Kolombiya’da yapılan başkanlık seçiminin galibi eski savunma bakanı Juan Manuel Santos oldu.
Resmi sonuçlara göre şu an başkan olan ve ABD’nin sıkı işbirlikçisi Alvaro Uribe’nin partisi Sosyal Ulusal Birlik Partisi’nin adayı Santos (58), oyların yüzde 69’unu alarak yeni devlet başkanı oldu.
Katılımın yüzde 44 olduğu seçimde Santos’un rakibi, Yeşil Parti’nin adayı ve eski Bogota Belediye Başkanı Antanas Mockus (58) ise oyların yüzde 27,5’ini aldı.
Santos’un eski devlet başkanı Alvaro Uribe’nin terörle mücadele ve yabancı sermayenin teşviki politikalarını sürdürmesi bekleniyor.
Juan-Manuel Santos, dış ticaret, hazine ve savunma bakanlığı görevlerinde bulunmuştu. 2002’den bu yana devlet başkanlığı koltuğunda oturan Alvaro Uribe, anayasa gereği arka arkaya üçüncü kez aday olamayacağı için Santos’a açık destek veriyordu.
Resmi sonucun açıklanmasının ardından Uribe, Mockus ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Santos’u kutladı. Kolombiya’da bir adayın ilk kez bu kadar çok oy aldığını belirten Santos, Uribe’nin ”Kolombiya’nın en iyilerinden biri olduğunu” da söyledi. Santos kendisini destekleyen “Bu sizin de zaferiniz Başkan Uribe” diye konuştu.
7 POLİS ÖLDÜRÜLDÜ
Mayıs’ta yapılan seçimin ilk turunda FARC’ın düzenlediği saldırılarda 4 kişinin öldürülmesi dünkü seçimde polise yoğun güvenlik önlemleri aldırtmıştı. Ancak yaklaşık 400 bin asker ve polisin görev yaptığı seçim sırasında düzenlenen saldırılarda 7 polis öldürüldü.
Seçim kampanyalarında Santos sert güvenlik önlemlerini devam ettirme ve FARC’ı bitirme, Mockus ise faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve yolsuzlukları sona erdirme sözü vermişti.
İŞBİRLİKÇİLİĞE DEVAM
Yaklaşık 45 milyon nüfusu olan Latin Amerika ülkesinde 8 yıldır yönetim ABD’ye yakınlığıyla bilinen Alvaro Uribe’deydi. Uribe yönetimi boyunca ülkede uyuşturucu, faili meçhul cinayetler, yolsuzluk eksik olmadı. Santos’un “Bu sizin de başarınız” dediği ve izinden yürüyeceğinin sinyallerini verdiği Uribe ülkeye getirdiklerine bakacak olursak;
Uribe’nin özellikle son 4 yılında yolsuzluk, insan hakları ihlalleri yoğun bir şekilde arttı. Kolombiya başkanı paramiliter birlikleri ve gazetecilerin, hakimlerin istihbarat örgütleri tarafından dinlenilmesini araştıran savcıları tutuklattırdı.
LATİN AMERİKA’YA KARŞI SAVAŞ ÜSLERİ
Latin Amerika’nın 4. büyük petrol üreticisi olan Kolombiya’nın bu başkanı ABD ile ülkede 7 ABD askeri üssü kurulmasını öngören anlaşmayı imzaladı.
Resmi amaç uyuşturucu trafiğini ve terörizmi engellemek “ama anlaşmalardan haberdar olan üst düzey Kolombiya ordu yetkilileri ve politikacılar Associated Press’e asıl düşünülenin Kolombiya’yı Pentagon(ABD Savunma Bakanlığı-çn.) için bölgesel bir merkeze dönüştürmek olduğunu söylediler”.
ABD’li muhalif dilbilimci ve yazar Noam Chomsky Kolombiya’da ABD askeri üsleri kurulmasını “Washington’un (Latin Amerika ülkelerine)çok daha geniş, askeri müdahale kapasitesi arttırma çabalarının sadece küçük bir parçası” olarak yorumluyor.
Kolombiya ve asi kıtadaki ileri hükümetleri geriletmek isteyen ABD arasındaki ekonomik ve askeri işbirliği sır değil. Reuters haber ajansı Santos’un seçim zaferini duyurduğu haberde “Uribe 2002 yılında iktidara geldiğinden beri, Washington’dan alınan para sayesinde (FARC) gerillaları ve uyuşturucu baronlarından kaynaklı şiddet ciddi biçimde düştü” diyor.
Upsidedownworld sitesi editörlerinden Cyril Mychalejko son on yılda işbirlikçi hükümete aktarılan paranın 5.3 milyar doları geçtiğini söylüyor.
Ancak ülkede Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri(FARC)’a ve uyuşturucuya karşı mücadele adı altında son yıllarda faili meçhul cinayetler ve paramiliter milislerin katliamlarında ciddi bir artış var.
Daha geçtiğimiz günlerde hükümetin, öldürdüğü gerillaların sayısını daha fazla göstermek için binlerce masum genci gerilla kıyafeti giydirerek kurşuna dizdiği ortaya çıktı.
BM Özel temsilcisi Philip Alston’un raporuna göre, Soacha bölgesinde 2 bin 300 genç FARC’a karşı başarı kazanıldığını göstermek için masum oldukları halde öldürüldü. Alston bu rakamın sadece buz dağının görünen kısmı olduğunu, kaç bin ölüm gerçekleştiğini tam olarak bilmediklerini söyledi.
Bölgede ABD destekli oluşturulan ve ‘dokunulmazlıkları’ olan paramiliter birlikle onlarca insanı uyuşturucu çeteleriyle ilişkili olduğunu ileri sürerek katlediyor. Söz konusu kirli savaş askerlerinin maaşları da ABD’den geliyor.
URİBE EMEKÇİLER İÇİN DE ÖLÜM GETİRDİ
Uribe yönetimi emekçiler karşısındaki baskıcı uygulamalarıyla da gündemdeydi.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 2009 yılında ülkede 48 sendikacının katledildiğini duyurdu. Kolombiya’daki muhalif sitelerde Anncol Alvaro Uribe hükümetinin yönetime gelmesinden bu yana 600 sendikacının katledildiğini yazdı. Daha geçtiğimiz günlerde Hernán Abdiel Ordoñez Dorado isimli sendikacı ‘faili meçhul’ bir cinayete kurban gitti.
İşçi grevlerine, köylülere saldırılar da eksik olmadı. Birçok grevin asker ve polis zoruyla kırılması Uribe hükümetinin sıkça başvurduğu yollardan oldu.
Kolombiya ordusunun ülkenin Casanare bölgesindeki petrol tekeli BP tesislerini toplu iş sözleşmeleri için işgal eden grevci işçilere saldırısı ve Villagarzón’daki Kanada enerji tekeli Gran Tierra Energy’de insanca çalışma koşulları için greve çıkan işçilere gerçekleştirilen polis saldırısının üzerinden haftalar dahi geçmedi.
VENEZUELA İLE GERİLİM SÜRECEK
Uribe döneminde Latin Amerika’nın ilerici hükümetlerinden Venezuela ile gerilim üst safhadaydı. İki ülke sınırdaki gerilimden dolayı Venezuela devlet başkanı Hugo Chavez ordusuna ‘Kolombiya ile savaş için hazır olun” talimatını verdi.