İngiltere’nin yeni Muhafazakar Başbakanı David Cameron, koalisyon ortağı Liberal Demokratlarla ilk bakanlar kurulu toplantısını bugün düzenledi.
Toplantıda temel olarak ekonomi ile ilgili alınacak önlemler tartışıldı.
Kabine mensupları, derhal uygulanmak üzere, kendi maaşlarının yüzde 5 azaltılmasını da kararlaştırdı.
Yeni hükümet, İngiltere’nin dev bütçe açığıyla mücadele amacıyla bu yıl kamu sektöründe dokuz milyar dolar tutarında kesinti yapacak.
Hükümet için en önemli konulardan biri, bu kesintilerin ne kadarını kimlerin yapacağını belirlemek.
Maliye Bakanı George Osborne da toplantıda, ülkenin 250 milyar doları aşan bütçe açığının diğer herşeyi gölgede bıraktığını söyledi.
Bakanlardan biri, 2012 Olimpiyatları dahil hiçbir alanın bu kesintilerin dışında kalamayacağını ifade etti.
Koalisyon hükümeti, elli gün içinde yeni bütçesini hazırlayacak.
Bugünkü toplantıda kabine üyelerine verilen ilk talimatlardan birisi ise, bakanların toplantılara cep telefonu ve Blackberry gibi cihazları getirmemesi oldu.
Ayrıca üyelerden, koalisyonun iki kanadı arasında görüş ayrılıklarının ön plana çıkarılmaması istendi ve iki liderin başkanlık edeceği bir ‘koalisyon komisyonu’ kurulacağı açıklandı.
Siyasi perspektifleri farklılık gösteren iki partinin temsilcileri, koalisyonlarının ‘uzun ömürlü’ olacağı mesajını sık sık yeniliyor.
Bugünkü toplantıda da hava neşeliydi. Liberal Demokratların en etkili kurmaylarından Vince Cable, Hintli olan kayınpeder ve kayınvalidesinin kendisine ‘görücü usülü evliliklerin kimi zaman aşk evliliklerinden daha iyi olduğunu’ söylediğini aktardı.
David Cameron ise, kendisi ve Nick Clegg’in, Tony Blair ve Gordon Brown’a göre daha iyi anlaştığını söyledi. Cameron dönem dönem aralarında rekabetin husumete dönüştüğü konuşulan iki lider için “çıtayı pek yükseğe taşımadılar” dedi.
Kabinenin kilit isimleri, dün ilk olarak akşam saatlerinde, ülkede ilk kez toplanan Ulusal Güvenlik Konseyi için bir araya gelmişti. Burada ordu ve güvenlik teşkilatı başkanlarının da katılımıyla Afganistan ve Pakistan ile İngiltere’ye yönelik terör tehdidi ele alındı.
Hükümet üyeleri
İngiltere’de 1945’ten bu yana kurulan ilk koalisyon hükümeti, üyelerinin geçmiş hükümet deneyimleri açısından bakıldığında en ‘deneyimsiz’ yönetimi oluşturuyor.
Cameron ve yeni hükümetin Başbakan Yardımcısı olan Liberal Demokrat lider Nick Clegg dün akşam düzenledikleri ortak basın toplantısında, hükümetin için önceliğin ulusal çıkarlar olacağını vurguladılar.
Ülkesini bütçe açığı, siyasi reformlar gibi acil ve ağır sorunların beklediğini belirten Başbakan Cameron, Liberal Demokrat Parti’nin lideri Nick Clegg’le siyasi farklılıklarını bir kenara bırakacaklarını ifade etti.
İki lider vardıkları anlaşmanın ülke siyasetinde köklü değişiklikler getireceğini belirtti.
Bakanlar kurulunda Clegg’in yanı sıra dört Liberal Demokrat milletvekili daha görev alıyor.
Partinin önde gelenlerinden David Laws ve Vince Cable ekonomi ile bağlantılı, Hazine ve İş Dünyası gibi bakanlıklarda yer alacak.
Ayrıca toplam 20 kadar üye, bakan yardımcılığı gibi portföylerle hükümetin kilit görevlerini üstleniyor.
Bu da 57 milletvekilliği olan Liberal Demokratların, 306 sandalyeli Muhafazakarlara oranla önemli bir ölçüde temsil edilmesi demek.
Kabinede dört de kadın görev alıyor. Bunlardan Theresa May İçişleri, Caroline Spelman Çevre Bakanı.
Cheryl Gillan Galler’den Sorumlu Bakan olurken, Muhafazakar Parti’nin Eşbaşkanı Barones Sayeeda Warsi, Devlet Bakanı sıfatıyla kabinede yer alıyor.
Pakistan kökenli bir aileden gelen 39 yaşındaki Warsi, aslen hukukçu ve kabinede yer alan ilk Müslüman kadın.
Karşılıklı tavizler
Ülkenin uzun yıllardır gördüğü ilk koalisyon hükümetini kurabilmek için her iki parti de seçim manifestolarından taviz vermek durumunda kaldı.
Muhafazakâr Parti, Liberal Demokratların parlamentonun beş yıllık sabit dönem için seçilmesi, seçim sisteminde reform ve gelir vergisi ödenmeye başlayan limitin yukarı çekilmesi gibi taleplerine “evet” dedi.
Liberal Demokratlar da Muhafazakârların AB dışından gelen göçmenlerin sayısında sınırlamaya gidilmesi ve Avrupa Birliği’ne herhangi bir yetki devrinin gündeme gelmesi halinde bunun referanduma tabi olması gibi taleplerini kabul etti.
Ayrıca Muhafazakarlar bu mali yıl içinde 6 milyar dolar kesinti yapılması ve Trident nükleer denizaltı sisteminin yenilenmesi planlarını da kabul ettirdi.
Göçmenlere kısıtlama
Her iki taraf da Heathrow Havalimanı’na üçüncü bir pist yapılmayacağında uzlaşırken, önceki hükümetin kimlik kartı çıkartma, ulusal kimlik veri tabanı oluşturma gibi planları rafa kaldırılıyor.
Yeni İçişleri Bakanı Theresa May, Avrupa Birliği dışından ülkeye gelen göçmenlerin sayısına üst sınır getirileceğini açıkladı.
May, bu sınırı belirlemek için bir değerlendirme süreci gerektiğini belirtti.
May, DNA veritabanı oluşturulması planlarını da gözden geçirmek istediklerini belirtiyor.
Sağlık Bakanı Andrew Lansley de önümüzdeki üç yıl için İşçi Partisi’nin sağlıkta öngördüğü 20 milyar sterlin kesintinin ötesine geçmek gerektiğini belirtti.
13 yıl aradan sonra ‘Muhafazakar’ başbakan
43 yaşındaki David Cameron, son iki yüzyıllık süre içinde İngiltere’yi yöneten en genç başbakan.
Hızla yükselen bir siyasi kariyere sahip olan Cameron, 2005 yılında Muhafazakârların başına geçtiğinde, partisi seçimlerde İşçi Partisi tarafıdan üç kez yenilgiye uğratılmıştı.
Cameron bu ortamda, Muhafazakârları genç ve yeni bir isimle şanslarını denemeye ikna etti.
Sonuçta partinin logosu dahil, tüm imajı değiştirildi.
Büyük dedelerinden üçü milletvekili olan David Cameron, varlıklı bir aileden geliyor.
İşçi Partisi’nde lider arayışı
Bu arada seçimle birlikte 13 yıllık iktidarından olan İşçi Partisi, Gordon Brown’un istifasıyla boşalan liderlik koltuğu için yeni bir isim belirlemeye çalışıyor.
Brown, başbakanlıkla birlikte partisinin liderliğinden de istifa etmişti.
Eski Dışişleri Bakanı David Miliband bu göreve adaylığını açıklayan ilk isim oldu ve başka çalışma arkadaşlarının da yarışa girmesini umduğunu belirtti.
Partinin önde gelenlerinden ve her ikisi de yarışa katılmayacağını açıklayan Alan Johnson ve Harriet harman Miliband’e destek verdiklerini açıkladı.
Yeni lider seçilene kadar partinin liderliğini Harriet Harman yürütüyor.