Gelenekçi İslamcıların cihat anlayışlarının kesinlikle Allahla/peygamberle/dinle bir alakası yoktur. Birçoğu cihadı kapitalist güçlerin, zalim otoritelerin, hegemonik delilerin, her yeri zapt etmek isteyen zorbaların ilişki ağına benzeterek algılarlar.
Emevilerden ve Abbasileriden bu yana -onlar da Bizansı örnek alarak- birçok beylikler, imparatorluklar, devletler; İslam adına, güya cihat adı altında bunu yapmışlardır. Her yeri gasp, her yerde ezan, her yerde cami, her yerde namaz, her yerde başörtüsü taktırdıklarında İslam’ı yaydıklarını ve cihadı gerçekleştirdiklerini zannetmişlerdir.
Düşünebiliyor musunuz? Günümüz dindarları bile bir yere şaşalı bir cami kurup, orada ezanı okutabilirse veya bir toprağı zorla gasp edebilirse sevinecek ve orayı İslamlaştırmış ve feth etmiş sayacak.
Bu anlayış, taaa! Emevi-Abbasi ve imparatorluklardan beri beynimize “Bizantist bir zehir zakkumu” şeklinde zerk edilmiştir. Evet bu anlayış Bizans icadıdır. Muaviye oradan satın almıştır.
Otorite/sulta/hegemonik güç için akıl almaz savaşlar, zulümler yapılmıştır. Şimdiki devletlerin kitle imha silahlarını üretmeleri, ellerinde tutmaları ve kullanmalarının da bundan başka bir amacı var mıdır?
Dünyaya hakim olma isteği/hırsı…
Bu anlayış kökünden itibaren yanlıştır. İslam’da böyle bir anlayış yoktur. İslam, tamda buna karşıdır.
Neyse! şimdi; İslam’daki cihad’ın, savaş anlamına gelmediğini anladık diyelim ve cihadı doğru algıladığımızı farz edelim!
Şu an da dünya üzerinde bir milyar iki yüz milyon aç insan var ve bu oran’ın yüzde altmış ikiye yakını, İslam topraklarında…
Bu utanç verici bir durum değil midir?
Müslüman beldelerde açların sayısı daha fazla…
Müslüman kişi kendi haline bakmadan başkasını nasıl irşad ve tebliğ yapacak? Başkasına cihadı (adaleti, barışı, kardeşliği, esenliği, merhameti, sevgiyi, paylaşıp bölüşmeyi) nasıl anlatacak? Kendisinde olmayan bir şeyi başkasına nasıl yapacak?
Adam dönüp yüzümüze tükürmez mi? Sen önce bir kendine bak demez mi?
Bence adam şunu söyler; bana Müslümanlık ahkamı kesme! Kendi haline bakmadan dünyayı Müslümanlığa girdiripte ne yapacaksın! Sen Müslümanlığa girdinde ne oldu?
Önce dön bir kendine bak!
Bireylerin Müslüman olabilmesi için Müslümanlığın bir cazibesi bir albenisi bir farkı olması gerekmez mi?
Adalet ve eşitlikle bezenmiş sınıfsız bir toplum olması gerekir ki insanlar oraya akın akın gelebilsin… orada huzur ve sükunet bulabilsin…
Mesela insanlar yeryüzünde, dönüp Müslüman topraklara baktığında; zulüm, zorbalık, diktatörlük, barbarlık, vahşilik, ırkçılık, cahillik, keşmekeşlik, açlık, çekememezlik, yoksulluk, sefalet, komşusu aç kendisi tok, biri yer biri bakar durumda görmüyorlar mı? nihayetinde bakınca bunları görüyorlar. Bu şekil de, dile de getiriyorlar.
İslam’a bakan adam böyle görüyor.
Bu yüzden İslam alemi dönüp kendine bakarak; Dünya’yı İslam’a-mislama çağırmamalı… Çünkü, önce sen kendine bak derler!
Hele önce bir kendin İslam ol da! başkaları zaten kendiliğinden gelir.
Dolayısıyla Dünya’yı İslam’a davet etmenin en güzel yolu ortak iyiye, adalete, eşitliğe şehadetlik/şahitlik yapmaktır yani iyiliğe, güzelliğe, barışa, huzura, doğruluğa, dürüstlüğe, adalete, eşitliğe, paylaşmaya, bölüşmeye çağırmaktır.
Zaten Müslümanlık; haksızlıklara ve eşitsizliklere karşı daha çok bir tavır alış ve onurlu bir duruş sergilemektir. Dünyayı feth etmek, sayıca üstün olmak demek değildir.
Bu yüzden Müslümanlar; kelle sayısı hesabı gütmemelidir. Bir Müslüman, bizzatihi kendi topraklarında yukarda saydığımız ilkeleri/şiarları yaşatıp tanıklık/şahitlik yaparak bunu başlatmalıdır.
En azından bu evrensel ilkeleri yani adaleti, kardeşliği, eşitliği, sevgiyi, merhameti, diğergamlığı, paylaşımı, bölüşümü kendi ailesinden başlatarak bunu fiilen başarmalıdır.
Bunları adeta ete kemiğe büründürerek nasıl yapılacağını göstermek suretiyle, en büyük tebliği/cihadı zaten yapmış olacaktır.
Bunu yapabilmek için de belli korkuların kalkması lazım. Yani siyasi, iktisadi, dini korkuların kalkması lazım. Dolayısıyla insanların özgürleşmesi lazım.
Bu korkuları yendiğimiz an; özgürleşeceğimize, doğruları yaşayacağımıza ve İslamlaşacağımıza emin olabilirsiniz.
Özgürleştiğinizde, cihad’ın da doğal olarak ortaya çıktığını göreceksiniz.
Adilmedya