Gün Zileli Yazdı
Son belediye seçimlerinden sonra Türkiye’de ikili iktidar durumu netlik kazandı. CHP, batının bütün büyük illerinde ve hatta orta büyüklükteki kentlerinde de belediyeleri aldı; doğu ve güneydoğu’da belediyeler zaten eskiden beri Demparti’nin elindeydi. Bu durumda Türkiye’deki ikili iktidarın Belediyesel İktidar ayağı net bir şekilde ortaya çıktı.
İkili iktidarın merkezî iktidar ayağı ise uzun yıllardan beri AKP-MHP tek partisinin elindeydi. Bu rejime, iki partiye dayandığı halde rahatlıkla tek parti rejimi diyebiliriz.
Merkezî iktidar ne zamandır belediyesel iktidara, onun en önemli kalesi olan İBB’ye saldırıyı planlıyordu. Bu planını, MHP başkanı Bahçeli’nin “Öcalan kartı”nı uzatarak Demparti’yi ya da Kürt hareketini tarafsızlaştırma girişimiyle ortaya koydu. Şimdilik Demparti belediyelerine saldırmayacakları belli. Şu anda tek amaç İBB’nin teslim alınmasıdır. Bunun ilk adımı Esenyurt Belediyesi oldu.
Karşımızda iki soru var: Birincisi, CHP’in, belediyesel iktidara yapılan bu saldırıyı ne ölçüde ve nasıl karşılayacağıdır. Bunun tek yolu vardır, o da toplumsal muhalefet güçlerinin sokağa dökülerek bu saldırıyı geri püskürtmesidir. CHP buna cesaret edebilecek mi? Göreceğiz.
İkinci soru şu: Demparti “Öcalan zokasını” yutup tarafsız mı kalacak, yoksa bir adım sonra sıranın kendi belediyelerine geleceğini bilerek CHP ile el ele verip merkezî iktidarın hamlesini göğüsleyecek mi? Bunu da göreceğiz.
İktidar dengeleri açısından çok kritik günler yaşadığımız açık. Bu günlerde toplumsal muhalefet ne durumda? Bu da bir başka önemli soru. Toplumsal halk muhalefeti gücünü net bir şekilde ortaya koyabilecek mi? Bunu da göreceğiz.