• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Ocak 24, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      ‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

      ‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

      En çok zarar eden şirketler AKP’lilere kazanç kapısı

      En çok zarar eden şirketler AKP’lilere kazanç kapısı

      ‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

      ‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

      MİT Başkanı Fidan Şam’a gitti iddiası

      MİT Başkanı Fidan Şam’a gitti iddiası

    • Yaşam
      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Eski arkadaşa mektup

      Eski arkadaşa mektup

      Çocuklar atölyede buluşacak

      Çocuklar atölyede buluşacak

      Evlilik içi cinsel şiddet

      Evlilik içi cinsel şiddet

    • Türkiye
      Gündem çok ağır

      Gündem çok ağır

      Tarım Bakanlığı'ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama

      Tarım Bakanlığı'ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama

      ‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

      ‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

      MEB’den ‘özel’ ayrımcılık

      MEB’den ‘özel’ ayrımcılık

    • Dünya
      Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla 'çift cinsiyetli'

      Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla 'çift cinsiyetli'

      Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

      Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

      Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Gündem çok ağır

      Gündem çok ağır

      'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim'

      'Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim'

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

      Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

      Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

    • Belgesel & Film
      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

    • Eylem & Etkinlik
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Rahşan Ecevit vefatının 1.yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anılıyor

      Rahşan Ecevit vefatının 1.yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anılıyor

      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      Obez cumhuriyet ve kalp ameliyatı

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

      ''Hani işten çıkarmak yasaktı''

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

      Ahmet Özkaya: ''İnsanın İsyanı''

      Ahmet Özkaya: ''İnsanın İsyanı''

      Ragıp İncesağır'dan Halktan ve Haktan Yana bir Tarih Okuması ''Ecdadımız''

      Ragıp İncesağır'dan Halktan ve Haktan Yana bir Tarih Okuması ''Ecdadımız''

      Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

      Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Kadını suçladığınızda erkek kendine gelmez Sayın Soylu

Kadını suçladığınızda erkek kendine gelmez Sayın Soylu

Kasım 24, 2020 Kadın, Türkiye 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Devleti yönetenler, kadının örgütlü mücadelesini değersizleştirmeye çalışırsa; emniyet kadın örgütlerinin barışçıl eylemlerini kadına yönelik polis şiddetiyle engellerse; adalet, kadına yönelik polis şiddetini kovuşturmaya gerek görmez, şiddet uygulayan polisleri cezasızlıkla ödüllendirirse evde, sokakta, kentte erkek şiddeti önlenemez. Erkeklere “kendinize gelin” çağrınızın hiçbir anlam taşımadığını bilmelisiniz Sayın Bakan.

Berrin Sönmez

25 Kasım yaklaşırken devlet erkanı alışıldık yaklaşımlarıyla kadına yönelik şiddet konulu toplantılar düzenleyerek bolca ahkam kesmeye başladı yine. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bu tip toplantılardan birisinde yine kadın örgütlerini hedef aldı. Yasa ve Sözleşme kadına yönelik ataerkil şiddetle etkin mücadele yürütmek için hükümetleri, parlamentoları, kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplumla işbirliğine davet eder. Ancak yıllardır iktidar sivil toplum örgütlerini kendisine rakip görür. Şiddetle mücadele alanında gerçekten ataerkil şiddet önlenmek isteniyorsa kamu, kadın örgütlerini rakibi değil refiki olarak görmeli. Çünkü kadınlar da şiddetle mücadele ediyor. Aynı şiddetle mücadele için çabalayan devlet ve sivil toplum refik, işbirlikçi olmak zorunda ama yazık ki ülkemizde işler böyle yürümüyor.

Yine kadın örgütleri suçlandı Sayın Bakan tarafından: “Çırpınıyoruz. Bir şiddet olmasın. Bakanlıklarımız seferberlik ilan etmiş durumda. Hepimiz üzerine düşeni yapıyoruz. Herkes titizleniyor ama maalesef bir grup siyaset ve ideoloji esirlerine yanlış rakamlar yüzünden mahkum kalıyoruz. Biz niçin bu rakamları farklı verelim? Artınca alarm zillerini çalıyoruz, azalınca arkadaşlarımızı motive ediyoruz.” Polis Akademisi’nce düzenlenen toplantıda Bakan Soylu, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunda erkeklere de seslenerek, “Nereden çıktı bu kadına şiddet, kadın cinayeti? Erkeklere sesleniyorum; kendinize gelin. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz ama neyi tatmin ediyorsun, neyi koruyorsun, neyini sağlıyorsun, hangi duygunu yüceltiyorsun? Ayıptır” demiş.

Ayıp diyerek kimsenin kadına yönelik ataerkil şiddeti hafifsemeye hakkı yoktur bunu peşinen belirteyim. Ve Sayın Bakan’ın sorusuna bir soru da ben ekleyerek açıklamaya çalışayım zira şiddet faillerinin bu sorulara cevap vereceğini hiç sanmam. Kimi kopyalıyorsunuz, siz kimi örnek alıyorsunuz da kadına yönelik ataerkil şiddeti, ataerkil cinayetleri bu denli arttırıyorsunuz? Faillere bu soruyu yöneltip kendim cevap vereyim: Çok açık bir şekilde devleti yönetenleri, sizi, sizleri örnek alıyorlar Sayın Bakan. Sizlerin söyleminizle besleniyor ama uyarılarınızı değil yaptıklarınızı dikkate alarak tırmandırıyorlar kadına yönelik ataerkil şiddeti. Nasılını anlatmak için bir başka haberden destek alayım. Las Tesis ve kadın eylemlerine polis müdahalesi desem herkes için yeteri kadar açıklayıcı olur. Ancak sizler için detaylarını benden çok daha iyi bildiğiniz bir suç duyurusuna verilen kararın, ataerkil şiddetle mücadele açısından ne anlama geldiğine dair yorumlarımı paylaşayım. Eğer samimi ise o “çabaların” neden yetersiz kaldığını anlamanıza yardımcı olmak ümidiyle Las Tesis dansının performe edildiği kadın eylemlerinden söz edeceğim.

Öncelikle belirtmeliyim ki kanaatimce dans, insanlık tarihinin bilinen en etkili ve barışçıl protesto/meydan okuma yöntemi. Mirabel Kardeşlerin anısına yazılmış sözlerle performe edilen Las Tesis dansı, Şili’den tüm dünyaya hızla yayılmıştı hatırlanacağı gibi. Şili kadın hareketinden bir örgüt olan Las Tesis, dans performansıyla tüm dünya kadınlarını nasıl olup da bu denli etkili biçimde ta yüreğinden yakaladı? Yüreğinden, en yaralı olduğu yerden yakaladı çünkü sadece Mirabel Kardeşlerin değil bütün kadınların hakikatini haykırıyordu. Hakikati, kadına yönelik şiddetin eril şiddetin aynı zamanda egemenlerin şiddeti olduğunu, eril ve erk-ek şiddetinin aynı şey olduğunu, aynı biçimlerde uygulandığını söylerken ağlamıyor, yakınmıyor tersine meydan okuyordu. Kadınlara kendisini güçlü hissettiren, kadının gücünü açığa çıkaran dans, tam da bu nedenle hızla yayıldı tüm dünyaya ve pek çok ülkede kadınlar, sözlerini kendi dillerine çevirerek aynı protestoyu gerçekleştirerek güçlerini açığa vurma yolunu seçti. Bir tek Türkiye, kadınların kendisini güçlü hissetmesinden rahatsız oldu.

Las Tesis dansını performe eden kadınlar bir tek Türkiye’de polis tarafından engellendi. Kadınlar gözaltına alındı. Gözaltına alınırken darp edildi. Yetmedi. Polis şiddeti, Ankara’da savcılığın “kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla meşrulaştırıldı. Kadına yönelik polis şiddeti, cezasızlıkla ödüllendirilmiş oldu. Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberinden Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün, haklarında suç duyurusu bulunan polis memurlarını savunurken “eylemin kanunsuz olduğu” iddiasını kullandığını öğreniyoruz. Şimdi çok merak ettim acaba hangi kanun bu sözü edilen? OHAL kararnameleriyle gösteri ve yürüyüş haklarının kısıtlanmasından söz ediliyor belki. Ancak OHAL bitti. OHAL bitti ama valilik bildirileriyle gösteri ve yürüyüş, toplanma hakları kısıtlanmaya devam ediyor evet ama valilik bildirileri kanun mu? Anayasanın üstünde mi? Emniyet müdürlüğünce yapılan “eylemin kanunsuzluğu” iddiasına dayalı savunma, kanun devleti kanaati oluşturuyor ama ortada kanun yok. O halde Las Tesis dansının gerçekleştirildiği Ankara Kadın Platformu eylemini kanunsuz olarak tanımlayan emniyetin savunması bize polis devleti tanımından başka seçenek bırakmıyor. Hukuk devleti kesinlikle değil, kanun devleti bile değil polis devleti yöntemleriyle kadın eylemleri önlenir, kadın örgütleri kriminalize edilir, en hafifinden verdikleri rakamların yanlışlığı iddiaları resmi beyanlarla dile getirilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılırken, kadına yönelik ataerkil şiddetle mücadele edildiği söylenemez.

Devleti yönetenler, kadın örgütlü mücadelesini değersizleştirmeye çalışırsa; emniyet kadın örgütlerinin barışçıl eylemlerini kadına yönelik polis şiddetiyle engellerse; adalet, kadına yönelik polis şiddetini kovuşturmaya gerek görmez, şiddet uygulayan polisleri cezasızlıkla ödüllendirirse evde, sokakta kentte erkek şiddeti önlenemez. Erkeklere “kendinize gelin” çağrınızın hiçbir anlam taşımadığını bilmelisiniz Sayın Bakan. Duyduğunu değil gördüğünü yapıyor onlar. Özellikle son üç-beş yıldır iktidarın, kadın örgütlerine ve kadın eşitlik mücadelesine, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine yönelik suçlayıcı söylemiyle, kadına yönelik erkek şiddetinin tırmanışı arasındaki doğru orantıyı görmelisiniz Sayın Bakan. Devletin hükümet etme yetkisinden aldığı, meşru sayılan zor kullanma gücünün, sırf erkek doğmuş olması hasebiyle kendisinde de tezahür ettiğine inanan zihniyetin eyleme dökülmüş halidir çünkü kadına yönelik ataerkil şiddet. Devletin egemen konumuyla tüm yurttaşlarına uyguladığı zor gücünü bu zihniyete sahip erkekler kopyalıyor, milyonla mikro egemen çıkıyor karşımıza. Ataerkil zihniyete sahip her erkek kendisini bir nevi paralel devlet olarak konumlandırıp ailede, evde, sokakta, kentte kadına şiddet uygulama hakkı olduğunu düşünüyor. Sizlerse bu gerçeğe dikkat çekmek için “şiddet politiktir” diyen kadın örgütlerini suçlayarak bu zihniyeti beslemiş oluyorsunuz. Sonra dönüp halka “çabalıyoruz” demeniz anlam taşımıyor çünkü ataerkil şiddetle mücadele etmek için gerekenleri yapmak yerine o, şiddet üreten ataerkil zihniyeti kuran söylemi dilinizden düşürmüyorsunuz.

“Çabalıyoruz” sözünüzün gerçeği ifade etmesi için Sayın Bakan, İstanbul Sözleşmesi’ni ve şiddet yasasını etkin uyguluyor olmanız gerekirdi. Peki, bilir misiniz Sayın Bakan, biz kadınlar neden İstanbul Sözleşmesi’ni şiddetle mücadele için elzem görürüz? Çünkü İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik ataerkil şiddetin gizil kodlarını deşifre etmiştir. Açığa çıkardığı bu kodlara uyan hükümlerle bütüncül düzenleme yapma yollarını göstermiş ve uygulama yöntemleri önermiştir. Her kelime, kavram bir kod olarak düşünüldüğünde, ataerkil şiddetle mücadele için sözün kritik önemi anlaşılabilir. Örneğin ataerkil şiddetle mücadele edilmek isteniyor olsa bile aile kavramının vurgulanması, bu mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. Çünkü ailede erkek doğmuş olanların egemen sayılması gerektiğini düşünenleri güçlendiriyor, aile içindeki erkek olmayan, erkeklerle eşit sayılmayan bireyleri hak ihlallerine karşı savunmasız bırakıyor. Oysa şiddet hak ihlalidir ve suçtur diyebilseniz “ayıptır” demek yerine suç ve hak ihlali diyebilseniz keşke. İnsan hakları hukukuna ilişkin geniş mevzuatın tamamlayıcı parçası olan İstanbul Sözleşmesi gereğince “önce insan” diyerek kadınların insan haklarını korumayı, aile kurumunu korumaktan daha önemli görseniz, şiddeti önleyebilirsiniz. Ve şiddeti aile bahanesiyle meşru saymaktan veya faillerin bu şekilde yorumladığı söylemden vazgeçtiğiniz anda ataerkil şiddetle gerçekten mücadele etmeye başlamış olursunuz. İşte o zaman çabalarınızın boşa gitmediğini görme ihtimaliniz de olur. Ve şiddetle mücadele edildiğinde aile yıkılmaz. Sözleşme ve yasa yıkmıyor çünkü aileyi ataerkil şiddet yıkıyor. Kadını eşit insan olarak görmeyen zihniyet, erkek doğmuş olanlara veya ataerkil erkeklik normlarına uyum sağlamış olanlara, kadınlar ve çocuklar gibi “yeterince erkek” olmayanların insan “haklarını ihlal etme yetkisi” tanıyor. İşte İstanbul Sözleşmesi ailede ve toplumda erkeklere hak ihlal etme yetisi tanıyan anlayışı engellemenin yollarını gösterdiği için önemli ve uygulanmalı.

  • Kaynak Duvar

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın Kadın
Ocak 22, 2021

Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

Gündem çok ağır Fikir & Yazı
Ocak 22, 2021

Gündem çok ağır

Tarım Bakanlığı'ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama Gündem
Ocak 22, 2021

Tarım Bakanlığı'ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama

Zaman Akışı

Oca 22 11:59
Kitap & Dergi

Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

Oca 22 09:01
Dünya

Araştırma: İnsanların beyinleri çoğunlukla ‘çift cinsiyetli’

Oca 22 08:48
Türkiye

Gündem çok ağır

Oca 22 08:39
Türkiye

Tarım Bakanlığı’ndan İBB’nin mobil büfelerle ekmek satışına ilişkin açıklama

Oca 22 08:32
Sağlık

Aşı zengine umut oldu

Oca 22 08:20
Gündem

İğne yapmayı bilenler ve emekli doktorlar göreve çağrılıyor: Dakikada bir kişi ölüyor

Oca 22 08:19
Politika

‘Devletin çivisi çıktı’ demektir

Oca 22 08:16
Politika

En çok zarar eden şirketler AKP’lilere kazanç kapısı

Oca 22 08:13
Türkiye

‘Asrın projesi’ne 1 milyar TL daha

Oca 22 08:11
Dünya

Biden’ın temsil ettiği düzenle hesaplaşma çağrısı: Çare kişide değil halkta

Oca 22 08:09
Türkiye

MEB’den ‘özel’ ayrımcılık

Oca 22 08:06
Türkiye

Söz, yetki, karar üniversiteye

Oca 22 08:04
Kadın

Özsavunmada bulunarak hayatta kalan Nimet Akgün Sincan Cezaevi’ne gönderildi

Oca 21 12:14
Bilim & Teknoloji

NASA, Türkiye’ye kuraklık uyarısı yaptı: Mahsul üretimi tehlikeye girebilir!

Oca 21 11:56
Türkiye

AYM’den Berberoğlu hakkında yeniden ihlal kararı

Oca 21 10:28
Fikir & Yazı

‘Grev kararı alınca çocukları anneme gönderdim’

Oca 21 09:52
Sağlık

Uzmanlar: Nar suyu kanser riskini azaltıyor, ömrü uzatıyor

Oca 21 09:40
Yaşam

Taciz, tecavüz ve ensest çok siyasi çok iktidar…

Oca 21 09:31
Fikir & Yazı

Tayyip hariciyesinin varyasyonları…

Oca 21 09:26
Türkiye

‘Türkiye eksen değiştirecek fakat sorun şu ki, değiştirecek eksen yok’

Oca 21 09:14
Yaşam

Eski arkadaşa mektup

Oca 21 08:34
Türkiye

Kusursuz Gezinti’nin düşündürdükleri

Oca 21 08:24
Türkiye

Tamince ve Feyzioğlu böyle istedi: Baro Başkanı’na 4 ayrı dava açıldı

Oca 21 08:15
Türkiye

Eczacılar da bugün aşılanmaya başlıyor

Oca 20 19:41
Sosyoloji

Ahmet Özkaya: ”İnsanın İsyanı”

Oca 20 11:38
Politika

MİT Başkanı Fidan Şam’a gitti iddiası

Oca 20 10:16
Türkiye

İnternet çekmeyen köyde öğrenciler, EBA için dağa çadır kurdu

Oca 20 10:09
Fikir & Yazı

‘Şenlik sitesi içinde kusmak olan bir anıyla başladı’

Oca 20 10:01
Fikir & Yazı

IŞİD’e katılan Kürt savaşçılar

Oca 20 09:59
Politika

Kredi kısıldı, şiddet yolu açıldı

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön