Meksikalı Gazeteci Yamel, Sheinbaum’un ülkenin ilk kadın devlet başkanı olduğu tarihi seçime ilişkin “İnsanlar artık ülkenin bir kadın tarafından yönetilmeye hazır olup olmadığını tartışmıyor” diyor. Yamel’e göre başarılı sosyal politikalar seçimin kaderini belirledi.
Buse İlkin YERLİ
Meksika’da halk, 2 Haziran’da genel seçimler için sandık başına gitti. Sol-sosyalistlerin koalisyonu Sigamos Haciendo Historia’nın (SHH-Tarih Yazmaya Devam Edelim) adayı Claudia Sheinbaum seçimi kazanarak Meksika’nın ilk kadın başkanı oldu.
Sheinbaum, en yakın rakibi ve yine bir kadın olan, sağ-milliyetçi kanadın birleştiği Fuerza y Corazon por Mexico (FCM-Meksika için Güç ve Yürek) koalisyonunun adayı Xotchil Galvez’in iki katına yakın oy aldı.
Sol öğrenci hareketlerinden gelen ve iklim bilimci olan Sheinbaum, 2018’de devlet başkanı olduğunda neoliberalizme savaş açarak sosyal politikaları öncelik haline getiren akıl hocası Adres Manuel Lopez Obrador’un (AMLO) politikalarını sürdürme sözü verdi. Şimdi Sheinbaum’un önünde şiddet olaylarından ABD ile sınır güvenliğine kadar birçok zorlu görev olsa da, halkın güvenini kazanmış durumda.
Meksikalı gazeteci ve The Mexico News’in direktörü Meme Yamel ile tarihi seçimleri, kadınların siyasetteki yerini ve ülkedeki şiddeti konuştuk.
Meksika’da ilk kez bir kadın, cumhurbaşkanı seçildi. En güçlü rakibi de yine bir kadındı. 200 yıllık cumhuriyet tarihinde bu değişikliği neye borçluyuz?
Bu değişikliği önceden göremediğimiz politikleşmeye borçluyuz. İnsanlar artık Meksika’nın bir kadın tarafından yönetilmeye hazır olup olmadığını değil hangi projenin en iyisi olduğunu, adayların ne önerdiğini ve gelecekte nasıl bir ülke istediğini soruyor.
İLK SOMUT ADIM AMLO’DAN
Kadınların siyasal yaşamda daha görünür olması Meksikalılar için ne anlama geliyor?
Kadınların siyasi alanda daha görünür olması için verilen mücadele yıllardır sürüyor. Seçim Kurulu’nun, partilerin kadın adaylar göstermesini zorunlu kılması katılımı artıran bir faktördü. Ancak köklü değişikliği sağlayan, Devlet Başkanı López Obrador’un karma kabine kararıydı.
İçişleri Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı gibi pozisyonlara kadınları atayarak daha da görünür kıldı. Meksika Bankası’na ilk kadın yöneticiyi Obrador getirdi. Aldığı kararlarla kadınların görünürlüğüne katkıda bulundu. Kadınları gerçekten önemli ve eşit temelde, güç pozisyonlarına taşımaya yönelik eylemi ilk kez Obrador gerçekleştirdi.
Meksika’daki feminist hareket ne durumda? Kadınlar Sheinbaum’un zaferinde büyük rol oynadı ancak Sheinbaum kadın hareketinin neresinde?
Sheinbaum feminizm içinde önemli rol oynadı. Kendisi de feminist olduğunu ve şiddete karşı geldiğini sıklıkla dile getirdi. Ülkenin başkenti Mexico City’nin valiliğini yaptığı sırada kadın yürüyüşlerinin bastırılmasını yasakladı, şiddet ve eşitsizliklerin yapısal nedenlerine dikkat çekti. Kampanya vaatlerinden biri de 60-64 yaş arası kadınlara destek sağlamak üzerine odaklanmış bir “sosyal feminist” gündem ve ulusal bir bakım sistemi yaratmaktı.
Sheinbaum aynı zamanda Yahudi kimliğiyle de tanınıyor. Çoğunlukla Katolik Hristiyan Meksika toplumunda bu nasıl yankı buldu?
Açıkçası pek ses getirmedi. Meksika’da din ve inanç çeşitliliği çok. Sheinbaum’un Yahudi bir aileden geldiği bilinse de kendisinin dine bir bağlılığı yok. Tüm din ve inançlara karşı olumlu tavır sergileyen biri. Bu konuda asıl sorun rakiplerindeydi. Halkı Sheinbaum’a karşı oy kullanmaya teşvik etmek için dini kullanmaya çalıştılar. Ancak sonunda pek bir sonuç alamadılar.
ALTERNATİF SUNMADILAR
Başkentin eski valisi Sheinbaum, 1 Ekim’de başkanlık görevine başlayacak. 2021 seçimlerinde Sheinbaum’un partisi Morena, şehrin yarısını almıştı. Ancak bu seçimlerde neredeyse tüm şehir haritası partinin renklerinde. Sheinbaum halk için neyi doğru yaptı?
2021’de bölgelerin kaybedilmesinin birkaç nedeni var. Pandeminin ortasındaydık, birçok insan oy kullanmaya gitmedi. Morena, Mexico City’de destekçilerinin oy kullanacağına güveniyordu ve düzgün bir kampanya yürütmedi. Bu kez insanlar bir siyasi proje için oy kullanmak istedi.
5 milyon kişiyi yoksulluktan çıkaran bir hükümetin sürekliliği için istikrarlı ekonomi politikasını koruyan ve halkın çoğunluğunun sempatisini kazanan bir devlet başkanı var. Sheinbaum da bunun devamlılığını taahhüt etti. Muhalefet ise alternatif bir proje sunamadı. Bir başka faktör de halkın anayasal değişiklikler ile Meksika’nın dönüşümünün hızlanmasını istemesi oldu.

Sheinbaum en yakın rakibi Galvez’den neredeyse 2 kat fazla oy aldı. İki kadın arasındaki fark neydi?
Muhalefet adayı, ne önerdiğine dair net değildi. Belirli azınlığa bir dizi ayrıcalığı geri getirmek istiyordu. Galvez, projesini kişisel yaşam deneyimine odakladı ki bu da yalanla inşa edilmişti. Ancak bu, onu aday gösteren partilerin azalan destekçilerini de ikna edemedi. PRI, PAN ve PRD Meksika’da en hor görülen partiler. Galvez kampanyasını, bu partilerin liderlerinin yürütmesine izin verdi.
‘PLAN C’ İŞE YARADI
Eski başkan Obrador’un partisi Morena, girdiği ilk seçimden beri iktidarda. Sonuçlar, Morena’nın bu seçimde de oylarını artırdığını gösteriyor. Bunu neye bağlayabiliriz?
Başlıca neden “Plan C”. Obrador, iktidardayken yolsuzluğu ortadan kaldırmak için bir dizi reformu yasalaştırdı. Elektrik endüstrisinde devlet kontrolünü iyileştirdi. Kamu bütçesinde tasarrufu getirdi. Muhalefet bunlara karşı gelemedi ve bir tür “grev” ilan etti. Plan C’nin amacı SHH’nin milletvekillerinde ve senatörlerinde yeterli oyu almasını sağlamaktı.
Bir diğer faktör de halkın bu hükümette olumlu bir fark görmesi ve devam etmesini istemesi. Ülkenin güneyi gibi unutulmuş bölgelerin ekonomisini desteklemek için planlar yapıldı. Sosyal destek, kriz zamanlarında ev ekonomisini istikrarlı hale getirdi, asgari ücrette enflasyonun etkisini yumuşatmak için artışlar yapıldı. Sosyal devlet anlayışı halkın ihtiyaçlarına cevap verdi.
SHH, hem Senato’da hem de Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip. Bu koalisyonun en önemli parçası Morena. Morena’nın önceki koalisyonlarında yanlış giden neydi?
Halk Yeşil Parti’ye (PVEM) güvenmiyor. PVEM, Kurumsal Devrimci Parti (PRI) ile hep işbirliği içindeydi. Bu süreçte içlerine, yolsuzluk yapmış figürleri dâhil ettiler. Yurttaşlar PVEM’e olumsuz bakıyor çünkü halk için çaba sarf etmiyor, ayakta kalmaya çalışıyor.
İşçi Partisi (PT) ise büyük bir kampanya yapamıyor, içlerinde öne çıkabilen çok az kişi var. Hidalgo eyaletinde olduğu gibi, bazı bölgelerde PT sempatizanları Morena valileriyle çatışıyor.
***
ŞİDDETİ ANCAK KOORDİNELİ BİR ÇALIŞMA DURDURABİLİR
Bazı Meksikalılar, oy pusulalarına şiddet olaylarında kaybettikleri kişilerin adlarını yazarak geçersiz oy kullandı. Bu tepkinin amacı neydi? Toplumun bir kısmı, adayların hiçbirinin maruz kaldıkları şiddeti çözemeyeceğini mi düşünüyor?
Bu çift yönlü bir soru. Bir yandan evet, adayların problemleri çözmek için ideal olmadığını düşünen insanlar var. Bir yandan da oy pusulalarında boş kutu var. Bunun amacı, insanlara seçenek vermek ve uluslararası standartlara uymak. Ama çoğunluğun aynı kişiyi o boş kutuya yazması durumunda, kişi seçimleri kazanır anlamına gelmez.
Seçim yarışları sırasında öldürülen politikacılar oldu. Saldırıya uğrayanların çoğu SHH içindeki politikacılardı. Bu şiddeti ne yarattı, ne durdurabilir?
Saldırılar, seçimlerde maalesef yaygın. Bu, suç gruplarının bölge çatışmalarından kaynaklanıyor. Çeteler şehirlerinde işleyecekleri suçlara göz yumulması için kontrol altına alabilecekleri birini istiyorlar. Bazı adaylar, bu gruplarla anlaşma yaparak “izin alıyor.” Ancak kendilerini rakip gruplarla çatışmanın ortasında buluyorlar. Ya da çeteler tarafından istenmeyen aday oldukları için katlediliyorlar. Bu şiddeti durdurmak için yerel, devlet ve federal hükümetlerin, savcılar ve yargıçlarla koordineli bir strateji içinde çalışmaları gerekiyor. Ancak maalesef bu gerçekleşmiyor.
ÇETELERİN HÜKÜMETLERİ
Siyasetçilerin yoğun saldırılara maruz kaldığı Guerrero ve Chiapas eyaletlerinde seçimler nasıl geçti?
Her iki eyalette de, özellikle Chiapas’ta, şiddet nedeniyle kurulamayan sandıklar oldu. Bu bölgelerde çetelerin kendi hükümet biçimleri var. Federal hükümeti kabul etmiyorlar. Ne yazık ki seçimlerdeki şiddet olağandışı değil. Daha önceki Başkan Felipe Calderon, hükümeti döneminde medya ile bir anlaşma yapmıştı. Bu anlaşma dolayısıyla “suçu özendirmemek” için sokakta yaşanan şiddet haberlerde yer almıyordu. Ancak artık medyada şiddete gerçek anlamda yer veriliyor.