“En önemlisi, bilimsel din dersi öğretmenliği gibi geniş bir alanı akademik bir temele oturtmak olmalı. Bunda İslam ilahiyatçılığıyla Katolik ve Protestan kiliselerinin din öğretim bilgisinden yararlanmak gerekir.”
Eğitim politikası tartışması
Alman İslam Konferansı’na karşı çıkanlar, eğitim politikasının eyaletlerin yetki alanına girdiğini, bu bakımdan Berlin’deki toplantıların propagandadan başka amaç taşımadığını öne sürüyorlar. Bu görüşe katılmayan 44 yaşındaki İslam din dersi öğretmeni Bauknecht, tartışma ortamında ortak problemlerin çözümüne katkıda bulunabilecek önerileri olduğunu anlatıyor:
“Bence federal devlet bağlantıları sağlayıp ilkeleri belirlemeli ve bütün istişarelere yol gösterici olacak bir çeşit enstitü kurmalı. Üniversitelere danışmanlık yapıp araştırmalar başlatılmalı ve eyaletlere yol gösterici olunmalı. Din öğretmeni eğitiminde karşılaşılan sorunlara ortaklaşa çözüm aranmasını kolaylaştırıcı buluşmalar tertiplenmeli.”
Bernd Rıdvan Bauknecht 1992 yılında Müslüman olduktan sonra Tübingen Üniversitesi’nde İslam din bilgisi ve kültür bilimleri tahsili görmüş. Bonn’un çeşitli okullarında İslam dini öğretmenliği yapıyor. İslam dinini öğrettiği okullar arasında, derslerine öğrencilerin yarısının devam ettiği Katolik kilisesine bağlı bir ilkokul da var. Köln Üniversitesi’nde geliştirilen bir eğitim programına uygun olarak bu okulda Arapça öğrenmek, İslam ve Hrıstiyanlık hakkındaki derslere devam etmek ve Müslüman öğrencilere verilen İslam din derslerini seçmek mümkün.
Genç Müslümanlara etkisi
Bu eğitim modelini benimseyen Bonn’daki ilkokul zamanla bütün Alman ilköğretim kuruluşlarına emsal teşkil etmeye başladı. Bu okuldaki Müslüman öğrencilerin yüzde 70’i orta öğrenimini lisede sürdürebiliyor. Bu okulda sadece matematik, Almanca ya da Arapça gibi dersler verilmeyip aynı zamanda öğrencilere farklı din ve kültürlere saygılı olmak da öğretiliyor.
Ulrike Hummel / Çeviri: Ahmet Günaltay – Editör: Hülya Köylü