İlk sınıfsız toplumun ihtilafa düşmesi ve sınıfların meydana çıkması:
“Halk/insanlar toplumsal yaratılışta (fıtratta) sınıfsız tek toplumdan başka bir şey değildi, ancak daha sonra sınıflara bölündüler… Her sınıf tuttuğu yoldan memnun olarak birbirlerinden ayrıldılar ve ilk sınıfsız tek toplumunun (hür cumhuriyet) idaresini bozdular.” (10/19, 23/53)
“İşte Âdem/İlk insan türü Rabbine asi oldu da şaşkın düştü. Daha sonra Rabbi onu tasfiye etti süzüp seçti/iyileri kötülerden seçip ayırdı da seçilmişin tövbesini kabul etti ve yol gösterdi. Buyurdu ki: “İniniz iki kısmınızla hepiniz, hem de birbirinize düşman kesilecek iki sınıf olarak, sonra benden bir hidayet gelir de her kim hidayetime uyarsa işte o, dalalete düşmez ve bedbaht olmaz… Her kim de öğüdümden yüz çevirirse ona huzursuz bir hayat vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz.” (20/121, 124)
Yorum:
Âdem’in gerçek anlamı, daha sonra temiz-iyi insanların sembolü olacak, ilk iyi insan türünün ismidir. Binaenaleyh ilk başta o temiz insanlar, “muvvahid tek toplum” şeklinde cennet hayatını yaşadıkları, ancak daha sonradan türemiş Hannas’ın (İblis ruhunu almış insan türü şeytanların) verdiği vesvese ve yarattığı ihtilaf ile tek toplum birlik düzeninin bozulduğunu ve insanların birbirine düşman kesilecek iki sınıf/kesim halinde cennet yaşantısından kovuldukları bu ayet metinlerinden anlaşılmaktadır.
İhtilaf’ın Sebebi, Şirkin getirdiği haksızlıktır
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette istediğiniz yerde kalın ve istediğiniz kadar bol bol yiyin için; ama şu ağaca/yeşermeye yaklaşmayın, yoksa zulme uğrayanlardan olursunuz.”
“Şu bir gerçektir ki, zakkum ağacı günahkârların yemeğidir.”
“O, odur ki, sizi bir tek canlıdan yarattı ve eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü ısınsın. Eşini sarıp kucaklayınca o, hafif bir yük yüklendi de bir süre onu gezdirdi, ağırlaştığında ikisi birden Rablerine şöyle dua ettiler: “Bize sağlıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz şükredenlerden olacağız.” Allah onlara sağlıklı bir çocuk verince kendilerine verilmiş nimette ikisi birden Allah’a ortak koşmaya başladılar (oğullarına mülkiyet tahsis ederek, ferdi mülkiyeti icat etmek suretiyle mülkiyette Allah’a ortak koştular ki, bu gizli şirktir) Allah onların ortak koştuğu şeyden beridir.” (2/35, 44/43, 44, 7/189-190)
Gerçek anlamı:
2/35. ayette yeşerme anlamında ağaç (şeytan), ona “ebedilik tılsımı bitmez tükenmez mülkiyet” diyerek ilk insanı kandırdı (“ağaç” sembolik bir ifadedir) Aynı şekilde 44/43-44. ayetlerde zakkum ağacı da benzetme içeren bir ifadedir. 7/189-190 da ise açık bir ifade biçimidir ki, İblis’in payına düşen kimselere aşıladığı bencillik ruhunun yarattığı kötü nefsin dışa vurumu ve onun mahsulü olan ferdi mülkiyet edinmek şekliyle Tanrı’ya ortak koşmak anlamına gelen gizli şirktir. İnkârcı dünya görüşü ve onun batıl ideolojisi, hatta felsefi düşünceleri de dâhil açık şirkin kaynağı bu gizli şirktir. Yani açık şirk, bu gizli şirkin üst yapısı biçimindeki yansımasıdır.
Dolayısıyla ilk yaratılış devrinden sonra ikinci nesil devrinde ferdi mülkiyetin tesis edilişi, bir toplumsal alt yapı şeklinde toplumsal üst yapıya tesir ederek ihtilafı/sınıflaşmayı yarattı. Açıkçası ilk sınıfsız tek toplumu yıkarak yerle bir eden ve onun yerine sınıfları ikame eden temel amil, ikinci zürriyet döneminde türemiş insi-şeytanların icat ettikleri ferdi mülkiyet edinme bid’atidir. Bundan dolayı ortak koşmak “en büyük günah/zulüm” sayılır (31/13).
Ayrıca bilinmelidir ki, sembolik dille ifade edilmiş olan 7/22. ayetin de işaret ettiği üzere; Âdem’in atılmasına vesile olan, temiz ahlakın bozulup açıktan fuhşun yaygın hal almasının da asıl sebebi, ilahi mülkiyete ortak koşmaktan ibaret olan gizli şirk/ferdi mülkiyet düzenidir. Ayet metninde geçen “Vaktaki, o ağacın meyvesinden tattılar, ikisinin de çirkin yerleri açılıp görünüverdi” ifadesi de semboliktir ve bu ifadenin açık biçimi, yaygın hal almış olan açıktan fuhuştur. “Yasak ağacın” da kişisel özel mülkiyeti sembolize ettiğini aşağıdaki ayette geçen “hükümranlık/mülk” kelimesinden anlıyoruz.