Marmara Bölgesi’nde dün gerçekleşen 5,1 büyüklüğündeki depremin ardından uzmanlardan uyarılar geldi. Uyarılara karşı adeta üç maymunu oynayan iktidar, deprem korkusu yaşayan halk üzerinden rant elde etmeye devam ediyor. Yer Bilimci Prof. Görür, kentlerin dirençli hale getirilmesi gerektiğini söylerken Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Giritlioğlu ise kentsel dönüşüm yasasının rant yasası olduğunu belirterek iktidarın politikalarını eleştirdi.
İlayda KAYA – Öncü DURMUŞ
Olası Marmara Depremi beklenirken gözler, dün Bursa Merkezli depremle sallanan bölgeye çevrildi. Deprem uzmanlarından binaların yapı stoku ve gerekli hazırlıkların yapılması yönünde peş peşe açıklamalar geldi. İktidarın ve yerel yöneticilerin depreme dair hiçbir hazırlığının olmadığı dikkat çekerken yerel seçim hazırlıklarını sürdüren partiler ve aday adaylarının gündeminde afet yönetimine ilişkin hiçbir program yer almadı.
Öte yandan İstanbul için deprem eylem planı dahi yapmayan iktidar, yurttaşların deprem korkusu üzerinden rant odaklı projelerini sürdürüyor.
ÇEVRE İLLERDEN HİSSEDİLDİ
Marmara Denizi, Gemlik Körfezi’nde Bursa Mudanya açıklarında, İstanbul, İzmir ve Bursa’da hissedilen 5.1 büyüklüğünde ardından 4.5 ve 3.5 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre Marmara Denizi – Gemlik Körfezi’nde (Bursa Mudanya açıkları) saat 10.42’de, yerin 8.98 km derinliğinde, 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 10.45 ve 10:57’de ise yerin 7.02 derinliğinde 4.5 ve 3.5 büyüklüğünde iki deprem daha gerçekleşti.
DÖRT BİNA ÇATLADI
Afet, İstanbul, İzmir ve Tekirdağ başta olmak üzere birçok kentte hissedildi. Depremin hissedildiği kentlerde yurttaşlar sokaklara döküldü. Yalova’nın Armutlu ilçesinde ise dün öğleden sonra tüm okullar tatil edildi. İstanbul Esenler’de 1, Küçükçekmece’de de 1 binada çatlak meydana geldi. Bursa Mudanya’da da 1 evde çatlak oluşurken iki kişi ise deprem sırasında merdivenlerden düşerek yaralandı.
CAN KAYBI YOK
Deprem sonrası Mudanya Belediyesi binasında ise çatlaklar oluştu. Bina tedbir amaçlı boşaltılırken, çalışanların bir kısmı izinli sayıldı. Binadaki tespit çalışmalarının ise devam ettiği öğrenildi.
Öte yandan depremin ardından açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, can kaybı ve binalarda yıkımların yaşanmadığını belirtti.
∗∗∗
BÖLGEDE ÇOK SAYIDA FAY KOLU VAR
Deprem uzmanlarından da açıklamalar geldi. Uzmanlar şunları söyledi:
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür: Bursa, Mudanya Kumyaka’nın biraz açıklarında 5,1 deprem oldu. Bu deprem belli ki çok insanı telaşlandırmış. Deprem muhtemelen Zeytinbağı Fayı’nın Gemlik Körfezi içindeki kısmında. Bu fay KAF’ın güney kolunun bir parçası. Güney kol yavaş hareket eden ama stres biriktiren bir fay zonu. 1999 depremlerinde tahmin ediyorum stres kaybına uğradı. Biz şimdi depremi kuzey kolda bekliyoruz. Şu an bir sıkıntı görmüyorum ama Gemlik’te önlem alınarak bu yerleşim alanı deprem dirençli hale getirilmelidir. Bu kentimizin yeri çok tehlikelidir ve doğrudan Gemlik fayının üzerindedir.
CNN TÜRK Deprem Danışmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Kuzeyde beklediğimiz kuzey kolu üzerinde bir deprem değil. Büyük Marmara Depremi üzerine gelecek bir deprem değil. Gemlik’ten geçen İznik Gölü’nün üzerinden geçen bir fay zonu daha var. Yine bu da Kuzey Anadolu fay zonu üzerinde. Buradaki depremler de büyük depremler üretebilir.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz: Bu jeolojik yapıya bağlı depremler binlerce bazıları on binlerce yılda bir deprem üretir. Bu tamamen bölgenin jeolojik yapısıyla ilgili bir durum. Gemlik Körfezi’nde geçmişte de depremler oldu. Bandırma’dan uzanan hat boyunca önemli depremler var. Bölgede çok sayıda fay kolu var. Bu verilen yer doğruysa burada çok uzun zamandır büyük deprem yok. Fay için kaç yılda bir deprem üretir konusu biraz tartışmalı. Bizim Kuzey Anadolu Fayı’nda gördüğümüz depremler benzer derinliklerde ortaya çıkar. Sığ olması yüzeyde hissedilir olmasına yol açar.
Deprem Mühendisliği Uzmanı Prof. Dr. Zeki Hasgür: Bu bölgede daha önce kırılma olmaması nedeniyle Güney Marmara’da beklenen bir depremdir. Kuzey Marmara fay hattı 1999’da kırılmıştı. Ancak Güney Marmara’da bir kırılma olmadı bu süre içinde. Zaten gerilmiş, yükselmiş olan Güney Marmara’da 6 Şubat’taki son depremlerden sonra bölgenin gerilimi arttı. Bu 5.1 büyüklüğündeki depremi beklenen bir deprem olarak nitelendirebiliriz. Ancak bunlar ipucu veren, haberci depremlerdir. Bunun gibi 5.1 gibi depremlerin olmasını bekleyebiliriz. İzlenmesi gerekir. Bölgedeki aktivitenin artacağının bir göstergesi.
YEDİ NOKTA DAHA SAĞLAM
Uzmanlara göre, İstanbul’un zemininin en sağlam yerleri:
• Beykoz
• Bebek
• İstinye
• Maslak
• Şişli
• Beşiktaş
• Üsküdar ve kuzeyi
∗∗∗
TSUNAMİ TEHLİKESİNE DİKKAT
Depremlerin ardından “Marmara’da tsunami olur mu, olursa İstanbul’u nasıl etkiler?” merak konusu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Türkiye’nin tarih boyunca Asya’daki gibi 30-40 metre dalga yüksekliği olan tsunamilere maruz kalmadığını belirtti. Kalafat, yapılan araştırmaların, Türkiye ve yakın çevresinde son 3 bin yıl içinde 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini gösterdiğini söyledi. Beklenen büyük Marmara Depremi sonrası tsunami olasılığının olabileceğini de aktaran Kalafat, “Özellikle Marmara Denizi’nde bulunan üç derin çukurun etrafındaki kalın genç alüvyon-sediman tabakalarının bir deprem sonucu hareketi, yani deniz dibi heyelanlarının sonucunda tsunami olma olasılığı mevcut” dedi. Kalafat Kandilli’deki çalışmalarıyla ilgili de “Enstitümüzde Marmara Bölgesi için gerçekleştirilen farklı deprem senaryolarının neden olabileceği tsunami tehlike analizi çalışmalarında sadece deprem kaynaklı beklenen tsunami dalga yüksekliklerinin 2.2 metreyi aşmayacağı sonucu elde edilmiştir” bilgisini paylaştı.
∗∗∗
RANTI YÜKSEK YERLERDE DÖNÜŞÜM
Rant odaklı projeleriyle dikkat çeken iktidar, kentsel dönüşüm bahanesiyle kârına kâr katma derdinde. Bunun son örneklerinden birini AKP’li Beykoz Belediyesi hayata geçirdi. Beykoz Belediyesi’nin Tokatköy’de hayata geçirmek istediği kentsel dönüşüm projesine karşı direnen bölge halkı evlerinden olmuştu. Tokatköy’deki kentsel dönüşüm mağdurları kentsel dönüşümde karar ve dava süreçlerinin hızlandırıldığını ancak böylece yurttaşların itiraz hakkının elinden alındığını söylemişti. Yurttaşlar, “Kentsel dönüşüm tabii ki yapmalıyız ancak bu fay hattına en uzak bölge olan Tokatköy’den başlayarak değil. Rezerv alan ilan edilen yerler, mali değeri yüksek bölgeler. Biz bu ülkede hukukun bittiğini, yürütmeyi durdurma kararına rağmen evlerin yıkıldığını görünce anladık. Bu yapılan yeni düzenlemeyle, yaptıkları hukuksuzlukları yasallaştırdılar” diyerek tepki göstermişti.
Öte yandan Merter tekstil, E5, metro- metrobüs güzargahına olan Tozkoparan, Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi, Anadolu Yakası’nda Çamlıca eteklerindeki Hekimbaşı Ormanı’nın çevresi rezerv alan ilan edilmişti. Rezerv alanı tanımının değişmesiyle, Maltepe merkez, Kadıköy Bahariye, Üsküdar’da Selimiye- Salacak, Altunizade, Bağlarbaşı, Beşiktaş ve Şişli’nin birçok bölgesi, hatta Nişantaşı gibi bölgeler de ‘riskli alan’ ilan edilme riskiyle karşı karşıya. Bu zamana kadar rezerv alan ilan edilen bölgelerin rantı yüksek yerler olması da dikkat çekti.
∗∗∗
İKTİDARIN ‘ÖNLEMİ’ SERMAYENİN ÇIKARINA
TMMOB Şehir Plancıları odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, depreme yönelik tedbirlerin gerçekçi olmadığını söyledi. Kentsel dönüşüm yasasının rant yasası olduğunu belirten Giritlioğlu iktidarın yanlış politikalarına dikkat çekti. 6306 Sayılı Kanun’un afet kaygısı olmadığını söyleyen Giritlioğlu, rezerv alan düzenlemesi ile yeni bir rant düzeninin kurulduğunu kaydetti. Giritlioğlu şunları söyledi: “Bu son düzenleme ile bakanlığın yetkileri daha çok genişletildi. Ancak halkın yararı güdülmeden bilimsel kriterleri içermeden yapılmış bir düzenleme var karşımızda. Aynı zamanda bu düzenleme kıymetli arazilere göz diktiklerinin ve daha fazla rant sağlamak istediklerinin bir göstergesi. Yasanın içeriğine bakınca depreme yönelik hiçbir tedbir olmadığını ve kentlere yönelik herhangi bir hazırlığın olmadığını görebiliyoruz. Önümüze koyulan yasa tam anlamıyla bir müteahhitlik yasası.”
DİRENÇ ARTIRILMALI
Depreme karşı neler yapılması gerektiğini de belirten Giritlioğlu, şöyle devam etti: “En başta 6 Şubat depremleri olmak üzere neredeyse herkes meseleyi yapı odaklı konuşuyor. Ancak bizim her şeyden önce bir kent dirençliliğinden bahsetmemiz lazım. Tüm bileşenleri güçlendirdiğimiz, bütünlüklü bir çalışma programı ortaya koymamız gerekir. Ayağınızı attığınız yoldan, şehrin alt yapılarına, deprem toplanma alanlarından tahliye yollarına kadar bütün bir çalışma şart. Ancak ne yazık ki iktidarın böyle bir politikası hiç olmadı. Göstermelik maddeler rant alanlarını genişletirken sermaye güçleri bu alanlardan beslenir hale getirildi. Dolayısıyla kentler çok fazla kırılgan hale geldi. Mesela 2009 üst ölçekli planda yer almayan ne varsa sonradan eklenmeye başlandı. Mega projelerle övündükleri uygulamalar iktidar eliyle çok daha büyük riskler ortaya çıkardı. Kamusal alanları özelleştirmeye başladılar. Tüm bunlarla mücadele etmemiz ve bütünlüklü bir program ortaya koymamız gerekiyor.”
∗∗∗
MARAŞ VE MUĞLA SALLANDI
Ülkenin dört bir yanı depremle sallanmaya devam ediyor. Bursa merkezli depremin ardından Maraş’ta sallandı. Elbistan ilçesinde 3.5 büyüklüğünde bir artçı deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi’nin açıkladığı verilere göre Elbistan bölgesi saat 14.20’de 3,5 büyüklüğünde sarsıldı. Elbistan-Kışlaköy bölgelerindeki depremin 5 kilometre derinliğinde meydana geldi belirtildi. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde de deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi saat 16:48’te meydana gelen depremin derinliğini 5.0 km, büyüklüğü 3,2 olarak duyurdu.