HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Bölgesel gelişmeler ve ekonomik kriz ortamında Başkanlık tartışmasının Türk lirasını daha çok değersizleştirdiğini söyleyen Bilgen, “Anayasa bir toplum sözleşmesidir. Bunu yenilemek, güncellemek, düzenlemek önemlidir ama toplum için yapılır. Ama bu toplumdan gizlenerek yapılıyorsa buna anayasa değil, gizli anlaşma denir” dedi.
İki partinin toplumdan gizleyerek Anayasa yapmasının bir tercih olduğunu belirten Bilgen, “12 Eylül anayasası nasıl yüzde 90 oylara rağmen tartışılıyorsa bu da tartışılacaktır” dedi.
‘BLOK EVET SUÇTUR’
Duvar’ın haberine göre, metin açıklanmadan teklifin AKP grubunda imzaya açılmasına da dikkat çeken Bilgen, “Hiç olmazsa, milletvekilleri kendi partililerine saygı için, bulundukları çatıya saygı için, hangi metne imza attıklarını açıklamalılar. Bu yaklaşımın kendisi halk iradesine saygısızlıktır. Hem AKP adına yapılan açıklamalar hem de grup başkanvekilinin açıklamaları doğrudan suç oluşturmaktadır. “Blok olarak evet oyu verilecek” açıklaması yürürlükteki anayasaya göre suçtur” uyarısı yaptı.
Mevcut anayasa yürürlükteyken, anayasal suç teşkil eden bu açıklamaların düzeltilmesini isteyen Bilgen, yoksa söz konusu ifadelerin Meclis’teki oylamalara gölge düşüreceğini, oylamayı şimdiden şaibeli hale getireceğini söyledi.
OHAL’DE SEÇİM YAPILABİLİR Mİ?
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın OHAL’de de referandum yapılabileceği açıklamasını eleştiren Bilgen, “Bunu normal görüyorlarsa, ya demokrasiden haberleri yok ya da bir tarih okumaları yok” dedi. Bilgen şunları söyledi:
“Referandum ya da seçim sabah sandığa gidip oy atmak değildir. Referandum, seçim bir süreçtir. İfade özgürlüğü var mı, toplanma özgürlüğü var mı? Demokratik tartışma süreci yaşanabilecek mi? Bizim milletvekillerimiz, akademisyenler, gazeteciler tutuklu. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri sınırsız şekilde yasaklanırken, “OHAL şartlarında referandum olabilir” demenin tutarlı hiçbir yanı olamaz.”
BELEDİYE ÇALIŞMALARININ KAYMAKAMA BAĞLANMASI
Bilgen, Diyarbakır’da kayyum atanan ilçe belediyelerinin çalışmalarının Kaymakam iznine bağlanmasını da, “Bu durum olsa olsa darbe hukukunun, darbe koşullarının sırf bir tek kişi için sürekli hale getirilmesidir. Buradan sağlıklı bir anayasa da, istikrar da, barış-huzur da çıkmaz” dedi.
