Çeşme havuzlarına neden para atıyoruz? Çok mu zenginiz biz? Dilekler hep tutuyor da o yüzden mi atmaya devam ediyoruz?
Özellikle turistik yerlerdeki havuzlarda bir servet yatıyor..
Yeni jenerasyon eskiler kadar yapıyo mu bilmiyorum ama şahsen benim epey bi paramı yedi bu havuzlar..
Bazı dilekler için attıklarımızı biriktirsek dilemeye gerek kalmazdı zaten diye düşünüyor bazen insan.
Peki “Parayı bir havuzda biriktirmek” deyişi de buradan mı geliyor?
Peki ya atılan paraların akıbeti ne oluyor?
Hadi izah edeyim…
Hangi metal en iyi iletkendir diye sorsam ne derdiniz?
Ne derdiniz bilmiyorum ama aklınıza ilk gelecek cevabın gümüş olmayacağını tahmin ediyorum. Oysa ısıyı ve elektriği en iyi ileten element gümüştür.
Bu amaçla kullanmıyor olmamızın tek nedeni pahallı olması. Tüm elektrikli aletlerde bakır tel kullanmasının nedeni de 2. en iyi iletken olup çok daha ucuz olması.
Gümüşün bilmiyor olabileceğiniz bir başka özelliği de bütün elementler arasında en güçlü yansıtıcı olması.
Eski çağlarda aynalar, bu nedenle gümüşten yapılıyordu.
Bizim çağımızda süs amaçlı kullanımından sonra en çok film ve fotoğraf endüstrisinde kullanılmasının nedeni de bu.
Örneğin en iyi kalite sinema perdelerinde gümüş kullanılır. Sinemaya bu yüzden ‘Gümüş perde’ deniyor.
Yansıtma ve iletkenliği nedeniyle gümüş ayrıca uzun ömürlü piller ve güneş panellerinde de yoğun şekilde kullanılan bir metal.
Ancak bugünkü konumuz gümüşün bir başka özelliği ile alakalı.
Gümüş doğadaki en hijyenik maddelerden biri ve güçlü anti-bakteriyel özelliği bulunuyor. Gümüşün en ilginç marifetlerinden biri de suyu sterilize etmesi.
Üstelik bunun için suyun yüz milyonda biri gibi çok küçük miktarlarda bulunması yeterli.
İşin daha ilginç tarafı bu gerçeği milattan önce 5. yüzyılda bile biliyor olmamız. O zaman bildiğimizi nerden biliyoruz peki?
Tarihçi Heredot… Pers Kralı Kiros’un özel bir akarsudan alınıp kaynatılarak gümüş kaplara kapatılan kendi su rezerviyle dolaştığını yazmış, oradan biliyoruz.
Romalılar ve Yunanlılar da gümüş kaplara konan yiyeceklerin ve içeceklerin çabuk bozulmadığını fark etmişlerdi.
Eskilerin gümüş çatal bıçak takımı tutkusunun arkasında sadece gösteriş değil hijyen ve sağlık da var. Ama işin bu kısmı zamanla unutulmuş.
Ağızda gümüş kaşıkla doğma tabiri varlıklı ailenin çocuğa mama yedirirken gösteriş yapması mı yoksa yeni doğan bebeklerinin ağzına hastalıklara daha dirençli olması için gümüş kaşık koymalarından mı ileri geliyor tam bilmiyoruz ama her ikisi de olabilir.
İşte medeniyet simgesi olan çeşme ve havuzlardaki suyun antik dönemlerden beri insanların içmek dahil günlük bazı ihtiyaçları için kullanması
ve suyun kullanılabilir kalması için bir nevi kullanım karşılığı / hizmet bedeli olarak o dönem tamamen gümüşten yapılmış olan en küçük değerdeki madeni paralarını havuzlara attıkları ve bu geleneğin de günümüze bu şekilde ulaştığı düşünülüyor.
Bugün bile ‘gümüş tuzu’ bazı yüzme havuzlarında güvenli bir madde olarak klorun yerine kullanılıyor.
Önemli bir not: Gümüş laboratuarda bakterileri kesinlikle öldürse de aynı işlevi insan vücudunun içinde yapıp yapmayacağı çok tartışmalı bir konu.
Bu sebeple Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi FDA 1999’da koloidal gümüşün suyu tüketiminin güvenli olmadığını ve herhangi bir hastalığı da tedavi etmediğini duyurdu.
Bununla ilgili yanıltıcı reklamlar yapılmasına da sınırlama getirildi ama tabi yasalar kriz fırsatçılarını durdurmaya hiçbir zaman yeterli olmuyor:
Yani gümüş suyuna yemek yapıp ekmek banmadan ve paranızı böyle kişilere kaptırmadan önce meseleyi çok iyi inceleyin zira alternatif terapi olarak fazla gümüş suyu tüketen kişilerin derilerinin mavi-gri renge dönmesi söz konusu söz konusu ve bunun tedavisi de yok.
Gelelim günümüze:
Bugün paralarda gümüş kullanmıyoruz ve havuzlardan da su içmiyoruz.
Geleneğin dilek tutmaya evrilmesine bilimsel açıdan bakarsak bu durumun her şeyden çok bir kitle psikolojisi ile alakalı olduğunu görüyoruz.
Bir çeşmede ne kadar çok para görürseniz oraya para atma ihtimaliniz daha fazla.
Hiç kimsenin para atmamış olduğunu fark ederseniz bunu yapacak olan tek kişinin siz olması ‘enayilik hormonu’ salgılatacağı için bunu istemezsiniz.
Öyle bir hormon yok tabiî ki şu an ben uydurdum ama o hissiyat canlanmıştır.
Ortalama insan psikolojisi konu ne olursa olsun.. bunun altını çiziyorum: KONU NE OLURSA OLSUN “Bu kadar insan yanılıyor olamaz, demek var bir keramet” şeklinde çalışır.
İkinci bilimsel nedeni de şu: Havuza para atarken bir dilek tutuyorsunuz ve dilek tutarkan aklınızda olumlu düşünceler oluyor.
Aklınızda olumlu düşünceler olması mutluluk hormonu olan – bu gerçek – endorfin salınımını tetikliyor ve beynin farklı bölgeleri de bu iyi hissetme kimyasallarına uyum sağlayarak gününüzün daha iyi ve huzurlu geçmesini sağlıyor.
Kendinizi çok uygun fiyata güzel bir yatırım yapmış gibi hissediyorsunuz.
Peki paralara ne oluyor?
Paraların akıbeti atıldıkları dilek havuzlarına göre değişiyor elbette. Biraz araştırdım. Bulduğum ilginç bilgileri sizle paylaşayım.
2016 yılında New York’un Madison Meydan Park’ında bulunan 149 yıllık çeşme kuruyunca ortaya binlerce bozukluk çıkmış.
Park çalışanları toplamakta zorluk çekmiş. 149 yılda biriken paraların bir kısmını çeşmeyi temizleyen işçilere, bir kısmını da yardım kuruluşlarına dağıtmışlar örneğin.
Bir başka enteresan örnek İtalya’dan.. 2002’de konuyla ilgili ortaya çıkan bir haber sonrası Roberto Cercelletta adlı yaşlı bir adam tutuklanmış.
Adamın 30 yıl boyunca şehirde bulunan dilek havuzlarındaki bozuk paraları her sabah güneş doğmadan topladığı ve bu şekilde günlük bin dolar gelir elde ettiği ortaya çıkmış.
Bu işi resmi ekonomik gelire dönüştüren yerler de var. Örneğin ABD’nin Minnesota eyaletinde tüm dilek havuzlarının gelirleri yıllık 24 bin dolarlık bir ücret karşılığında satın alınabiliyor.
Ödeme yapan kurum, yıl boyunca havuza atılan paraları toplama hakkına sahip oluyor.
Roma’da Aşk çeşmesi olarak da bilinen Trevi çeşmesi en kârlı işletmelerden biri. Günlük hasılat 3.200 Doları buluyormuş ve orada bozuk paralar havuzdan günlük olarak toplanıyor.
Bir başka darphane de Disney World’deki süs havuzlarıymış. Çıkan bir habere göre 2014 yılında 18 bin dolar para elde edilmiş.
Bu para da kimsesiz çocukların bakımı için bağışlanmış.
Umarım bugün de benden yeni ve ilginç şeyler duymuşsunuzdur.