle ameliyata alındı. Ancak yaşananlar bununla da sınırlı kalmadı. Rahim alma operasyonlarında cinsel hayatın devam edebilmesi için vajen uzunluğunun 7 santimetre bırakılması gerekirken Adli Tıp Kurumu’nun raporuna göre A’yesh’te bu uzunluk 3 santimetre olarak bırakıldı.
ONAM RAPORU YOK
Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan raporda, A’yesh’in tıbbi kayıtlarının hastane tarafından gönderilmediğine dikkat çekildi. Ancak hastane tarafından gönderilmeyen raporlar bununla sınırlı kalmadı. A’yesh’ten yapılacak operasyona ve oluşabilecek komplikasyonlara ilişkin ameliyat öncesi alınması gereken onam formlarının da ATK’ye gönderilmediği ortaya çıktı. Raporda, “Doktor. G.B.’nin uygulamalarının tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olmadığı, tıbbi kayıtlardaki eksiklikler nedeniyle değerlendirme yapılamadığı” ifade edildi.
‘ÖLDÜ’ DEDİLER
A’yesh, Doktor G.B. hakkında Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Kasten Yaralama” suçunun “Organlarından birinin işlevinin yitirilmesi ve çocuk yapma yeteneklerinin kaybolması” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. G.B. hakkında soruşturma izni talep edilirken Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu bir skandala imza attı. Kurul tarafından hazırlanan raporda; herhangi bir ihmalin tespit edilmediği ve A’yesh’in öldüğü iddia edildi. Kurul kararında Doktor G.B.’nin kusuru olmadığı ileri sürülerek hakkında soruşturma izni verilmedi.
‘HER ŞEYİMİ KAYBETTİM’
Yaşanan sürecin hayatını cehenneme çevirdiğini ifade eden A’yesh, “Bu insanlığıma yapılmış olan bir saldırı. 3 yıldır adalet mücadelesi veriyorum. İznim alınmadan, bilgi verilmeden rahmimi ve yumurtalıklarımı aldılar. Ameliyatın çok basit bir işlem olduğunu söylendi ancak ne komplikasyonlar ne de başarı oranı hakkında en ufak bir bilgim yoktu. Bir yıl boyunca cehennemi yaşadım. Yetmedi üstüne hakkımda ‘Öldü’ dediler” ifadelerini kullandı.
A’yesh son olarak şunları aktardı: “Farklı doktorlara göründüm, hiçbiri beni tedavi etmek istemedi. Filistin’e gittiğimde ameliyatın yanlış yapıldığını keşfettiler, düzeltmeye çalıştılar ancak çözülemedi. Artık herhangi bir hastalığa kapılsam bile ameliyat olamayacağım çünkü vücut dokularımda zayıflık oluştu. Maruz kaldığım ihmal yüzünden her şeyimi kaybettim.”
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kararı’na itiraz ettiklerini belirten Avukat Serpil Dönmez ise A’yesh’in 2021 yılında suç duyurusunda bulunduğunu ancak kendilerinin dosyaya dahil olduğu 2023 yılına dek ilerleme olmadığına dikkat çekti. A’yesh’in ATK’ye muayene için sevk edilmediğini söyleyen Dönmez, “Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu’nca soruşturma izni verilmemesine dair kararın gerekçesi ve dayanağı da hatalıdır. Müvekkil sanki ölmüş gibi rapor tanzim edilmiş, dosya incelenmemiş ve karar gerekçesinde müvekkil ile bir ilgisi olmayan başka bir hastalığa dair uzman görüşlerinden bahsedilmiş durumda. Karara karşı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’ne itiraz ettik” dedi.
Dönmez şunları söyledi: “Raporların düzgün tutulması hekimlik mesleğinin gereğidir. Tercüman tuttuklarını iddia ediyorlar. Tuttukları tercümanın Türkçe okur-yazarlığı yok. Artık adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Başka sebeplerle bu olayın vahşeti göz ardı edilerek aslında müvekkilin bütün yaşamının sadece hastalık boyutuyla değil aynı zamanda cinsel hayatını tamamen bitirecek bir şekilde yapılan uygulamaya istinaden böyle bir karar verilmesini zaten dehşetle karşıladık.”
İddiaları sormak için aradığımız Özel Atasam Hastanesi eksik evrakların mahkeme tarafından yapılan uyarının ardından gönderildiğini ifade etti.