Gıda enflasyonu gelirinin büyük kısmını gıdaya ayırmak zorunda kalan emeklileri ve asgari ücretlileri zorlayacak. Gıda fiyatlarındaki aylık artış yüzde 4,23, menemen enflasyonu yüzde 15,04 oldu.
Havva Gümüşkaya
Gıda enflasyonuna ilişkin rakamlar, kış aylarında beslenmenin daha da zorlaşacağını gösteriyor. Özellikle gelirinde gıda harcamalarının büyük paya sahip olduğu dar gelirli haneler daha çok etkilenecek.
Eylülde yüzde 2,57 artan gıda fiyatlarında ekim ayındaki artış yüzde 4,23 oldu. Bu artış enflasyonla mücadele ettiğini iddia eden ekonomi yönetiminin de beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Gıda enflasyonundaki aylık artış TÜFE’deki artışın da önüne geçti. TÜFE, ekimde yüzde 2,88 arttı. Eylülde yüzde 43,5 olan yıllık gıda enflasyonu da ekim ayında yüzde 45,12 olarak ölçüldü.
MENEMEN MALİYETİ ARTIYOR
İçerisinde yer alan malzemelerin mutfaktaki temel malzemeler olması nedeniyle gıda enflasyonunun ölçümünde menemen endeksi dikkate alınıyor.
Ekim ayı menemen enflasyonu yumurtada görülen yüzde 8’lik ve kuru soğanda görülen yüzde 13’lük düşüşe rağmen çarliston biberdeki yüzde 102’lik ve domatesteki yüzde 35’lik artış nedeniyle aylık yüzde 15,04, yıllık ise yüzde 40,11 olarak gerçekleşti.
Menemen Endeksi’ni hazırlayan Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özdurak’a göre özellikle hal fiyatlarıyla pazar fiyatları arasında ciddi ayrışmalar hâlâ devam ediyor. Öte yandan asgari ücret artışlarına yönelik tartışmaların yaşandığını hatırlatan Özdurak, yanıtı asgari ücretin menemen enflasyonu karşısında eriyen görüntüsünün verdiğini belirtti.
GİRDİ FİYATLARI YÜKSEK
Gıda fiyatlarındaki artışın başlıca nedenleri arasında girdi fiyatlarındaki artışlar geldi. TZOB’un ekim ayında yaptığı saha araştırmasına göre gübre fiyatlarının bayiden bayiye farklılık gösterdiği ve üreticilerin yüksek gübre fiyatlar nedeniyle ucuz gübre arayışına girdiği kaydedildi. TZOB, 2021 yılının Ekim ayından itibaren yükselmeye başlayan gübre fiyatlarının 2023 yılının Ağustos ayında zirveyi gördüğünü ve fiyatların bu seviyelerde devam ettiğini açıkladı. Geçen yılın Ekim ayına göre son bir yılda gübre fiyatları türüne göre yüzde 7-23 arasında artış gösterdi.
Ayrıca tarım ilacı fiyatları yüzde 82 oranında artarken elektrik fiyatları da yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatlarındaki artış aylık yüzde 2,6, yıllık bazda yüzde 7,8 oldu.
G20’DE İKİNCİ
Türkiye, yüzde 45’in üzerindeki gıda enflasyonu ile G20 ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip Arjantin’in ardından ikinci ülke konumunda yer aldı. Türkiye’nin ardından en yüksek gıda enflasyonu yüzde 9,24 ile Hindistan oldu. Türkiye ile Hindistan arasında ise yaklaşık 36 puanlık bir fark oluştu.
∗∗∗
Ocakta evde yapılan bir kişilik menemenin maliyeti 11,82 TL iken ekim itibarıyla 13,36 TL’ye çıktı. Böylece asgari ücretlinin evde yaptığı tek kişilik menemen sayısı 1438’den 1273’e düştü. 4 kişilik bir menemenin maliyeti ise ekim itibarıyla 53,44 TL oldu. Yılbaşından bu yana asgari ücretin menemen karşısında kaybı yüzde 11,5 oldu.
• Mayıs 2024: 1453
• Haziran 2024: 1513
• Temmuz 2024: 1431
• Ağustos 2024: 1517
• Eylül 2024: 1465
• Ekim 2024: 1273
∗∗∗
PROF. DR. MUSTAFA DURMUŞ: İKLİM KRİZİ FİYAT ARTIŞLARINI HIZLANDIRACAK
Halkımız bir süredir yüksek enflasyon altında eziliyor. Özellikle de emekçilerin aylık bütçelerinde en büyük paya sahip olan gıdadaki enflasyon bir türlü inmiyor. Bu durumu kötüleştirecek gelişmelerse sürüyor. Bunların sadece biri küresel ısınma ve iklim değişikliği konusundaki gelişmeler. “Küresel Isınma” ve “İklim Değişikliği” gıda fiyatlarını artırıyor. Öyle ki bu etkiler bazen hiç beklemediğiniz bir yerde, örneğin bir markette temel gıda maddelerinin artan fiyatları biçiminde karşımıza çıkabiliyor.
ISI ENFLASYONU
Kavurucu sıcakların gıda fiyatlarını nasıl artırdığını anlatılırken “”iklim enflasyonu” ve “ısı enflasyonu” gibi terimler kullanılmaya başlandı.
Bilimsel araştırmalara göre aşırı sıcaklar hâlihazırda gıda fiyatlarını yükseltiyor ve bu durumun gelecekte daha da kötüleşeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Yani sıcaklık artışları, gıda ve manşet enflasyonunda doğrusal olmayan, birlikte ve kalıcı artışlara neden oluyor.
Yüzlerce iklim bilimci, küresel sıcaklıkların bu yüzyılda sanayi öncesi seviyelerin en az 2,5 °C üzerine çıkmasını ve insanlık ve gezegen için yıkıcı sonuçlara yol açmasını bekliyor. Öte yandan bazı çalışmalar da, iklim etkilerinin ülkeler arasında eşit dağılmadığını vurguluyor.
İklim değişikliğinden en az sorumlu olan ülkelerin, etkilere uyum sağlamak için en az kaynağa sahip olmalarına rağmen, yüksek gelirli ülkelerden yüzde 60, yüksek emisyonlu ülkelerden ise yüzde 40 daha fazla gelir kaybına uğrayacağı tahmin ediliyor.