Betül Kanbolat
Göbeği, dudağı, budu, gerdanı… Fark etmez genci yaşlısı, şarkıda da demiyor mu ne biçimmiş kalçası… Ah kadın! Bedene indirgense de güzelliği ruhu ve kudreti dünyanın dengesini bozar. Ne cevvaldir o! Gerekirse çağ kapatır yeni bir çağ açar.
Mart ayında emeğin ve kadının kokusu yayılır ya her yere, bu olsa olsa adı gibi tadının da olmadığı, varsa da ehemmiyetinin sorgulandığı bir kadim mücadele. Varlığı hayata armağanken, barışın, şefkatin ve ilhamın efendisiyken köleleştirilmiş, hor görülmüş, , sömürülmüş, ölümüne hırçınlaştırılıp yarıştırılmış kadınlar… Küçücük yaşlarda büyümeye özendirilen kız çocukları; kozmetik ve estetik endüstrisinin girdabına kapılmış, moda dehlizlerine kapatılmış, yavrucuk olamadan ‘hey gidi yavvrum’ olmuş kadınlar… Eğitimsizlik, yoksulluk ve şiddetin kirişlerinden umutsuzluk sarayları inşa etmiş olan kadınlar…Okumuşu cehalet kepi takabileceği gibi, itilmişi bilgelik cüppesini taşıyabilen kadınlar… Kıskançlık, şeytanlık, gıybet ile bezenmiş diziler, filmler, ucuz sabah kuşaklarıyla öz saygısı, iradesi, karakteri yaralanmış kadınlar… Bir dönüşüm yaşanacak, aydınlanacaksak bu yine kadının kadına kucak açmasıyla mümkün olacak. Kadın parlak bir yıldızsa muhafızı da yine kadın olacak. Okuma, anlama, paylaşma ve uzlaşma kültürünün yaygınlaşması imkansızı mümkün kılacak. Yaklaşan tarihin anlamına binaen kadınların yeteneklerini, sevgisini, ayrıntıcı ve akılcı taraflarını yansıtan kitaplardan örnekler vermek isterim.
∗∗∗
Umudu, kavgayı, sevgiyi ve hayatı paylaşmak az şey değil! Edebiyatımızın değerli dil ustası Necati Tosuner ‘üzünç’, ‘ürküntü’ sabır ve sevinçlerle bezeli diyaloglarıyla gündelik yaşamı, bireyi, aileyi, sosyal ilişkileri, merakı, arayışı sözcük sözcük çiçeklendiriyor. Edebiyat bahçemize nadide anlamlar ekiyor. DUR BAKALIM PETEK adlı kitabında apartman hayatından bir kesit sunuyor okurlarına. Komşuluk ilişkilerinden hak ve özgürlüklere uzanıyor. Gençliğe adım atmak üzere olana bir kız çocuğunun arkadaşıyla zaman geçirme özgürlüğü için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Ne yaptığını ve ne istediğini bilen Petek ile tanışıyoruz. İnsanın kendisine sorular sora sora büyüdüğünü düşünen Petek ile sevinci, içtenliği, öz saygıyı, kıvancı duyumsuyoruz. “Düşeceksen merdiveni çıkarken düş” sözünün izdüşümünde, kızlarımızla nasıl başa çıkacağımıza dair kaygılanırken güvenimizi ve övgümüzü muhakkak yanımızda taşımamız gerektiğini hatırlıyoruz.

Günışığı Kitaplığı
Yazan: Necati Tosuner
Geçmişle Bugünü Buluşturan Kadın HALET ÇAMBEL adlı kitapta çağının ötesindeki bakış açısıyla ömrüne sayısız bilgi ve deneyim sığdıran, ilkelerinden taviz vermeyen bir kadının hikâyesini bulacaksınız. Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden iki kadın sporcudan biri olan Halet Çambel, bilim insanı kimliği ile de toplumuna fayda sağlamış, ilk açık hava müzesini kurmuş gayretli bir rol model. Ömrüne pek çok ilki sığdırmayı başaran Çambel’in hayatını genç kuşaklara anlatmak yüreklendirici. Kitapta sırasıyla aile ve okul yıllarını, ardından da ikinci dünya savaşı nedeniyle kesintiye uğrayan yurt dışı eğitim dönemini okuyoruz. Araştırma tutkusunu yitirmeyen üretken kadın Anadolu araştırma gezilerine çıkıyor. Çambel’in ustalık dönemi akademik çalışmalarını da ayrıntılarıyla okura aktaran kitap The White Ravens 2020 kataloğuna seçildi. Kazı yaptığı köy ve kasabaların çocuklarına şefkat ve bilgi taşıyan, dünya çocuklarına köklü bir yaşam bırakmak için çabalayan Çambel’in, kendisini Hitler ile tanıştırmak isteyenlerin teklifini reddetmesi de karakterinin özgürlük için yanıp tutuştuğunun en net göstergesi. Yazarın ayrıca ‘yolundan dönmeyen kadın Halide Edip’ ve ‘eteklerinde kuşlar taşıyan kadın Füreya Koral’ı anlattığı kitapları da bulunuyor.

Final Kültür Sanat
Yazan: Nacide Berber
Resimleyen: Deniz Üçbaşaran
DEDEKTİF ŞERİFE Kayıp Gölgeler Peşinde adlı kitapta bir annenin kızıyla arasındaki uyum ve anlayış yüklü ilişkisine şahit olurken diğer yandan annenin yarattığı ‘dedektif şerife’ karakterinin gizem ve heyecan dolu macerasını dinliyoruz. Satır aralarında hikâye sanatının yaşama sanatıyla benzeşen noktalarını yakalıyor, toplumsal cinsiyet rolleri üzerine düşünen küçük kızın yaygın inanışları gözden geçirmesine tanık oluyoruz. Anne yer yer gerçek yaşam deneyimlerini dedektifin macerasına katıyor. Bir kız çocuğunun annesiyle saatlerce oynayıp sohbet edebilmesinin değeri tartışılmaz. ‘Seninle başa çıkmak zor’ gibi yine bir kız çocuğu için övgü sayılabilecek yaklaşım bu kitapta da karşımıza çıkıyor. Dedektifin ortadan kaybolan bir bilim insanının ve kimi gölgelerin peşine düştüğü macerasına gelirsek o macera iyilik, kötülük, kabul ve varsayım kavramlarıyla örülü. Önce kendisi sonra gölgesi kaybolanlar kimler? Dedektif şerife cevabı bulabilecek mi? Annesinin anlattığı bu hikâyenin sonunda küçük kız nasıl bir karar alacak? Gölgeler kaybolmadan dinlemek ve duyulmak isteyen meraklı çocuklara…

Dinozor Çocuk
Yazan: Raşel Meseri
Resimleyen: Çiğdem Sarıhan
Çarlık Rusyası’ndan Bulgaristan’a göç eden aydın bir ailenin, yazar bir babanın kızı olan Dora Gabe çocukluğunun geçtiği çiftlikte biriktirdiği heyecanları, yaratıcı gözlemleri, araştırma zekasını UFACIKTIM adlı hikâye kitabına taşıyor. Bir çocuğun iç dünyasının zenginliğini ele alarak insana ve dünyaya yeni bir anlam vermeye çalışan Gabe, eserleriyle büyüyen kuşakların ‘manevi annesi’ kabul ediliyor. Kitapta yer alan on dört hikâyede varoluş sancısı, evrenin göz alıcılığında dans ediyor. Korku, yalnızlık ve kötülüğün açık/kapalı yaralarında düş ile gerçek dolanıyor. Aile ile çevre sevginin farkındalığıyla çözümleniyor. Kitap, doğmadan önce nerede olduğunu anlamaya çalışan bir çocuğun, ‘uyurken soluk alan kırlar’dan geçip sıcacık ve iyilik dolu anne kalbine yaslanmasının ve dünya ile enine boyuna konuşmasının kitabı sanki. Öyle devasa, öyle ufacık, öyle yanı başımızda, öyle uçsuz bucaksız.

Can Çocuk
Yazan: Dora Gabe
Çeviren: Özdemir İnce
∗∗∗
Cennet ve cehennem yan yanadır orada. Orası neresi mi bayım? Kadın ruhu diye bir yer. İçeriye ya derin yaralar açan ya da sevinçleri çoğaltan girer. Diğerleri çevresinde dolanır, bık bık eder. Ne elde ederler dersen, ancak uzaktan bakacakları iki kaş iki göz bir dudak, içecekleri bir tas tuzsuz çorba, yaşayacakları vasat bir hayat!
Hoş kalın…Emeğin ve kadının kokusu yayılsın her yere!