ODTÜ ve Bilkent’ten iki profesörün hazırladığı koronavirüs salgını sonrası ekonomi raporuna göre işsizlik yüzde 14’ten yüzde 33’e tırmanacak, hanehalkı geliri yüzde 46 azalacak. İstihdamda ise yüzde 22.8’lik kayıp bekleniyor.
ODTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın hazırladığı rapor; koronavirüs salgını sonrasında Türkiye’de işsizliğin yüzde 33’e yükseleceğini, hanehalkı gelirinin yüzde 46 azalacağını ortaya koyuyor. Rapora göre, faydası maliyetinden çok daha fazla olan halka doğrudan gelir desteği verilmesi, bu büyük çöküşe çare olabilir.
Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre, Prof. Dr. Ebru Voyvoda ve Prof. Dr. Erinç Yeldan’ın hazırladığı Covid-19 Raporu, salgının gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) yüzde 26.7, toplam istihdamda ise yüzde 22.8’lik kayba neden olacağını ortaya koyuyor.
Çalışmaya göre, işsizlik oranı yüzde 14 düzeyinden yüzde 33’e yükselecek. Çalışma, işsiz sayısının 4.7 milyon kişiden 11.7 milyona çıkacağına vurgu yapıyor. Tüm bu gelişmelerin sonunda hane halkı harcanabilir gelirlerinin 2019’a görece olarak yüzde 46 düşeceği tahmin ediliyor. Rapora göre, bu büyük çöküşün gelir eşitsizliklerini daha da derinleştirmemesi için halka dağıtılacak doğrudan bir gelir desteğinin faydası, maliyetinden çok daha fazla olur.
GELİR DESTEĞİ VERİLSİN
Prof. Voyvoda ve Prof. Yeldan, Covid-19 virüsünün yol açtığı krizin, Türkiye ekonomisinin makroekonomik dengelerinin zayıf olduğu ve özellikle kamu kesiminde bütçe açığının yüksek ve sabit sermaye yatırım performansının gerilemekte olduğu bir konjonktürde yaşandığını vurguluyor.
Raporda Türkiye’nin krize karşı politika önlemlerinin etkinliğini de kısıtlayan bu zayıflıklarla uygulanabilecek alternatif bir politika paketi tasarlanıyor. Bu paketin önceliği hane halkları emek gelirlerinin desteklenmesi. Bu çerçevede önerilen “emek gelir desteği” paketinde, ücretliler ortalama ücretin yüzde 50’si kadar bir ödeme ile destekleniyor, küçük ve orta boy şirketler ve kendi hesabına çalışan kesime destek veriliyor ve kamu tüketim harcamaları yüzde 20 düzeyinde artırılıyor.
Model sonuçları emek gelir desteği paketinin mali yükünün 2019 sabit fiyatlarıyla 123.5 milyar TL düzeyinde olacağını ve 2019 milli gelirinin yüzde 2.9’una ulaşacağını gösteriyor.
BÜTÇE AÇIĞI AZALIR
Çalışmaya göre, böyle bir paketin uygulanması ile hane halkları kullanılabilir ücret geliri kayıplarının yüzde 85’i telafi ediliyor ve yurt içi GSYH Covid-19 salgınının yaratması muhtemel düzeye görece yüzde 60’lık bir kazanım sağlıyor. Bunun da ötesinde bu model bütçe açığını yarı yarıya azaltıyor. Model sonuçları, böyle bir programın özellikle ara ve yatırım malları üreten sektörlerde canlanma yaratacağını gösteriyor.
ÇARPAN ETKİSİ YARATIR
Prof. Voyvoda ve Prof. Yeldan salgının derinleştireceği gelir eşitsizliğine karşı emek gelir desteğine öncelik verilmesi gerektiğini belirtiyor. Raporda, emek gelir desteğinin neden gerekli olduğu şu ifadelerle ortaya konuyor:
“Toplumun sağlığı nedeniyle faaliyeti durdurulan ve gelirini kaybeden insanlara bizzat öncelikle toplumun destek olması gerekir. İkinci olarak, bu yönde bir gelir desteği ekonomik daralmayı azaltır; dolayısıyla, odaklanmış emek gelir desteği programı sadece destek olunan kişilere değil, çarpan etkisi ile tüm topluma olumlu katkıda bulunur.”