ABD ile Güney Kore’nin ortak askeri tatbikatı dün Japon Denizi’nde başladı. KDHC’nin tehdidine ve Çin’in karşı çıkmasına rağmen başlayan ve üç gün süreceği açıklanan tatbikatı önceleyen Güney Kore’ye ait savaş gemisinin KDHC tarafından batırıldığı iddialarına ilişkin şüpheler ise artık ABD basınında bile yer alıyor.
ABD’nin, Güney Kore’ye ait Cheonan adlı bir savaş gemisinin 26 Mart günü batmasından bu yana bu olaydan sorumlu tutulmaya çalışılan KDHC’yi ve aynı zamanda da Çin’i tehdit anlamına gelen girişimlerinin askeri tatbikat ayağı dün başladı.
Güney Kore ile birlikte Sarı Deniz’de düzenlenen “Invincible Spirit” (Yenilmez Ruh) adlı tatbikata, ABD ordusunun en önemli savaş gemisi olan George Washington’un da olduğu 20 savaş gemisi, aralarında radara yakalanmayan F-22 Raptor jetlerinin bulunduğu 200 savaş uçağı ve 8 binden fazla ABD ve Güney Kore askeri katılıyor. Daha önce Sarı Deniz’de yapılacağı duyurulan tatbikat, Sarı Deniz’e sınırı olan Çin’in, yapılacak tatbikatın ulusal güvenliğine tehdit anlamına geleceğini belirterek karşı çıkması nedeniyle, Japon Denizi’nde yapılıyor.
ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen, geçtiğimiz hafta, bölgedeki gerilimi yükselten ABD-Güney Kore ortak askeri tatbikatının, “uluslararası normlara aykırı ve kabul edilemez hareket tarzı” nedeniyle KDHC’ye caydırıcı bir mesaj verilmesi anlamına geldiğini söylemişti.
KDHC Milli Savunma Komisyonu tarfından geçtiğimiz gün yapılan bir açıklamada ise “kutsal bir misilleme savaşı”na hazır olunduğu bildirilmiş, devlet ajansından dünya kamuoyuna duyurulan bildiride de KDHC’nin, ABD emperyalizmi ve kuklası durumundaki Güney Kore’nin provokasyonları ile ortadan kaldırılmaya çalışıldığına dikkat çekilerek, “ordumuz ve halkımız nükleer bir misilleme savaşı başlatmaya hazırdır” denilmişti.
Kore yarımadasında tansiyonu, Güney Kore’nin 26 Mart günü batan ve 46 askerin öldüğü Cheonana adlı savaş gemisinin KDHC tarafından batırıldığını iddia etmesi yükseltmiş, KDHC’nin, geminin batmasıyla ilgili suçlamaların provokasyon olduğunu belirterek her türlü tehdide gereken yanıtı vereceğini açıklamasına rağmen ABD’nin KDHC’ye yönelik tehditleri tansiyonu daha da yükseltmişti.
Güney Kore gemisinin batmasında ABD’nin rolü olabileceğine ilişkin haberlerden sonra ise şimdi de hem Güney Kore hem de ABD basınında dahi, geminin KDHC tarafından batırıldığı yönünde kanıtlara rastlandığı iddiasına ilişkin şüphelerin daha da artmasına yol açacak açıklamalara yer verilmeye başlandı.
Güney Kore’nin sorumluluğunu yürüttüğü ve ABD başta olmak üzere çeşitli ülkelerden uzmanların bulunduğu araştırma heyetinin açıkladığı raporun, neden Güney Kore yönetimi tarafından açıklanmadığı giderek daha fazla sorgulanmaya başlandı. Başlangıçta heyette yer alan ve anamuhalefetteki Demokratik Parti tarafından heyete katılması sağlanan Shin Sang-chul adlı bir araştırmacı gazetenin, batık gemiye ilişkin incelemeler sırasında heyetin geri kalanına aksi görüşler ileri sürdüğü için kısa zamanda heyetten çıkarıldığını iddia etti.
Shin Sang-chul, heyetin düzenlediği raporun düzmece kanıtlardan oluştuğunu, batan gemide herhangi bir patlama olduğuna ilişkin en ufak bir belirti dahi bulunmamasının yanı sıra, ölenlerin vücutlarında da bir patlamaya ilişkin bozulma görülmediği gibi batık bölgesinde de ölü balıklara rastlanmadığını açıkladı.