Birleştirilmiş JİTEM davasında mahkemenin JİTEM’ci sanıkların yeni kimlik bilgilerini talep ettiği İçişleri Bakanlığı, bu talebi yerine getirmeyi reddetti. Mahkeme heyeti, bu kararı Anayasa’ya aykırı bularak talebini yineledi.
Birleştirilmiş JİTEM davasında mahkeme, itirafçı Abdülkadir Aygan’ın İsveç’ten Türkiye’ye iadesinin talep edilmesine karar verdi. Diyarbakır’da 11 yıldır görülen JİTEM davası, 5 ‘görevsizlik’ kararının ardından Özel Yetkili Mahkemeye gönderilmişti. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, gelen dosyayı, halen mahkemelerinde görülen ve sanıkları arasında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile itirafçı Abdulkadir Aygan’ın bulunduğu davayla birleştirilmesine karar vermişti.
Birleştirme kararının ardından davanın ilk duruşması bugün görüldü. Mahkeme, önceki duruşmada İçişleri Bakanlığı’ndan JİTEM’ci sanıkların kimlik bilgilerini istemişti. Ancak Bakanlık, bu kişilerin kimliklerinin değiştirildiğini belirterek talebi reddetti. 4959 Sayılı Topluma Kazandırma Yasası’nın 5/2 maddesinde düzenlenen, alınacak tedbirlerin uygulanmasıyla kurum ve kuruluşların her türlü gizlilik kurallarına uymak zorunda olduğu belirtilen Bakanlık yazısında, aynı yasaya istinaden yürürlüğe giren yönetmeliğin 25. maddesinde ‘değiştirilen kimlik bilgileri hakkında hiçbir kurum ve kuruluşlara kayıt ve bilgi verilmez’ hükmünün yer aldığı ifade edilerek, mahkemenin talebine olumsuz yanıt verildi.
Sanıkların, haklarında koruma tedbiri uygulandığı belirtilen cevabi yazıda, ‘Haklarında koruma tedbiri uygulanmış bulunan bu şahıslar ve aileleri için gerektiğinde anılan kanun hükümleri doğrultusunda yüklü harcamalar yapıldığı, şahısların bu şekilde deşifre edilmesi, kanun kapsamında devletçe uygulanan tedbirleri de deşifre ettiği, yeni yaşama ve kimliklerine adapte olmuş bu şahıslar hakkında yeniden koruma tedbirine neden olduğu, şahıslar ve aileleri için yeniden kimlik değişikliği, iş değişikliği ve gerekirse fizyolojik görünüm değişikliği yapılması cihetine gidildiği, bunun da sosyal yaşama adapte olmakta zaten zorlanmış olan bu şahısların tekrar yeni bir hayata başlatma zorunluluğunu ortaya çıkartmak suretiyle, bu şahısların psikolojik olarak büyük sorunlar yaşamalarına neden olduğu, daha da önemlisi devletçe yapılan harcamaların çok büyük meblağlarda arttığı ve devlete olan güvenin azalmasına neden olduğu’ ifade edildi.
Mahkeme: Bakanlığın uygulaması Anayasa’ya aykırı
Mahkeme heyeti, İçişleri Bakanlığı tarafından dosyadaki bazı sanıklarla ilgili kimlik bilgilerinin verilmemesinin, Anayasa’nın 2, 5, 6, 9, 10, 11, maddelerine aykırı olduğunu belirtti. İçişleri Bakanlığı’nın, kimlik bilgilerinin verilmemesiyle ilgili gerekçesinin, ‘kişilerin can ve mal güvenliği’ ile alakalı dile getiren mahkeme, Anayasa ve kanunlarda suç işlediği iddia edilen kişilere dokunulmazlık ve koruma zırhının sağlanamayacağının açıkça ifade edildiğini hatırlattı.
Mahkeme heyeti, Anayasa ve TCK hükümleri göz önünde bulundurularak sanıklar Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki ve Kemal Emlük’ün yeni kimliklerinin açık bir şekilde çok ivedi bir şekilde mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Bütün sanıkların duruşma günü mahkemede hazır edilmesini de kararlaştırılan mahkeme, halen İsveç’te yaşayan PKK ve JİTEM itirafçısı Aziz Turan (Abdulkadir Aygan)’ın Türkiye’ye iade edilmesine karar verdi.
Sanıklar hakkında ‘adam öldürmek için teşekkül oluşturmak’ suçundan her bir öldürme olayı için birer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilen davanın bir sonraki duruşması 11 Haziran 2010’da görülecek.
(soL – Haber Merkezi)