Milyonlarca işsizler ordusu, eve kapanan hayatlar, belirsiz bir gelecek, giderek tükenen bir iktidar, kaybolan hayatlar, umutsuzluklar ve ardından hayatımıza giren depresyon.
Ekonomik sıkıntılar bizleri giderek karamsarlaştırıyor. Üstüne gelen depresyon hiç çekilmez hale geliyor. Hele de gelecekten ümitsizlik varsa, çoğunluk yurtdışında angarya işlere bile razı olur hale geldiyse gerisini siz düşünün.
Yıllardır ülkeyi yöneten iktidar gemiyi artık yürütemiyor. Yıllardır zengini daha zengin ederken fakire umut bile bırakmadılar. Sonra milletçe antidepresenları şeker niyetine kullanır hale geldik. Yıllardır bu iktidarı destekleyen bazı kimseler pişmanlıklarını dile getiriyor. Yaptıkları tüm hukuksuzluklara göz yumarken ne zamanki kuyruklarına basıldı “yandım ağabey” diye bağırmaya başladılar. Bu zamana kadar neredeydiniz? İnsanların umutlarını bile çaldı bunlar. Şimdi bu iktidar gitse, yeni gelecek iktidarın bunların yaptıklarını toparlaması yıllar alır.
Kuyruk acısını hisseden sözüm ona eski iktidar mensupları demokrasiden, insan haklarından hatta ezilenlerden bahsediyor. İnsan hayret ediyor. Şaşkınlıkla izleyesi geliyor. Sağcılıklarıyla, donukluklarıyla, kapitalist olmalarıyla övünenler biranda değiştiler. Bir kısımda inanıyor bunlara. Kimse geçmişin hesabını sormuyor. Kimse bayım aynı gemideydiniz diyerek sert bir çıkış yapmıyor. Diğer partiler onlara yaranmak için pohpohluyor. Yalakalık her yeri çepeçevre kuşatıyor. Tüm bunlar karşısında olan biteni hayretle izlemekten başka bir şey yapası gelmiyor insanın.
Halkta bir kıpırdanma var. Gücün şakşakçılığını yapan sözüm ona avare takımı güce isyan etmeye başladı. İşin ilginç yanı gücü halen desteklediklerini itiraf ediyorlar. Tüm bu olanlar karşısında bu kırıntılardan kurtulamamış gibiler. Hani onlar sizin din kardeşlerinizdi? Ama para öyle bir güç ki yobazını bile hizaya getiriyor. Para onların Allah sevgisini yeniyor. Yobazlar bile itiraz ettiklerine göre artık şu sonuca varabiliriz ki gemi yürümüyor. Yolun sonu gözüktü. Erken sevinmemeli. Tekrar ışık sağdan gelecekse bunun ne anlamı olabilir? Al birini vur ötekine.
Yeni bir şey gerek. Sağdan değil, soldan gerek. Özgürlüğün, kardeşliğin, yardımlaşmanın, dayanışmanın yeri soldan gelecek. Aksine sağdan karamsarlık, umutsuzluk, gözyaşı, çaresizlik ve antidepsanlar gelir. Uyanmalı insan. Işığı görmeli. Özgürlüğün, adaletin, umudun antidepresansızlığın olduğu o ışığı.
Sistemin çarkları çıkarcıları, beşli çeteyi rahatsız etmeyecekse neye yarar gelecek gücün içi boş vaatleri. Ancak söylemlerde kalır. İcraata dönüşmedikçe, isyan dalgası başlamadıkça, sermayedar sınıfı rahatsız olup kaçacak delik aramadıkça hiçbir şeye yaramaz. Tersine çarklar döner durur. Her dönüşünde artı ve eksinin zıtlığı gibi yakınlaşma olmaz. Zıt kutuplar giderek büyür.
Ahmet Özkaya kimdir?
1993 yılı Kadıköy doğumludur. İlköğretim ve liseyi İstanbul’da tamamladı. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi coğrafya bölümünde bitirdikten sonra, Marmara Üniversitesi’nde Pedagojik formasyon eğitimi almıştır. Yeditepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsü’nde tezli yüksek lisansa devam etmektedir. Post-Coğrafya, İnsanın İsyanı ve Varoluşlar İtirazlar İsyanlar kitaplarının yazarıdır. Ayrıca çeşitli dergilerde makaleler ve popüler bilim platformlarında yazılar yazmaktadır.