AKP’nin Temmuz 2023’te yasalaştırdığı ‘ilave ödeme’ uygulaması nedeniyle memur emeklileri 14 bin 500 TL daha düşük emekli aylığı alıyor. Verilen sözler tutulmadı, ilave ödeme emekli aylıklarına yansıtılmadı. Memur emekli aylıklarının maaşa oranı yüzde 38’e geriledi.
Aziz Çelik
Emeklilik sisteminin her yeri dökülüyor. Sistem adeta emekliyi yoksullaştırmak için düzenlenmiş! Hükümet büyük bir ayak diremeden sonra gelen büyük tepkiler karşısında geri adım attı ve en düşük emekli aylığını 12 bin 500 TL’ye yükseltti. Ancak en düşük emekli aylığının 12 bin 500 TL’ye yükseltilmesi emeklilerin durumunu iyileştirmediği gibi milyonlarca emeklinin aylığının dibe doğru yuvarlanmasına yol açtı.
Emekli aylıkları en çok gerileyenler arasında kamu görevlileri, yani memurlar yer alıyor. AKP Temmuz 2023’te memur emeklilerine büyük bir kazık attı. Bu kazığın sonucunda Temmuz 2024 itibariyle bir memur emeklisi alması gereken emekli aylığından 14 bin 500 TL daha düşük aylık alıyor. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde en düşük memur emeklisi, en düşük memur maaşının yüzde 72’si oranında emekli aylığı alırken Temmuz 2024 itibariyle bu oran yüzde 38’e geriledi. Bunu AKP hükümeti bile isteye, diğer bir ifadeyle kasti olarak yaptı.
EMEKLİYE BÜYÜK TUZAK
Her şey Mayıs 2023 seçimleri öncesinde başladı. Önce Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçilirse en düşük memur maaşını 21 bin 265 TL’ye yükselteceğini açıkladı. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltileceğini söyledi. Erdoğan 11 Mayıs 2023 tarihinde yaptığı açıklamada ilave ödeme ile en düşük memur maaşını 22 bin TL’ye yükselteceklerini ve bunun da emeklilere otomatik olarak yansıtılacağını net bir şekilde vadetti.
Ancak Erdoğan “Artışları memur emeklilerine de otomatik uygulayacağız” demesine rağmen bu artışın emekli aylıklarına aynen yansıması, AKP tarafından verilen bir teklifle özel bir yasal düzenleme yapılarak engellendi.
Kamu görevlilerine, yani memurlara “ilave ödeme” (seyyanen zam) öngören 7456 sayılı torba kanun 15 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun ile 375 sayılı KHK’ye Ek Madde 40 eklendi. Kanuna göre memurlara 15 bin 965 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ilave ödeme yapılması kabul edildi. Böylece Temmuz 2023’ten geçerli olmak üzere memur maaşlarına seyyanen 8 bin 138 TL eklendi. İlave ödeme Ocak 2024’te 12 bin 147 TL’ye, Temmuz 2024’te ise 14 bin 492 TL’ye yükseltildi.
Ancak bu yasa şeytanın bile aklıma gelmeyecek tuzaklar içeriyor. AKP tarafından kanuna konulan özel hükümler nedeniyle “ilave ödeme” veya seyyanen zam emekli aylıklarının hesabında dikkate alınmıyor. İlave ödeme memurların aylıklarına eklenmiyor ve adeta bir sosyal yardım gibi ayrıca ödeniyor. Diğer bir ifadeyle, tıpkı emeklilere yapılan ve kök aylıklara eklenmeyen Hazine katkısı gibi memurlara da maaşlarından ayrı bir ilave ödeme yapılıyor.
İlave ödeme memurların emekli ikramiyelerine yansımıyor ve işçilerin kıdem tazminatı hesabında da dikkate alınmıyor. Bilindiği gibi işçilerin kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemiyor. Hâlen 14 bin 492 TL olan ilave ödeme memurların emeklilik ikramiyelerinde dikkate alınmadığı için kıdem tazminatı tavanı da bu miktarda eksik eksik hesaplanıyor. Böylece yasadan işçiler de mağdur oluyor, işverenler ise kazanıyor.
Yasanın en büyük mağdurları kuşkusuz memur emeklileri. Yasadaki tuzak memur emekli aylıklarında şok bir düşüşe yol açtı. Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı (SBB) verilerine göre 2023 yılı başında maaşın yüzde 72’si kadar olan en düşük memur emekli aylığı, Temmuz 2024’te maaşın yüzde 38’ine geriledi. Ortalama memur emekli aylığı ise maaşın yüzde 71’inden yüzde 41’ine geriledi. Yasada memur emeklilerine kurulan tuzağın bile isteye yapıldığı çok net. Bu yolla 5510 sayılı yasa yanında memur emekli aylıklarının düşürülmesinin yeni bir yolu daha icat edilmiş oldu.
CUMHURBAŞKANINA RAĞMEN Mİ?
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 Mayıs 2023’te yaptığı açıklamada memur maaşlarındaki artışın otomatik olarak memur emeklilerine de yansıtılacağını vadetmişti. Ancak Cumhurbaşkanının bu açıklamasına rağmen AKP grubu ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, tam tersine bir yasanın geçmesini sağladı. Memur emeklilerine büyük bir tuzak kuruldu. Böylece memur maaşları ile memur emekli aylıkları arasında aniden büyük bir uçurum oluştu. Bu tuzağın Cumhurbaşkanının açık ve net açıklamasına rağmen Maliye Bakanlığı ve AKP grubu tarafından nasıl kurulduğu ise muamma. Bürokrasinin ve AKP grubunun Cumhurbaşkanının bu açıklamasına rağmen nasıl tam aksini yapabildiği izaha muhtaç.
İlave ödemenin memur emekli aylıklarına yansımaması, kamu görevlilerinin emekli olma eğilimini yavaşlatmış durumda. Emekli olduğunda maaşının yüzde 60’ını kaybedecek olan kamu görevlileri emekli olmaktan vazgeçmiş hâlde. EYT düzenlemesine rağmen emekli olan kamu görevli sayısının oldukça sınırlı kaldığı görülüyor.
Bilindiği gibi 4688 sayılı kanuna göre (28. Madde) kamu görevlileri yanında memur emeklilerinin aylık artışları da toplu sözleşmeyle sağlanıyor. Diğer bir ifadeyle kamu görevlileri toplu sözleşmesi emeklileri de kapsıyor. Ancak “ilave ödeme” adı altında yapılan yasal düzenleme ile memur emeklileri aleyhine ve toplu sözleşmenin esasına aykırı biçimde ayrımcılık yapıldı.
Memur maaşlarındaki artışın emekli ikramiyesi ve emekli aylıklarına yansımaması için yapılan özel düzenleme, Anayasanın eşitlik ve sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Ayrıca toplu sözleşmeye de aykırıdır. AKP hile yoluyla, Anayasanın eşitlik ve sosyal devlet ilkesi ile yine Anayasa ile güvence altına alınan toplu sözleşme hakkını çiğneyerek memur emeklilerine büyük bir kazık attı.
MEMUR-SEN NEDEN SESSİZ?
Kuşkusuz burada asıl sorumluluk siyasal iktidarın olmakla birlikte Memur-Sen’in sessizliği de manidardır. Memur-Sen ilave ödemenin emekli aylıklarına yansıtılmasını kâğıt üzerinde savunmakla birlikte bu konuda etkili bir eylem yapmıyor, hükümeti açıkça eleştirmiyor ve siyasi iktidar karşısında cesur davranmıyor. Adeta bu konuyu bir kenara bırakıyor.
Bilindiği gibi Memur-Sen, Anayasa Mahkemesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu için iptal ettiği toplu sözleşme ikramiyesinden kaynaklı yaklaşık 350 TL civarındaki geçici kayıp için bu konuda dava açan ana muhalefet partisi CHP önünde eylem yapmıştı. Kuşkusuz bir sendikanın bir siyasi partiyi protesto etmesi temel hak ve özgürlüklerin bir parçasıdır. Protesto haktır. Keşke sendikalar daha fazla protesto eylemi yapsa.
Ancak yetkili sendika, dolayısıyla da toplu sözleşmenin muhatabı olan aynı Memur-Sen, memur emeklilerinin ayda 14 bin 500 lira kaybına yol açan yasa ile ilgili olarak ne AKP ne de Meclis önünde protesto eylemi yaptı. Yok öyle çifte standartlı sendikacılık! Ayda 350 TL geçici kayıp için ana muhalefet partisinin önünde eylem yapanlar, ayda 15 bin lira kayıp için iktidar partisinin önünde toplanamıyorsa bunun adı güdümlü sendikacılıktır!
Bu arada yeri gelmişken eklemek lazım, toplu sözleşme ikramiyesinde günün sonunda Anayasa Mahkemesinin dediği oldu! Hükümet ve Memur-Sen geri adım attı. Toplu sözleşme ikramiyesinden baraj şartı olmadan sendika üyesi tüm memurlar yararlanacak artık. Yüzde 1 ve yüzde 2 baraj dayatmasından vazgeçildi. Bilindiği gibi AYM, CHP’nin başvurusu üzerine yüzde 2 baraj şartına bağlı toplu sözleşme ikramiyesini sendika üyeleri arasında ayrımcılık yarattığı gerekçesiyle iptal etmişti. Ancak bazı AKP milletvekilleri AYM kararına rağmen yüzde 1 barajının tekrarını öngören bir teklif vermişti. Ancak 2 Ağustos 2024’te Resmi Gazete yayınlanan 7524 sayılı kanun ile (madde 59) toplu sözleşme ikramiyesinden bütün sendika üyelerinin yararlanması sağlandı. Böylece TBMM, AYM’nin dediği yaparken yıllardır toplu sözleşme ikramiyesi için barajı savunan Memur-Sen ve hükümet de geri adım atmış oldu.
Aslında bu tablonun sorumlularından biri de Memur-Sen’dir. Eğer Memur-Sen geçmişte yüzde bir ve yüzde iki gibi barajlarda ısrar etmeseydi böyle bir iptal yaşanmayacaktı. Eşitlik ilkesinin bile bile çiğnenmesinde ısrarcı olan Memur-Sen toplu sözleşme ikramiyesindeki iptalin sorumlularından biriydi. Hâl böyleyken faturayı CHP’ye çıkartmaya kalktı. Büyük uyanıklık ve hedef saptırma!
Şimdi memur emeklileri AKP hükümetinin yaptığı hukuksuz düzenleme ve memur emeklilerine kurduğu tuzak nedeniyle vahim kayıplarla karşı karşıya. Milyonlarca memur emeklisi AKP’nin kurduğu tuzak nedeniyle ayda 14 bin 500 lira daha düşük emekli aylığı alıyor. Evet, sorumlu hükümet, sorumlu AKP ama siz yetkili sendika olarak ne yapıyorsunuz? Bir eylem, bir protesto, ciddi bir çabanız var mı? Eğer böyle bir haksızlık karşısında susuyorsanız siz nasıl sendikasınız!