28. İstanbul Caz Festivali’nin teması “Caz Hissediyorum!”a ilişkin konuşan direktör Harun İzer, “Hep birlikte festival coşkusunu yaşayabileceğimiz bir festival sunmak istedik. #cazhissediyorum da buradan geliyor” diyor.
Işıl ÇALIŞKAN
Canlı müziğe hasret kaldığımız şu günlerde ruhumuza ilaç olacak bir festival geliyor: İstanbul Caz Festivali. Bu yıl 28’incisi gerçekleştirilecek festival “Caz Hissesiyorum!” temasıyla dinleyicinin yaralarını caz ile sarmayı amaçlıyor. Caz coşkusunu şehre yaymaya hazırlanan 28. İstanbul Caz Festivali, 1-24 Eylül tarihleri arasında açık hava mekânlarında 40’a yakın canlı performansla şehri konser alanına dönüştürecek. 24 günlük festival maratonunda konser verecek isimler arasında Afrika müziğinin dört Grammy ödüllü kraliçesi Angélique Kidjo da var, Avrupa cazının önde gelen alto saksafonistlerinden Stefano Di Battista da… Sözü fazla uzatmadan festivalin direktörü Harun İzer’e bırakalım…
Henüz her anlamda eskisi gibi bir festival sunamayacakları bilinciyle yola çıktıklarını belirten İzer, “Hem ekonomik hem de pandemiye bağlı sebeplerle bu yılki programımızda başından itibaren bir sürü sınırlama ve sorunlarla karşılaşabileceğimizi tahmin ediyorduk. Dolayısıyla bu yıl için önceliğimiz festivalin ve festival ruhunun devamı oldu. Yenilikçi ve özgün işler üreten tarafımızdan da fazla vazgeçmeden, geniş kitlelere de hitap edebilecek bir program yapmayı önceliğimize aldık. Hep birlikte festival coşkusunu yaşayabileceğimiz bir festival sunmak istedik – festival etiketimiz #cazhissediyorum da buradan geliyor bir parça” şeklinde konuşuyor.
Harun İzer – Festival Direktörü
FARKLI TÜRLERE DE KUCAK AÇIYORUZ
Bu yılki programda caz müziğin yanı sıra farklı türlerde yaptıkları müziklerle öne çıkan isimler var. Kenan Doğulu ve Mabel Matiz bu isimlerden birkaçı. İzer’e türlere yönelik eleştirileri nasıl karşılayacağını sorduğumuzda şöyle cevaplıyor: “İstanbul Caz Festivali her zaman farklı türlere ve müziklere kucak açan bir festival oldu. Kenan Doğulu bu anlamda güzel bir örnek: Ünlü pop yıldızımız 2016 yılında yayımladığı “İhtimaller” albümünde kendi şarkılarını Ercüment Orkut, Can Çankaya gibi usta isimlerin aranjmanları ile caza uyarladı, projenin müzik direktörlüğünü Ozan Musluoğlu yaptı. Rod Stewart, Lady Gaga ve Robbie Williams gibi isimlerin de böyle caz albümleri vardır. Bu tür çalışmalar, cazı farklı kitlelere ulaştırmak açısından önemli bir köprü oluşturuyor ve Kenan Doğulu da bunu en güzel yapan isimlerden biri. Diğer taraftan Mabel Matiz, ilk yıllarından itibaren oldukça yakından tanıdığımız bir isim, ilk çıkış konserlerinden birini Salon İKSV’de vermişti. Pop müzik camiamızın en yaratıcı isimlerinden, şarkılarından video kliplerine her işi ile yeni kapılar açıyor. Mabel Matiz’in bu konseri özel bir proje ile hayata geçiyor. Hollanda’nın son dönemlerdeki en başarılı keyboard’cılarından Niels Broos ile birlikte, Mabel Matiz’in müziklerini bambaşka bir şekilde hayata geçirecekler. Her iki sanatçı da bu işbirliğini dünya festivallerine taşımayı amaçlıyor, biz de doğrusu buna sebep olabilirsek çok sevineceğiz.”
Festivalde toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna ve sürdürülebilir bir festival olması konusunda çalışmalar yürütülüyor. İzer, sanat etkinlikleri ve bunun sunumu toplumu dönüştürme konusundaki etkisine dair, “Sanatın dünyayı ve toplumları dönüştürme gücü temelinde insanlara verdiği mesaj ile alakalı. Dünyayı festivaller kurtaramaz, doğanın dengesini müzik sağlayamaz, bütün bunları ancak insanlar yapabilir. Ama müzik ve sanat, insanların kötü duygularından arınmalarını, umutsuzluktan çıkmalarını sağlayabilir. Festivaller bu konuda seyirci ile sanatçı arasındaki köprüyü oluşturur, doğru mesajın doğru yere taşınmasına aracı olurlar. Biz de aslında bunun peşindeyiz. Ama bunu yaparken kendi imkânlarımız ölçüsünde somut bazı adımlar da atmaya çalışıyoruz, mesela sanatçı katılımında cinsiyet dengesine dikkat etmek veya atık yönetimi gibi bazı konulara önem veriyoruz” yorumunda bulunuyor.
İzer sözlerini festivalde öne çıkan birkaç konu ile sonlandırıyor: “Bu yıl festivalde her kesimden ve yaştan izleyicimize hitap edecek ücretsiz etkinliklerimizin sayısında önemli bir artış var. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür AŞ işbirliği ile gerçekleştireceğimiz “Festivalde #İstanbulBirSahne” konserleri Maçka Demokrasi Parkı’nda 8-10 gün boyunca müzikseverleri birbirinden güzel caz ve güncel müzik konserleri ile buluşturacak. Ayrıca festivalin sevilen etkinliği Parklarda Caz da yine Beşiktaş, Beylikdüzü, Şişli gibi çeşitli ilçe belediyelerimizin desteği ile bu yıl da ücretsiz olarak devam ediyor. Çocuklara yönelik ücretsiz etkinliklerimiz de olacak.”