Emperyalistlerin mezhepçi politikalarla gerici-faşist odaklara yaptırdığı Maraş Katliamı’nın izleri sürüyor. Dün Alevilere kanlı saldırılar örgütleyen karanlık bugün de AKP eliyle toplumsal yaşamı kuşatıyor.
Emperyalistlerin Türkiye’de mezhepçi politikalarla gerici faşistlere yaptırdıkları ilk organize saldırı olan Maraş Katliamı’nın 46. Yıl dönümüne girildi. Alevi yurttaşlara yönelik 19 -26 Aralık 1978 tarihinde gerçekleşen katliam, ülke siyasetinin de kırılma anlarından birini oluşturdu.
1978’in Nisan ayında Malatya’da, Eylül ayında ise Sivas’ta Alevilerin oturduğu bazı mahalleler yakılıp yıkılmıştı. Aralık ayına geldiğinde Maraş’ta ülke tarihinin en karanlık saldırılarından biri organize edildi. Aynı zamanda 12 Eylül askeri faşist darbesine giden süreci hazırlayan katliamda 7 gün boyunca resmi rakamlara göre 111 yurttaş katledildi, 559 ev ve 290’a yakın işyeri yakıldı.
ABD GÜDÜMLÜ KONTR-GERİLLALAR
Bu katliamın ardından ülkede alevi ve solcu avı başlatıldı. Maraş sonrası 1980’de alevi yurttaşlara yönelik Çorum, 1993’te ise Sivas’ta Madımak Katliamı gerçekleşti. Bu katliamların her birinde solculara, aydınlara ve alevi yurttaşlara saldıran gerici, şeriatçı, faşist kitleler devlet güçleri tarafından korundu. Yargılamalarda adalet işlemedi, sanıkların kimisi aklandı kimisi milletvekili bile yapıldı. Maraş sonrası gelen Çorum Katliamı mezhepçi politikalarla emperyalistlerin kurduğu oyunları bir kez daha gözler önüne serdi.
Ülkenin her yanını Maraş ve Çorum’a çevirmek isteyen ABD uzantılı kontr-gerilla örgütlenmeleri, dönemin alevi, sünni, ilerici, devrimci, demokrat yurttaşların ortak mücadelesiyle ördükleri direniş duvarına çarptı. 1979 yılının sonuna gelindiğinde Türkiye’de Amerika’nın, CIA ve Kontr-gerilla örgütlerinin arzuladığı ortam yaratılmış, iç savaş politikaları toplumu istenen psikolojik koşullara sürüklemiş ve adım adım 80 darbesi gerçekleşmişti. Bu darbeyle birlikte sol, sosyalist, aydınlanmacı, devrimci, ilerici örgütlenmelerin başı ezilmiş, Türk-İslam sentezli bugünkü gerici iktidarın temelleri 44 yıl öncesinde atılmıştı.
Maraş’ı, Çorum’u Sivas’ı kana bulayan gerici kuşatma bugün de AKP eliyle devam ediyor. Tarikat ve cemaatlerin önü açılırken eğitim sistemi Maarif Modeli, ÇEDES projeleriyle gericilik kıskacına alınıyor. Diyanet’in skandal fetvaları gündem olurken, sosyal yaşam gericilerin taleplerine göre kuşatılıyor. Hilafet bayrakları açan kitle sokaklarda yürüyüşler düzenlerken mahkeme salonlarında şeriat sloganları atılıyor. Kadını eve hapsetmek isteyen tarikat karanlığında çocuklar istismar ediliyor.
ORTADOĞU’YU KANA BULADILAR
Öte yandan emperyalistler, Maraş ve Çorum Katliamı’nın örgütlenmesinde devreye soktukları mezhepçi politikaları sadece Türkiye üzerinde değil, bütün bir Ortadoğu ülkelerinde de hayata geçirdi. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ekseninde Suriye başta olmak üzere tüm Ortadoğu benzer mezhepçi politikalarla kan gölüne çevrildi. Suriye’de Esad yönetimi, cihatçı HTŞ güçleri devreye sokularak düşürüldü. İlerici, aydınlanmacı, seküler güçlere savaş açan cihatçılar kimi zaman IŞİD kimi zaman El Kaide kimi zaman HTŞ gibi isimlerle ABD, İsrail, Batı’nın taşeronluğuna soyundu. Emperyalist- mezhepçi savaşların sonucunda pek çok ülke parçalandı, yüzbinler insan hayatını kaybetti. Milyonlarcası yerinden yurdundan edildi. Çağdaş yaşama düşman, bilim ve aydınlanma karşıtı, kadınları eve hapseden, kız çocuklarının okumasına engel olan gerici yapılar yüzünden toplumsal hayat adeta cehenneme çevrildi. Ortadoğu’nun stratejik noktaları, enerji kaynakları emperyalistlerin kontrolüne geçti.
Ülkemizi ve Ortadoğu’yu yıllardır kan gölüne çeviren, toplumsal hayatı kuşatan, emperyalistlere hizmet eden mezhepçi, gerici, siyasal İslamcı politikalara karşı devrimci, ilerici, laik, birleşik ve örgütlü bir mücadele ise bugünün en acil ihtiyaçlarından biri olarak karşımızda duruyor.
∗∗∗
MEZHEPÇİ KARANLIĞA TESLİM OLMAYIZ
Maraş Katliamı’nın yıldönümünde sol ve sosyalist partiler açıklamalarda bulundu.
• SOL Parti: Suriye’de cihatçı çeteler üzerinden ülkemizde de mezhepçi-faşist karanlık kışkırtılıyor. Amerikan güdümlü siyasal İslamcı tek adam rejiminin cihatçı politikaları bu kışkırtmalara zemin oluşturuyor. Yandaş yazarların dilinden Alevi yurttaşlarımıza karşı ayrımcı ifadeler düşmüyor. Sosyal medyada isimsiz bazı hesaplar üzerinden Alevi-Bektaşi inancına yönelik aşağılayıcı, küçümseyici ifadeler pompalanıyor. Bu katliama zemin hazırlamak için ülkedeki mezhep çatışmasını yükseltmek istemişler, halkımızı Alevi-Sünni diye bölmeye parçalamaya çalışmışlardı. Tüm bu katliamların sonucunda da sıkıyönetimlere ve 12 Eylül’de gerçekleşecek Amerikancı darbeye zemin hazırlamışlardı. Ülkenin her yanını Maraş’a döndürmeye yönelik faşist katliamlara devrimciler Alevi’si Sünni’siyle bütün halkı birleştirerek mücadele etti. Ülkenin her yanı Maraş olmadıysa, bunun onuru devrimcilerindir.
• TİP: Maraş’ta ülkücü çeteler 46 yıl önce canlarımızı katletti. Katliamcı faşist zihniyetin vahşice canına kıydığı yurttaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Ülkemize ve Alevi yurttaşlarımıza bu zulmü yapanları unutmadık, affetmedik; hepsiyle hesaplaşacağız!
• TKP: 46 yıl önce bugün, ülke tarihinin en kanlı katliamlarından birini yaşadık. 19 Aralık’ta başlayıp 26 Aralık’a kadar süren ve devletin seyirci kaldığı katliam, doğrudan NATO beslemesi MHP’liler tarafından hayata geçirildi. Tam da bu sayede ülke, patronların istediği yörüngeye, 12 Eylül’e, bu kanlı katliamlarla teslim edildi. Bu kanlı sömürü düzenine son verdiğimizde sözümüzü de yerine getireceğiz, Maraş’ın hesabını soracağız.
• CHP: Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde, hayatını kaybeden canları saygıyla anıyoruz. Geçmişte yaşanan acılardan ders alarak barış, kardeşlik ve adalet dolu bir gelecek için mücadele etmek hepimizin sorumluluğu. Unutmadık, unutturmayacağız.