Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan ilginç açıklamalarda bulundu. Grizu gazının madenlerin tabi bir parçası olduğunu belirten Erdoğan, “Grizu patlamalarını yüzde yüz önlemek mümkün değildir. Dünyanın bir çok yerinde bu ne yazık ki, bu işin kaderidir. Bunu sağa sola çekmek isteyen çeşitli köşe yazarlarına da hatırlatmak istiyorum. Bu işin kaderidir diyorum” ifadelerini kullandı.
Sinirlinin bozuk olduğu gözlenen Erdoğan, “Bunu sağa sola çekmeye de kimsenin ne fikri ne düşünce derinliği yetmez. Niye yetmez? Senin kadere imanın yoksa ben seninle tartışacak değilim. Benim söylediğim mesele başka. Bu olayın fıtratında kaderinde bu var” dedi.
Erdoğan sözlerinin doğru olduğunu kanıtlamak için başka örnekler de vererek “Aşiyan mezarlığında iki polisimizin başına gelen olay. Bir tinerci tarafından başlarına gelene bakın. Bu nedir? Bu mesleğin kaderi bu. E polisin görevi bu, orada bu görevi icra ederken başlarına bu geldi ve iki polis kardeşlerimizden bir tanesi ebediyete intikal etti” dedi.
“Dünya bir gelişim dönüşüm yaşıyor” ifadelerini kullanan Erdoğan, ölümlerin nedeninin taşerondan kaynaklandığı ifadelerine tepki göstererek “Orada da çalışan maden mühendisleri var. Ebediyete intikal edenler içinde mühendislerimiz de var. Son dönemlerde kömür madenlerinde, hem üretim artmıştır hemde kazalar azalmıştır” iddiasında bulundu.
Kendisine ve partisine tepki gösteren herkesi provokatör olarak yaftalayan Erdoğan, “Bakanlarımı oraya intikal ettiler, il bölge milletvekillerimiz orada bulundular. Bütün ilgili birimlerimiz seferber oldular. Hepsi yoğun çalışmanın içerisine girdiler. 4 gün olay yerinde yatıp kalktılar. Şu anda çalışma bakanım, enerji bakanım, il milletvekillerimiz son iki kardeşimizi de çıkarana kadar oradan ayrılmayacaklar. Çalışmaları takip edecekler. Önceki gün de ben gittim. Yetkililerle, madencilerle, ailelerle görüştüm. Oradaki acıyı provoke etmek isteyenlerin o kalabalığa girdiklerini gördük” dedi. Erdoğan, bu kişilerin AKP teşkilatı tarafından da tespit edildiğini, bu kişilerin “illegal legal malum örgütlerinin mensubu olduğunu” söyledi.
Erdoğan’a tepki gösterenlerin de toplumun kaderi olduğunu savundu. Erdoğan “Bu insanlar bu toplumun kaderi. Basınımızda da bu olayın aleyhimize bir kampanyaya dönüştürülmek istendiğini görüyoruz” dedi.
Konuşmasında Baykal‘la ilgili olduğu iddia edilen kasete de değinen Erdoğan, “Bu ve benzeri istismar olayları yüzünden gündemde olan konu da malum konu. Dün birisi çıktı, o da kriminal incelemeler yapan kuruluşmuş. Benimle ilgili de çalışma yapmış. Ben hatırlamıyorum, bilmiyorum bile ve devletin hiçbir resmi, bu noktada ilgisinin olmadığı bir yer. Nereden çıktıysa çıktı ortaya. Bir açıklama yaptılar. Bu ülkenin TÜBİTAK’ı var, Adli Tıp’ı var. Yapılması gereken bir şey varsa buralar vasıtasıyla yapılır” dedi.
Aile ve özel hayatın kutsal olduğunu belirten Erdoğan’ın kaseti neden bu kadar diline dolaştırdığı anlaşılamazken, Erdoğan konuyla ilgili konuşmasına “Onun tanımını iyi yapmak lazım. Genel hayattan bahsetmiyorum, özel hayattan bahsediyorum. Kişilik hakları kutsaldır. Bunlar tek tek fertlerin olduğu kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak kutsallarıdır. Ak Parti bunları gözeten bir temel üzerine kurulmuş hareketin adıdır. Bizler muhafazakar demokrat bir siyasi kimliğe sahibiz. Bu ismi seçerken çok hassas dikkatle seçtik” ifadeleriyle devam etti.
Baykal’a yüklenmeye devam eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: Anamuhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Sükutumuz ikrardan, söylenenleri kabulden değil, aksine edebimizdendir. Nasıl özel yaşamı istismar etmek çirkinse, kendiözel meselesini siyasete istismar malzemesi yapmak da çirkindir. Aileye yönelik tedbir karşısında varımızı yoğumuzu ortaya koymaktan çekinmeyeceğiz. Çünkü aile bizi birbirimize bağlayan en değerli varlığımızdır. Şunu lütfen unutmayınız, eğer aile çökerse, bu milletin çimentosu da erimiş demektir. Toplumsal yapımızda çöker.
Belden aşağı vurmanın “kitaplarında” olmadığını savunan Erdoğan “Bu işte eğer bir sorumlu arıyorlarsa, önce Ak Parti’ye değil, kendilerine baksınlar. Bunun sorumluluğu gittikleri avukatlığını yaptıkları çetelerin, mafyaların, karanlık örgütlenmelerin içinde arasınlar. Sırtlarını dayadıkları statükoda, siyaset dışı karanlık güçlerde arasınlar. Belden aşağı vurmaların, bizim kitabımızda yeri yoktur” dedi.
CHP‘nin iktidar olamayacağını zaten demokraside muhalefetin önemli yer tuttuğunu belirten Erdoğan, İşsizlik bu ülkenin sorunudur. Bunu söylemene gerek yok ki, bunu cümle alem biliyor. Nasıl çözeceksin? İktidara gelince söyleyeceğiz. İktidar olamayacaksın ki” dedi.
İşsizlik açıklamalarına sinirleri bozulan Erdoğan, tepki göstermeye devam ederek “Emeklilere zam verilmiyor. Biz geldiğimizde neydi şimdi ne? Kaç kat arttı? Yolsuzluklar. Aynaya bakacaksın. Önce aynaya bakacaksın. Bu ülkede yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadelenin en açık mücadelesini veren evelallah Ak Parti iktidarı olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kader açıklamalarına devam Erdoğan, krizden etkilenen şirketleirn kapanmasyla ilgili “Efendim şu kadar şirket kapandı. Ayıp ayıp, birde açılanlara bak. Şirket kapatmakta, işin yine kaderindedir, açmakta bu işin maharetidir. Açılanı da kapananı da göreceksin. Tabiî ki başarılı olamayan kapatacaktır. Düne kadar bu malum kadronun içinde olup, statükoyu koruyanlardan ciddi bir değişiklik beklemek nafiledir. Önemli olan koltuklarda oturanların değişmesi değil, zihniyetin değişmesidir” dedi.