Feray Aytekin Aydoğan
Dün yine depremi yaşadık. Yıllardır depremin beklendiği İstanbul’da toplanma alanlarımız dahi ranta açıldığı için korunabildiğimiz yerler sokaklar, sokak araları elimizde bir avuç kalan parklar oldu. İlk ulaşmaya çalıştığımız depremin etkisinin en çok hissedildiği Silivri’de hala tutuklu olan çocuklarımız oldu.
Çocuklarımız hala tutuklu. Aklımız, kalbimiz sağlık sorunları her geçen gün artan Esila’da ve Silivri’de, İzmir’de, Edirne’de tutuklu kalan tüm çocuklarımızda. Tutuksuz yargılanan çocuklarımızın başlayan duruşmalarında duruşma tarihleri Ekim’e uzanan uzak tarihlere erteleniyor. Çok sayıda gencin, çocuklarımızın ev hapsi ve adli kontrol şartı devam ediyor. Proje okullarına karşı projeniz değiliz ve öğretmenime dokunma diyen öğrencilere okul idareleri tarafından disiplin soruşturmaları başlatılıyor, okul içerisindeki idareci odalarında çocuklarımız sözlü, psikolojik şiddete uğruyor.
Deprem, Silivri, İzmir, Edirne’de tutuklu kalan çocuklarımız, proje okulları… Memleketimiz yangın yeri.
Anne Baba Dayanışma Ağı’mızla, Öğrenci Veli Derneği’mizle günlerdir tüm çocuklarımızın yanında olmak için gece gündüz koşarcasına yaşıyoruz.
Gençler, çocuklarımız her gün sokaklarda iken, yaşamlarına, eğitim haklarına sahip çıkarken biz anne babalar, öğretmenler, memleketimize, geleceğimize sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyenler çok daha fazlasını yapmak zorundayız.
En güçlü şekilde bir araya gelmenin yollarını üretmek zorundayız. İstanbul Üniversitesi’nden çıktıkları günden itibaren gençler, çocuklarımız bize yürünecek yolu gösteriyor. 18 Nisan’da Çağlayan Adliyesi önünde tutuklanan, gözaltına alınan, tutuksuz yargılanan, ev hapsi, adli kontrol şartı alan tüm arkadaşlarının yanında olmak için bir araya geldiklerinde gözaltına alınan iki arkadaşları bırakılana kadar alanı terk etmediler. Taksim Filistin’e Özgürlük eyleminde tek bir arkadaşları dahi gözaltına alınmasın diye sımsıkı kenetlendiler. Proje okullarına karşı itiraz eden tüm arkadaşlarına, eğitim haklarına, öğretmenlerine, öğretmenlerin haklarına sahip çıkmak için ortak ses oldular.
Gençler için çocuklarımız için, memleketimiz, geleceğimiz için birleşik bir mücadelenin hikâyesini birlikte örmek zorundayız.
Esila ve hala tutuklu kalan çocuklarımız günlerdir bize “Sesimiz Olmayı Bırakmayın” diye sesleniyor parmaklıkların arkasında… O güzelim çocukların dışarda hep beraber sesi olmak zorundayız.