Antep Çocuk Hastanesi’nde çalışan temizlik işçilerine boş bir kâğıda, “İş yerimden kendi haklarımdan kendi özel nedenlerimden dolayı istifa ediyorum” diye zorla imza attırıldığı iddia edildi.160 işçiden 14’ü imza atmadı, imza atmayanlardan 9’ü haklarını aradığı için işlerine son verildi.
Antep’te Çocuk Hastanesi’nde SRS Hizmet Organizasyon Limited Şirketi adlı taşeron firmaya bağlı olarak çalıştırılan temizlik işçilerine “işten istifa ettiklerine” dair zorla imza attırıldığı iddia edildi. İmza atmayan 14 işçiden 9’u, haklarını aradığı için işlerine son verildi. 160 kadar işçinin çalıştığı taşeron firmada çalışan temizlik işçisi Selver Çök, yaklaşık iki aydır dayatma ve psikolojik baskılarla kıdem ve ihbar tazminat alınmaması konusunda kendilerine baskı uygulandığını söyledi. 1 yıl 8 aydan beri hastaneden çalıştığını belirten Çök, “Arkadaşlarımıza ‘İş yerimden kendi haklarımdan kendi özel nedenlerimden dolayı istifa ediyorum’ diye yazılı belge imzalatırdılar. 14 kişi imza atmadık. Benimle beraber 8 kişi, hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık” dedi. Çök, her ayın 10’unda maaş aldıklarını fakat imza atmayan 14 kişinin ise çeşitli gerekçelerle maaşlarını alamadıklarını söyledi. Çök, yaşananları şöyle aktardı: “Bütün arkadaşlarımızın maaşları yatmış. 14 arkadaşının maaşları yatmamış. Maaş bordosu ilk defa imzalanıyor bizlere imzalatılmamış. İş yeri elbisesi herkese dağıtılmış bize verilmemiş. Ayın 10’unda maaşlarımız neden yatmadı diye Başhekim’e çıktık. Başhekim arkadaşlarımıza ‘imza atmayan kişiler siz misiniz’ diye sordu? ‘Evet sizler işten çıkarılmış olabilirsiniz’ dedi.”
‘Tazminat haklarımızı vermemek için attılar’
Çalıştıkları hastanenin 4C uygulamasına geçeceği duyumunu aldıklarını belirten Çök, bu uygulama öncesinde işten çıkarılmalarının manidar olduğunu belirtti. Çök, “Başhakemin 4C’den personellerin faydalanamayacağını söylemesi de bu işin planlı yapıldığını gösteriyor kıdem ve ihbar tazminatlarımız için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi. Arkadaşlarına imzalatılan evrakta firma yetkililerinin çok sinsice davrandıklarına dikkat çeken Çök, “Sadece tazminat haklarımızı öldürmek için günün birinde bizi işte atacakları zaman hiçbir hak iddia etmeyelim diye böyle bir evrak imzalattılar. Neden kendi elimizle haklarımızı öldürelim ki?” diye sordu.
Uygulamaya isyan
“Hastane kendi isteğimizle işten ayrılmamızı istiyor” diyen temizlik işçisi Osman Gürler de, şirket yetkisi Mustafa Karabağa’ya “neden böyle bir baskı yaptıklarını” sorduğunu ifade ederek, “Gürler bana ‘Hastane idaresi bize baskı yapıyor evrakı imzalatın diyor’ dedi. Başhekim şirketi arıyormuş ‘Seçime kadar evrakları imzalat’ diye. ‘İmzalamayanı çıkartın’ diyormuş. Biz mağduruz. Bu durumun giderilmesini istiyoruz gerekli yerlerin bu durumla ilgilenmesini istiyoruz. Neden 146 kişini maaşı yatıyor da 14 kişinin maaşı yatmıyor” diyerek, uygulamaya isyan etti.
Daha önce de dövmüştüler
Sorunun çözülmesi için hukuki yollara başvuracaklarını ve işe dönüş davası açacaklarını dile getiren Gürler, tazminat haklarını almak için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Gürler, “146 kişinin 14-15 yıllık tazminat hakları verilmemek isteniyor. Hakkımız bize ödenmesi lazım” dedi. Gürler, başından geçen bir başka olayı da şöyle anlattı: “2010 yılında bu evrakın bilgisayar çıktısını imzalatmak istemişlerdi. Yine bütün arkadaşlara psikolojik baskıyla imzalatmıştı. O sıra ameliyat olmuştum. Raporluydum. O yüzden imzalamamıştım. Vizite kâğıdı almaya gittim, kâğıdı imzalamadığım için vermediler. Şirkete gittiğimde şirket sahibi ve üç oğlu beni darp ettiler. Ve ‘Bu kâğıdı imzalayana kadar vizite kâğıdı vermeyeceğiz sana’ dediler. Bu olayı mahkemeye taşıdım.”
Konuyla ilgili görüştüğümüz ve ismini vermek istemeyen bir firma yetkilisi, “İşçiler kendi istekleriyle işten ayrıldı. Kendi aralarında konuşup, böyle bir karar aldılar. Maaşları da bir kaç gün sonra yatırılacak” iddiasında bulundu.
DİHA