İstanbul’da Semih Çelik’in 2 kadını katletmesinin ardından kadınlar sokaklara döküldü. İktidarın cezasızlık politikalarının kadın cinayetlerini artırdığını söyleyen kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine değindi.
Son yıllarda artan kadın cinayetleri ve şiddet, cuma günü İstanbul’da yarım saat arayla işlenen iki cinayetle bir kez daha gündeme geldi. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in katledilmesine karşı kadınlar ülkenin pek çok noktasından sokaklara döküldü. Katliamın yaşandığı 700 yıllık Edirnekapı Surları’nın önünde buluşan kadınlar bölgede oturma eylemi yaptı. ANKA’ya konuşan hak savunucuları, İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çekerek, iktidarın kadın politikalarına tepki gösterdi.
Oturma eylemine katılan İkbal Uzuner’in okuldaşı, “Yaşadıklarımız daha yaşayacaklarımız önlem alınması gerekiyor, bir şekilde bir şeyler yapılması gerekiyor. Korkuyoruz. Geleceğimizi zan altında. Yolda yürürken, bakkala giderken bile iki saniyemiz ne olacak, bir psikopat tarafından öldürülecek miyiz, parçalanacak mıyız? Hiçbir şeyin garantisi yok” dedi.
TAZİYE MESAJINDAN BIKTIK
Üniversitede psikoloji okuyan Buse Başdemir ise “Asla yasta değiliz, isyanlardayız ve bu mevzu artık kadın erkek eşitliğini geçmiş boyutta. Yasa istiyoruz. Yaptırım uygulanmasını istiyoruz. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ diyoruz. Biz taziye mesajı görmekten bıktık” diye konuştu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Federasyonu üyeleri “Katillere, tacizcilere, cezasızlığa karşı” sloganıyla Eskişehir Ulus Anıtı’nda buluştu. Uzuner ve Halil’in, saldırgan Semih Çelik tarafından öldürülmesi protesto eden grup, yetkililere seslenerek “Kadınlar öldürülürken o koltuklarda nasıl rahat oturuyorsunuz?” diye sordu. Öte yandan kadınlar, Diyarbakır, Samsun ve Hatay’da da sokaklara çıkarak katliamları protesto etti.
∗∗∗
TOPLUMSAL VE POLİTİK BİR MESELE
Eşitlik İçin Kadın Platformu, son bir hafta içinde erkekler tarafından öldürülen kadınların isimlerini hatırlatarak, “Yıllardır bu artık bir cinskırım diyoruz. Bu cinskırıma neden olanlar, kadın erkek eşitliğine karşı çıkıp kadınları değersizleştirmeye çalışanlar, 6284 sayılı kadına karşı şiddetle mücadele yasasına saldıranlar, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkanlar, kadınlara karşı şiddeti kadınların çözmesi gereken bir sorun olarak görenler, iktidardan muhalefete kadınların eşitlik mücadelesine gözlerini kapatanlardır” dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üyeleri de kadına yönelik artan saldırılara ilişkin “Artık, şiddet, taciz ve vahşet içeren haberler görmek istemiyoruz. Şiddet faillerinin haklı çıkarıldığı, mağdurların suçlandığı bir adalet sistemini reddediyoruz. Kadınları karanlığa sürüklemeye çalışanlara rağmen; kadının özgürlük sesini, özgürce duyduğumuz günler talep ediyoruz. Kadınların sindirildiği, susturulduğu ve yaşam haklarının ellerinden alındığı bir toplumu kabul etmiyoruz. Kadın cinayetlerinin sadece bireysel değil, toplumsal ve politik bir sorun olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.