Sultan Özer
ANKARA
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 26. Dönem milletvekilleri dün yemin ettiler. Yemin töreninde izleyiciler Meclis’i ‘yasak’ olmasına rağmen alkış ve ıslıklarla stadyuma çevirdiler. AKP Bursa Milletvekili Bennur Karaburun yemine besleme ile başladı, hiçbir uyarı almadı. HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana da “Büyük Türk Milleti” yerine “Büyük Türkiye Milleti” dediği için sayılmadığı yemini öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakarak, Kürtçe “Onurlu ve kalıcı barış umuduyla” dedi. Zana’nın yemini, “metni tam okumadığı” gerekçesiyle sayılmadı.
Meclis Genel Kurulu dün saat 15.00’de “en yaşlı üye” sıfatıyla geçici başkan Deniz Baykal Başkanlığında toplandı. En genç üyelerden Dilek Öcalan da Meclis Başkanlık Divanı’nda yer aldı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “sinüzit ameliyatı” nedeniyle katılmadığı yemin törenine diğer parti liderleri tam kadro katıldılar. Salona ilk gelen AKP’liler oldu ve aldıkları sonuçtan olsa gerek oldukça keyifliydiler. Meclis Başkanlığı’nın tüm masalara kırmızı beyaz güller bıraktığı salonda, MHP de ilk kez en az üyesi olan parti olarak, yeni oturma planına göre en dışta yer aldı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tam karşısında, kabine sırasında Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in otklarla dinleyici locasını stadyuma çevirdiler.
Meclis Geçici Başkanı Deniz Baykal yaptığı konuşmada, “barış, kardeşlik ve uzlaşı” mesajı verdi.
Ülkenin beş ay içinde aynı seçimi yenilediğini, üyelerinin bir kısmı iki kez seçilmiş bir TBMM olarak toplandıklarını kaydeden Baykal; 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet kurmak için aranan uzlaşmanın gerçekleşmediğini, bugün ise uzlaşı zorunluluğu olmadan hükümet kurulması olasılığının arttığını söyledi. “Bugün tek parti hükümetinin kurulacak olması uzlaşı ihtimalini ortadan kaldırmamış daha da artırmıştır” diyen Baykal, “ TBMM’nin diyalog ve şeffaflık içinde çalışmasının, hem parlemantoda hem de yargıda hesap verilecek şekilde olması gerektiğini” söyledi.
Ortadoğu’da yaşananlara işaret eden Baykal, “Tarihsel bir kırılmanın yaşandığı bir dönemde görev yapacağız. Devletlerin parçalandığına ve yeniden kurulmasına tanıklık ediyoruz. Şiddet ve vahşet siyasetin yeni enstrümanları haline dönüşüyor. Çevremizdeki bu yangının sönmesi için uluslararası bir uzlaşı aramalıyız. İlk görevimiz Ortadoğu’daki yangının Türkiye’ye sıçramasını önlemeliyiz. Bizim devletimiz ırk ve kafatası devleti değildir. Siyasetimiz din, ırk, mezhep siyaseti değildir, olmamalıdır.Irkımız, soyumuz ne olursa olursun hepimiz aynı siyasi kimliğin parçayız. O halka Türk milleti denilmektedir. Devlet veya cemaat ile din dayatmanın nelere yol açacağını görüyoruz. Vatan uğruna verdiğimiz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Tarihimizden ders çıkararak barış ve kardeşlik üretebilirsek Türkiye’miz 21. Yüzyılın en parlak ve en saygın ülkelerinden biri olacaktır” diye konuştu.
Konuşmasının ardından ilk yemini Baykal okudu. Ardından önce engelli AKP Bursa Milletvekili Bennur Karaburun tekerlekli sandalyede kürsüye getirildi. Yıldırım yeminden önce besmele çekti, kürsüden hiçbir uyarı almadı. Engelli vekil AKP Konya milletvekili Ahmet Özdemir’in de yemin etmesinden sonra yeminler Adana ilinden başlayarak alfabetik sıraya göre devam etti.
Bazı AKP vekillerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında hazırolda selam vererek yemine başlamaları dikkat çekti. Erdoğan da locada zaman zaman vekillerin yeminini alkışlarken; AKP’nin Meclis Başkanı gözüyle bakılan İsmail Kahraman’la sohbet etti. Bir ara kendisine iletilen notu okuyan Erdoğan, bir süre daha yemin törenini izledi.
‘TÜRK DEĞİL, TÜRKİYE MİLLETİ’
HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana kürsüye geldi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakarak, Kürtçe “Onurlu ve kalıcı bir barış umuduyla” anlamına gelen cümlesinin ardından yemini okudu. Zana yemin metnindeki “Büyük Türk Milleti” ifadesini, “Büyük Türkiye Milleti” olarak değiştirerek yeminini tamamladı. Deniz Baykal’ın “sayınZana” diye seslenmesine karşı duymamış gibi yapan Zana Genel Kurul Salonu’ndan ayrıldı. Bunun üzerine Baykal, “Metnin tam okunmuş sayılmadığını” söyleyince izleyici locasındakiler bir kez daha Meclis yasaklarını hiçe sayarakayakta alkışladılar, ıslıklarla tezahürat yaptılar. Baykal da izleyicilerin alkış ya da hiçbir tezahüratta bulunmamaları gerektiği uyarısı yaptı, ancak yemin boyunca zaman zaman izleyiciler yasakları delmeyi sürdürdüler. (Ankara/EVRENSEL)