Yapımı 3 milyon iş saati süren uzun menzilli saldırı uçağı konsepti Taranis basına gösterildi. Günümüz savaş jetleri kadar hızlı, radarlara görünmeyen ve kendi zekasına sahip Taranis’in en büyük becerilerinden biri de düşman hava sahasına girip savaşmak.
İngiltere’nin yeni nesil savaş uçakları için prototip olarak geliştirdiği insansız “hayalet” uçak Taranis, kıtalararası mesafelerde keşif ve saldırı görevleri için bir test platformu olacak.
BAE firmasınca geliştirilen ve Kelt savaş tanrısının adını taşıyan uçak, radara yakalanmamasını sağlayan “hayalet” donanımının yanısıra hızla değişen durumlara kendiliğinden tepki vermesini sağlayacak “bağımsız” bir yapay zekaya da sahip.
Üç buçuk yılda geliştirilen ve 143 milyon sterline malolan uçak, dünyanın herhangi bir yerinden uydu aracılığıyla kontrol edilebilecek. Önemli bir özelliği de günümüzde ABD tarafından yaygın olarak kullanılan “Predator” ve “Reaper” gibi pervaneli insansız savaş uçaklarının aksine, itkisini jet motorlarından sağlaması ve normal bir savaş jetinin hızına sahip olması.
Temel olarak uzun mesafelerde hatta başka kıtalarda keşif ve istihbarat için geliştirilen Taranis, aynı zamanda bomba ve füze taşıyabileceği gibi kendisini insanlı ya da insansız düşman uçaklarına karşı koruyacak savunma donanımına da sahip olacak. Uçağın önümüzdeki yıl deneme uçuşlarına başlaması bekleniyor.
Mühimmat taşıyabilen insansız uçaklar Britanya hükümeti tarafından halihazırda kullanımda, ancak bu uçaklar sadece müttefik kontrolü altında olan bölgelerde kullanılabiliyor.
NEDEN İNSANSIZ?
İngiltere’nin yeni nesil savaş uçakları için prototip olarak geliştirdiği insansız “hayalet” uçak Taranis, kıtalararası mesafelerde keşif ve saldırı görevleri için bir test platformu olacak.
BAE firmasınca geliştirilen ve Kelt savaş tanrısının adını taşıyan uçak, radara yakalanmamasını sağlayan “hayalet” donanımının yanısıra hızla değişen durumlara kendiliğinden tepki vermesini sağlayacak “bağımsız” bir yapay zekaya da sahip.
Üç buçuk yılda geliştirilen ve 143 milyon sterline malolan uçak, dünyanın herhangi bir yerinden uydu aracılığıyla kontrol edilebilecek. Önemli bir özelliği de günümüzde ABD tarafından yaygın olarak kullanılan “Predator” ve “Reaper” gibi pervaneli insansız savaş uçaklarının aksine, itkisini jet motorlarından sağlaması ve normal bir savaş jetinin hızına sahip olması.
Temel olarak uzun mesafelerde hatta başka kıtalarda keşif ve istihbarat için geliştirilen Taranis, aynı zamanda bomba ve füze taşıyabileceği gibi kendisini insanlı ya da insansız düşman uçaklarına karşı koruyacak savunma donanımına da sahip olacak. Uçağın önümüzdeki yıl deneme uçuşlarına başlaması bekleniyor.
Mühimmat taşıyabilen insansız uçaklar Britanya hükümeti tarafından halihazırda kullanımda, ancak bu uçaklar sadece müttefik kontrolü altında olan bölgelerde kullanılabiliyor.
NEDEN İNSANSIZ?
Pilotaj birimini programlama konusu, ilk insansız hava aracı kullanıma girdiğinden beri, uzun süre tartışmalı bir konu olmuştu.
Bir uçağın en savunmasız yeri ‘pilotu’. Uçuş sırasında, uçağın ani yön değiştirmelerinde pilotların üzerine yüksek miktarda yerçekimi kuvveti (G Force) biniyor ve bir pilot, özel kıyafeti olsa dahi, en fazla 8-9 G kuvvete dayanabiliyor, daha fazla kuvvete maruz kalan pilotlar ise bilincini kaybediyor.
Ayrıca bir çok uçaksavar, uçağı pilota en yakın noktadan vurarak, şarapnel parçalarının pilotu yaralamasına ya da öldürmesine programlı. Jane’s Defence Weekly dergisinin editörü Peter Felstead’e göre insansız uçaklar, birinci ve ikinci dünya savaşlarında ilk insanlı uçakların geçirdiği evrimini aynısını geçirdiği kanısında. Felstead şöyle devam ediyor:
“İlk uçaklar keşif için kullanılmıştı; daha sonra silahlar eklendi ve en sonunda havada savaşabilecek konuma geldiler. İnsansız uçaklar da keşif, silahla hedeflere saldırma ve hava savaşı yapabilme aşamalarından teker teker geçiyor.
“Britanya ilk adımını attı ancak bu uçak aktif servise girmeyecek. Bu sadece bir demo, ama ne yöne doğru ilerlememiz gerektiğini bize gösterecek.”