Sevgili dostlar,
Siyaset canlı… Ekranlar gün boyu liderlerle dolu. Saat başı ya biri çıkıp konuşuyor ya da ikisi buluşuyor. Dikkatle kulak kabartıyoruz; yeni bir şey söylemelerini bekliyoruz. Maalesef yok.
Bize sürekli Erdoğan’ı anlatıyorlar, habire iktidarı eleştiriyorlar. Oysa onu biz de biliyoruz. Hepsinden çok eleştiriyoruz.
Sonra vatandaşın halini anlatıyorlar.
Oysa vatandaş, kendi halini herkesten iyi biliyor.
“Böyle sürdürülemez” diyorlar.
Oysa sürdürülüyor işte… Giderek ağırlaşıyor üstelik…
“Ekonomide yaşananların sorumlusu Erdoğan’dır” diyor biri, “Dur artık, yeter” diye tweet atıyor. Çareyi, Erdoğan’ın iyi niyetine bırakıyor yani; durmazsa ne olacağını söylemiyor.
“Sandığı getir” diye haykırıyor bir diğeri; eh, getirmiyor işte… Ondan sandık kurup kendi ipini çekmesini beklemek, akılcı bir siyaset sayılabilir mi?
Sonra halka dönüyorlar, “Bize güven. Türkiye sahipsiz değil” diyorlar. Nasıl güvensin insanlar? Daha bir araya gelip bir ortak görüntü bile veremiyorsunuz. Halk inim inim inlerken, “Bakın burada bir aradayız, iktidarı devralmaya hazırız. İşte kadromuz. Bu da gölge kabinemiz” diye ortaya çıkamıyorsunuz.
Sizin yerinize halk ortaya çıkıyor, tenceresini, tavasını çalarak sokağa dökülüyor; bir telaş onları yatıştırmaya çalışıyorsunuz. Halkın önüne düşüp yol göstereceğinize, hep bir ağızdan “Aman yapmayın. Provokasyona gelmeyin” diye açıklamalar yapıyorsunuz.
Madem sokak tehlikeli, siz sahiplenin bu tepkiyi… Koruyun halkı… Nasıl 15 Temmuz’da Erdoğan çağırınca koşarak bir araya geldiyseniz, bu yangın karşısında da ortak mitingler örgütleyin. Bir mafya lideri halkı tehdit ettiğinde halkı değil, mafya liderini uyarın. Halkı yalnız bırakmayın. Gösteri yapanlara bir saldırı olursa ne yapacağınızı hesaplayın, açıklayın.
İktidarın bir provokasyon olsun da sıkıyönetim ilan edelim diye bahane aradığı kesin; ancak öyledir diye, tepki gösteren halkı evine geri yollamak çare olabilir mi?
Lütfen artık bize Erdoğan’ın kötülüklerini anlatmaktan vazgeçin; ondan nasıl kurtulmayı ve yerine neyi nasıl kurmayı planlıyorsunuz, neden ülke yanarken hala bir araya gelmiyorsunuz, onu söyleyin.