Kamu emekçileri 2024 yılının ilk beş ayında enflasyon nedeniyle yüzde 11,41 oranında kayıp yaşadı, ikinci altı ay için yapılacak yüzde 10’luk zam eridi. Atabay, “Alım gücünü düşürmek, enflasyonla mücadele yöntemi oldu” dedi.
Havva Gümüşkaya
Yüksek enflasyon karşısında yoksullaşan milyonlarca sabit gelirli, Temmuz ayında yapılacak maaş zammına odaklandı. Ancak yılın ilk beş ayında görülen yüzde 11,41’lik kayıp, ikinci altı ayda yapılması beklenen yüzde 10’luk maaş zammının şimdiden eridiğini gösteriyor. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) “Kamu Emekçilerinin Enflasyon Sepeti Araştırması” sonuçlarına göre, 2024 yılının ilk beş ayında kamu emekçilerinin enflasyonu yüzde 26,41 oldu. Böylece, kamu emekçileri 2024 yılının ilk beş ayında yüzde 11,41’lik bir enflasyon kaybı yaşadı. Hükümetin kamu emekçilerine reva gördüğü yüzde 10’luk zam şimdiden eridi.
SON ÇEYREK FELAKETİ
TÜİK, 2024 yılı Mayıs ayında TÜFE’de bir önceki aya göre yüzde 3,37, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 75,45 artış gerçekleştiğini açıkladı. BES tarafından açıklanan kamu emekçilerinin enflasyonu, yıllık bazda yüzde 75,45 olan TÜİK enflasyonunun 29,06 puan üzerinde gerçekleşerek yüzde 104,51 oldu. Yıllık gıda enflasyonu ise TÜİK rakamlarının 28,58 puan üzerine çıkarak yüzde 98,72 olarak hesaplandı.
Ücret gelirleri ile geçinenler için zor günlerin yaşanacağını belirten Ekonomist Güldem Atabay, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyona ilişkin “En kötüsü geride kaldı” ifadelerini hatırlattı. Atabay, “Enflasyon yılsonunda yüzde 45’lere inebilir ama bu alım gücünü ve refahı artırmayacak. Alım gücünü düşürmek, enflasyonu düşürmenin bir yöntemi oldu” dedi. Atabay, yılın son çeyreğinde sabit gelirlileri zor günlerin beklediğini belirterek şunları söyledi: “Enflasyonu düşürmek için faiz artırmak, TL’yi baskılamak nasıl bir yöntem olduysa alım gücünü düşürmek de enflasyon oranını düşürmek için kullanılacak. Açlık sınırı ile asgari ücretin arasının açılmasını istiyorlar. Eski dönemle hesaplaşmadan birtakım önlemler geliyor ve bu önlemlerin insani boyutları eksik. Asgari ücreti baskılamak yerine, açlık sınırı altında ücrete mecbur bırakmak yerine kamuda ciddi tasarruflarla enflasyonla mücadele edilebilirdi. Para politikasına maliye politikasının daha ciddi desteği gelebilirdi ama gelmiyor. Sabit gelirlileri zor günler bekliyor. Yılın son çeyreğinde zorluklar daha da artacak. ‘En kötünün geride kalmasının maaşla yaşayanlar açısından bir faydası olmayacak, alım güçleri daha da düşecek.”