Havai fişek fabrikasındaki patlamadan artakalan patlayıcılar gerekli önlemler alınmadan belediye kamyonuyla imhaya götürüldü. Kamyonda patlama oldu, 3 asker can verdi, 1’i ağır 12 kişi yaralandı
EMEK SERVİSİ
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 7 işçinin ölümüne, 120’den fazla işçinin yaralanmasına yol açan patlamanın yankıları sürerken, kentte dün bir patlama daha oldu. Bu kez Hendek’teki fabrikada patlamayan 1-1,5 tonluk malzemeyi imhaya götüren kamyonda patlama meydana geldi; 3 asker yaşamını yitirdi. 11 jandarma ile kamyon sürücüsü ise yaralandı.
Olay dün Adapazarı ilçesinin Taşkısığı mevkisinde meydana geldi. Hendek’teki fabrikada 3 Temmuz Cuma günü yaşanan patlamada patlamayan havai fişekler ile diğer patlayıcılar, imha edilmek üzere Hendek Belediyesi’ne ait kamyonla Taşkısığı’ndaki boş bir taşocağına getirildi. Alanda patlayıcılar boşaltılmak istenirken kamyonda patlama oldu. Patlama sesi kentin birçok noktasından duyuldu, gökyüzüne siyah dumanlar yükseldi. Olay yerine çok sayıda ambulans ile itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi.
KAMYON PARAMPARÇA
Patlamanın hemen ardından CNN Türk’e konuşan Taşkısığı Mahallesi Muhtarı Muharrem Bektaş, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Hendek’te patlamayan mühimmatla ilgili, jandarma kontrolünde mahallemizde bulunan ve kullanılmayan taş ocağında kontrollü patlatma yapılmak istendi, o sırada kaza oldu. Kamyon olay yerine geliyor. Durduğu yerde patlıyor. Kamyon şu an gözümün önünde ve paramparça olmuş durumda. Muhtemelen kamyonun içinde olmuş. Şu anda olay yerindeyim, kamyonla aramda 5 metre var.”
TALİMAT BAŞSAVCILIKTAN
Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım da yaptığı açıklamada, Hendek’teki fabrikada meydana gelen patlamanın ardından burada bulunan patlayıcıların, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı ve görevli savcıların talimatlarıyla, uzman patlayıcı ekiplerle Taşkısığı Mahallesi’nde bulunan taş ocağına intikali sırasında patlama meydana geldiğini söyledi. Kaldırım, malzemeler daha kamyondayken patlamanın yaşandığını kaydetti.
1-1,5 TONLUK PATLAYICI KALMIŞTI
Patlamadan bir süre sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile birlikte bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Soylu, burada yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Nereye taşınabileceği konusunda bir iki alternatif ortaya konuldu. Yaklaşık 15 tonluk patlayıcı geçtiğimiz haftadan itibaren hem buradan farklı bir noktaya hem buraya taşınmaya başlandı. Bu patlatmanın başında, jandarmamıza bağlı patlayıcı madde imha timimiz var, başında da bir komutanımız var. Onların sevk ve idaresinde 15 tonluk bir patlatma işlemi gerçekleşti. Son 1-1,5 tonluk bir patlayıcı kalmışken hepimizi üzen bu olay başımıza geldi.”
3 ASKER CAN VERDİ, 12 YARALI
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunları buraya patlatmak için getirdiler. İşte bunlar genelde orada da soğutuluyor, burada da. Genelde hem itfaiye olur, genel usule göre ambulans olur. Buna yönelik usul içerisinde mühimmatlar imha edilir. Şimdi buraya getirilip tam boşaltma esnasında, -neden olduğu yapılacak adli ve idari soruşturmada anlaşılacak- bir patlama meydana geldi. Maalesef ikisi patlayıcı madde imha timinden olan, biri Ankara’dan biri de İstanbul’dan burada görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız şehit oldular. Alanın güvenliğini sağlamakla görevli olan jandarma personelimiz de şehit oldu.”
ŞOFÖRÜN DURUMU AĞIR
Bakan Soylu, yaralılarla ilgili ise şu bilgileri verdi: “Aracın şoförü şu an ağır yaralı, hastanede. Ameliyatta olduğu bilgisini aldık. Yine Kocaeli’nde hastaneye sevk edilen bir jandarmamız var. Yine aynı zamanda kaburgasında hafif bir ağrı olan, patlamadan mütevellit bir ağrı olduğunu bildiğimiz bir personelimiz var. Hastanelerde 11 jandarma personelimiz ve bir de şoför arkadaşımız var. Hayati tehlikesi olan bir tek kamyon şoförümüz var.”
***
İhmal tedbirsizlik sorumsuzluk…
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, patlamayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Artık yeter! İhmal, tedbirsizlik ve sorumsuzluklar yüzünden yaşadığımız can kayıplarının acıları birbirine karışmaya devam ediyor” dedi. Hendek’te 3 Temmuz’da yaşanan patlamadan artakalan patlayıcıların taşınması sırasında yeni bir patlama yaşanmasının, bir kez daha yüreklere acı düşürdüğünü belirten Koramaz, şunları kaydetti: “Gerekli risk kontrol tedbirlerinin uygulanmaması sonucunda yaşanan bu patlama ve can kayıpları, ülkemizdeki iş güvenliği alanında yaşanan sorunun büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Artık sistematik hale gelen bu patlama ve iş cinayetlerinin önüne geçmek için derhal ciddi adımlar atılmalıdır.”
***
Ocaklara ateş düştü
Sakarya’da dün yaşanan patlamada hayatını kaybeden askerlerin evine ateş düştü. Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Halil Tuna Akgöz’ün (40) Tekirdağ’da yaşayan ailesine acı haberi Tekirdağ Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Osman Kılıç verdi. Büyük üzüntü yaşıyan aileyi, komşuları ve yakınları yalnız bırakmadı. Halil Tuna Akgöz’ün eşi ve 2 çocuğunun Ankara’da olduğu öğrenildi. Jandarma Uzman Çavuş Mesut Yazar’ın (32) Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki ailesine ise acı haberi Alaşehir Kaymakamı Abdullah Uçgun, Alaşehir Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Öküzcüoğlu ve Alaşehir Eğitim ve Garnizon Komutanı Albay Ali İsmail Elalmış verdi. Anne Fatma Yazar ile çiftçi baba Mesut Yazar, büyük üzüntü yaşadı. Bekar olduğu öğrenilen Yazar’ın evine bayrak asıldı.
***
İhmaller zinciri ve yanıt bekleyen sorular
Aynı Hendek’teki fabrikada yaşanan patlama gibi, dün yaşanan patlamanın da altından ihmaller zinciri çıktı. Uzmanlar, patlayıcı malzemelerin taşınmasının başlı başına bir hata olduğunu, taşınacaksa da bunun ilgili yönetmelik ve tüzüklerdeki hükümler gereğince özel önlemler alınarak taşınması gerektiğine dikkat çekti.
BirGün’e konuşan uzmanların verdiği bilgilere göre, dünkü patlamanın altında yatan ihmaller ve yanıt bekleyen sorular özetle şöyle:
NEDEN YERİNDE İMHA EDİLMEDİ?
TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Kürekçi, “İmha edilecek, patlatılacak tehlikeli maddeler için öncelikle düşünülmesi gereken yerine imhadır. İşlem en baştan sorunlu” dedi. Kürekçi, “Bunları bir yerden bir yere nakletmek, araca yüklemek, araç hareket halindeyken taşımak, sonrasında indirip boşaltmak… Bu aşamaların her birisinin kendine özgü çok ciddi riskleri var. Dolayısıyla bu maddelerin gerekli önlemler alınarak yerinde ve küçük küçük patlamalarla imha edilmesi daha doğru” diye konuştu.
Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Uğurlu da patlama ve yangından artakalan havai fişek ve diğer tehlikeli malzemenin taşınmasının doğru olmadığını vurguladı. Bu malzemelerin ilk patlamada yüksek sıcaklığa maruz kaldığı için daha da tehlikeli hale geldiğine dikkat çeken Uğurlu, “Bunların taşınma emniyeti yoktur. Yapılması gereken bunların yerinde ya da çok yakın bir alanda imha edilmesidir. Taşımak başlı başına bir yanlıştır” ifadelerini kullandı.
NEDEN BELEDİYE ARACIYLA TAŞINDI?
Uzmanlar, bu patlayıcıların illa taşınması gerekiyorsa, ilgili yönetmelik ve tüzüklerin gerektirdiği önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti. Kürekçi, şunları söyledi:
“Bu tür maddelerin karayollarında taşınmasına dair ADR (Tehlikeli Malların Karayolu ile Taşınması Yönetmeliği) diye bilinen bir yönetmelik var. Bu yönetmeliğin şartlarından birisi de şu: Bu tür taşıma yapan araçların ADR taşıt uygunluk belgesinin olması gerekiyor. Bu araçlar yüksek güvenlikli araçlar, özel araçlar. Dolayısıyla sormamız gerek, bu araç ADR’li bir araç mı, sözünü ettiğimiz yönetmeliğe uygun mu? Aracın belediye aracı olduğu görülüyor.”
Uğurlu da patlayıcıların taşınması zorunlu ise hem ADR’ye hem de 1987 tarihinde yayımlanmış tüzüğe uyulması gerektiğine dikkat çekti. Bu yönetmelik ve tüzükte patlayıcıların taşınması sırasında alınması gereken önlemler, malzemelerin taşıma emniyetine uygun olarak ambalajlanması, taşımaya hangi uzmanların nasıl nezaret edeceği gibi çok detaylı hükümlerin bulunduğunu söyleyen Uğurlu, “Örneğin eğer karabarut taşınıyorsa taşıma öncesinde en az yüzde 15 nemlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde statik elektriklenmeden patlayabilir. Eğer patlayıcı taşıyorsanız konteyner içerisinde, özel üretilmiş taşıyıcı araçlarla taşımanız gerekir. Bunun gibi çok detaylı hükümler var” diye konuştu.
KİMYA MÜHENDİSİ VAR MIYDI?
KMO Başkanı Uğurlu, söz konusu yönetmelik ve tüzüğe göre bu tip taşıma işlemine mutlaka Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Sertifikası’na sahip, bu konuda uzmanlaşmış bir kimya mühendisinin nezaret etmesi gerektiğini belirterek, “Askeriyede patlama uzmanları var; ama ne kadar uzmanlar, bilemiyoruz” dedi.
MALZEME TAMAMEN SOĞUTULDU MU?
TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri Kürekçi, “Ürün tamamen soğutulmuş mu? Soğutulmamış bir ürünü siz böyle taşımaya kalktığınız zaman hem günün sıcaklığı hem hareket hali tekrar ürünün kızışmasına neden olabilir, bu aynı zamanda bir statik elektriğe de neden olabilir. Statik elektriklenmeye karşı kişilerin koruyucu donanım kullanmıyor olması da elektriklenmeye neden olabilir” şeklinde konuştu.
TAŞINAN MALZEMENİN NİTELİĞİ NEDİR?
Taşınan malzemenin niteliğinin ve miktarının da önemli olduğunu vurgulayan Kürekçi, “Taşınacak patlayıcı madde miktarının belirlenmesi konusunda ürünün niteliğine bağlı olarak ADR yönetmeliğinde 6 ayrı bölüm var. Dolayısıyla tek bir araçla taşınması uygun mudur? Ürünün niteliği de önemli. Hendek’teki patlamaya muska diye bir ürünün neden olduğu söyleniyor. Bu ürünün kendi kendine şişen ve ısınan bir ürün olduğu ifade edilmişti. Bu ürünün uygun şekilde üretilip üretilmediği belirsizliğini korurken bunun taşınıyor olması, riski artırır” ifadelerini kullandı.