58 ülke, ‘başka ülkelerin vatandaşlarının gözaltına alınıp diplomatik pazarlık unsuru olarak kullanılmasına’ karşı uluslararası bir girişim başlattı. Girişim, iki vatandaşı Çin’de gözaltında olan Kanada tarafından başlatıldı. Kanada Dışişleri Bakanı Marc Garneau, “İnsanları ailelerinden ayırıp pazarlık unsuru olarak kullanmak hem yasadışı hem ahlak dışı” dedi.
Kanada hükümeti, ülkelerin başka ülkelerin vatandaşlarını keyfi şekilde gözaltına alıp sonradan diplomatik pazarlık unsuru olarak kullanılmasına karşı uluslararası bir girişim başlattı. Bağlayıcı olmayan girişime, aralarında ABD, Japonya, İngiltere ve Avustralya’nın yanı sıra 27 AB üyesinin de bulunduğu 58 ülke taraf oldu.
Global allies join Canada for joint declaration against hostage diplomacy https://t.co/EVdmlDfxeG
— The Globe and Mail (@globeandmail) February 15, 2021
‘REHİNE DİPLOMASİSİ KABUL EDİLEMEZ’
Kanada Dışişleri Bakanı Marc Garneau, bu girişimi türünün ilk örneği olarak niteledi. Reuters’a konuşan Kanadalı bakan, “İnsanları ailelerinden ayırıp pazarlık unsuru olarak kullanmak hem yasadışı hem ahlak dışı” dedi. Garneau, ‘rehine diplomasisi’ni ‘kabul edilemez’ diye niteledi.
‘BİLDİRİDE TÜM ÜLKELER KAST EDİLDİ’
Kanada’nın başını çektiği deklarasyonda belirli bir ülkenin adı anılmıyor. Garneau da, bildirinin yabancıları diplomatik niyetlerle gözaltına alan veya almak isteyen tüm ülkeler üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladığını söyledi.
KANADALI YETKİLİ: ÇİN ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURMAK İSTİYORUZ
Reuters’a isim vermeden konuşan Kanadalı bir yetkiliyse, girişimin arka planında Çin, İran, Rusya ve Kuzey Kore’nin yabancıları gözaltına almasından duyulan endişenin bulunduğunu söyledi. Pekin yönetimi, Kanada hükümetinin ABD’nin talebiyle üst düzey bir Huawei yöneticisini göaltına almasının ardından 2018 yılında iki Kanada vatandaşını tutuklamıştı. İki ülke arasındaki kriz hâlâ çözülememişken, Reuters’a konuşan yetkili bildirinin Çin üzerindeki baskıyı artırabileceği yorumu yaptı. Yetkili, “Onları rahatsız hissettirmek istiyoruz. Birçok ülkenin bu davranışın kabul edilemez olduğunu bilmelerini istiyoruz” dedi.
