Burhan Şeşen
Yıllardır kafamda olan bir soruyu, sorunu burada tartışmaya açmak istiyorum.
Sanat eserlerinin, sanatçının ölümünden sonra 70 yıllık koruma süresi dolana kadar geçen süre içerisinde, telif haklarının mirasçıları tarafından kullanımıyla ilgili birtakım sıkıntılarım var.
Şayet miras bırakan sağlığında ölümüyle ilgili yazılı bir beyanda bulunmadıysa eserleri üzerindeki mali hakları doğrudan yasal mirasçılarına geçiyor. Eser sahibinin yalnızca bir mirasçısı olması durumunda ise eser üzerindeki mali haklar doğrudan bu kişiye ait oluyor. Bilindiği gibi eser sahiplerinin mali ve manevi hakları var.
Maddi haklar bir devir sözleşmesiyle devredilebilir. Manevi haklar ise devredilemez.
Zaman zaman eser sahiplerinin ölümünden sonra mirasçıları arasındaki tartışmalar kavgalar gündem oluyor ne yazık ki. En son Ferdi Tayfur’un ölümünden sonra sanatçının hiç görmek, duymak istemeyeceği türden tatsız olaylar yaşandı.
Yıllardır Münir Nurettin Selçuk’un, Fikret Kızılok’un, Neşet Ertaş’ın şarkıları mirasçılarının ya serbest iradeleriyle ya da birden çok mirasçının paylaşımda anlaşamaması nedeniyle genç neslin kullanımına açılamıyor.
Cem Karaca filminin başına gelenleri zaten biliyoruz. Durum sadece mirasçılarla da kısıtlı değil. Mirasçıların da kullanım hakkının sona erdiği eser sahibinin ölümünden 70 sene sonra eser sahiplerinin hakkını kim koruyacak?
Varsayalım ben şarkılarımın ne hayattayken ne de öldükten sonra faşistler tarafından kullanılmasını istemiyorum. Ne yapacağım, nasıl yapacağım, nasıl önüne geçeceğim bunun? Che Guevera ölümünden sonra fotoğraflarının tişörtlere, kahve bardaklarına basılmasını ve bir meta olarak kullanılmayı ister miydi?
Can Yücel de aynı şekilde şiirlerinin, kitapları dışında ticari amaçla kullanılmasını ister miydi? Ya da Nâzım Hikmet ırkçı, şovenist, dinci bir parti başkanının seçim broşürüne şiirinin konmasını ister miydi? Bunun önüne nasıl geçilir bilemiyorum bunun için bunu uluorta tartışmaya açtım.
Şu anda dünyadaki tüm Fikri Mülkiyet Yasaları sanatçıların ölümünden sonraki haklar için benzer uygulamalar içeriyor. Eser ya da eserler, eser sahibinin ölümünden sonra yasal mirasçı ya da mirasçılara kalıyor, eser sahibinin ölümünden 70 sene sonra da kamuya mal oluyor.
Ben bunu çok adaletsiz buluyorum. Bir iş insanı sağlığında çalışıyor çabalıyor ve mirasını yakınlarına bırakıyor. Bu iş insanı öldükten 70 sene sonra malı, mülkü, bankadaki parası kamuya mı mal oluyor? Niye somut mülkiyet de bu yok da fikir ve sanat eserlerinden oluşan soyut mülkiyette böyle bir uygulama var anlamış değilim. Şu anda birçok kitap, şarkı, koruma süresi sona erdikten sonra yasal mirasçıların iznine bağlı olmaksızın kullanılabiliyor. Burada yayınevleri, yapımcılar para kazanıyor ama ne eser sahibi ne de yasal mirasçılar beş kuruş para kazanamıyor. Bu benim hiç ama hiç aklıma yatmıyor açıkçası.
Buna cevabı olanlar varsa lütfen bilgilendirsinler beni ve benim gibi düşünenleri.
Sanatçının hakkının ne yaşarken ne de öldükten sonra çiğnenmemesi dileğimle bu haftalık da bu kadar. Kalın sağlıcakla…