Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in insani yardım gemilerine düzenlediği kanlı baskının ardından Hamas-PKK benzetmesi yapanlara da tepki gösterirken, “Hamas’ı terör örgütü olarak kabul etmiyorum, tanımıyorum. Hamas, kendi topraklarını koruma mücadelesi veren direnişçilerdir” dedi. Erdoğan’ın, “Kudüs’ün kaderi İstanbul’un kaderinden ayrı değildir” ifadesini kullanması dikkat çekti. Erdoğan, Kültür Park’ta düzenlenen Dünya Çevre Günü kutlamaları ve toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Buradan Konya’dan tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya bir kez daha sesleniyorum; Kudüs’ün kaderi İstanbul’un kaderinden ayrı değildir. Gazze’nin kaderi Ankara’nın kaderinden ayrı değildir. Ramallah’ın, Nablus’un, Refah’ın, Cenin’in Beytüllahim’in, kaderi asla ve asla Konya’nın kaderinden ayrı değildir. Dünya sussa bile biz susmayız, biz susmayacağız. Dünya katliamlara göz yumsa, biz gözümüzü yummayız, yummayacağız. Dünya akan kana seyirci kalsa biz olan biteni elimiz kolumuz bağlı izlemeyeceğiz. Dünya Filistin’e sırtını dönse biz Filistin’e halkına, Gazze’ye, Kudüs’e sırtımızı dönmeyeceğiz.
Bunlar kundaktaki masum bebekleri dahi tehdit olarak gördüler. O masum bebekleri analarının kucaklarında katlettiler, bizdeki teröristler gibi. Yetmedi, şimdi bebek mamalarını da tehdit olarak görüyorlar. Bunlar çocukları tehdit olarak gördüler. Çocuk parklarını, oyun bahçelerini tehdit olarak gördüler. Masum yavruları, bisikletleri üzerinde katlettiler. Yetmedi şimdi çocuk oyuncaklarından korkmaya başladılar. Bunlar gençleri, öğrencileri tehdit olarak gördüler. O çocuklar taş attılar, bunlar fosfor bombası attı. Ve hala taş atanlara karşı ne yazık ki dünya fosfor bombasını atanların arkasında duruyor.
Bunlar masum sivillerden, kadınlardan yaşlılardan, hatta hastanedeki hastalardan korktular. Hastaneleri bombaladılar. Tanklarla, toplarla bombaladılar. Yetmedi şimdi bastonlardan, tekerlekli sandalyelerden, sargı bezinden, serumdan, ilaçtan korkmaya başladılar. Her türlü rezilliği, alçaklığı, zorbalığı, haydutluğu yapıyorlar. Ardından Hamas-El Kaide diyorlar. Antisemitizm diyorlar. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Şu konu Hamas-El Kaide, antisemitizm konusu değildir. Kimseyi aldatmayın, gerçekçi olun, dürüst olun. Bizim meselemiz, İsrail’in zulmeden, devlet terörü estiren yönetimiyledir. Ortada devlet terörü var. Somali’de korsanlar yapıyordu, şimdi bunlar yapıyor.
Antisemitizm istismarıyla, terörle mücadele bahanesiyle insanlık suçu işleme, haddi aşma, hukuku çiğneme, devlet terörü uygulama dönemi geride kalmıştır. Savaşın bile hukuku, kuralları vardır. 19 yaşındaki Furkan Doğan’ı vahşice öldürdünüz, şehit ettiniz. Elinde silah mı vardı, üzerinde bomba mı vardı, alnında terörist mi yazıyordu? Hangi hukuk sistemi, hangi inanç, hangi kutsal kitap sizin bu yargısız infazlarınız, katliamlarınıza gerekçe olabilir.
Kanlı eylemlerine ortak ettikleri, yazarları, çizerleri, yorumcuları, işbirlikçileri artık bunların insanlık dışı eylemlerini saklayamaz hale geldi. Bizde de onların ortakları var. İsrail’in bu saldırısını ve takınılan tavrı aynı şekilde PKK’nın askerimize olan saldırısıyla Hamas’ın saldırısını buna benzetenler var. Bir defa Hamas’la terör örgütü PKK’nın benzer hiçbir yanı yoktur. PKK terör örgütünün üzerinden Türkiye Cumhuriyeti pasaportu çıkar. Bunlar bu ülkenin vatandaşı olarak bulunurlar. Dışarıdan bir saldırı değildir. Hamas kendi topraklarını koruma mücadelesini veren direnişçilerdir. Filistinlidirler. Filistin’de seçim kazanmışlardır. Seçim kazandıkları halde hala İsrail cezaevlerinde yatmaktadırlar. Ben bunları ABD’ye de söyledim. Ben Hamas’ı terör örgütü olarak kabul etmiyorum, tanımıyorum dedim. Bugün de böyle düşünüyorum. Onlar topraklarını savunuyorlar. Seçim kazandılar ama onlara iktidarda kalma fırsatı bile vermediler. Siz bunu kalkıp da PKK ile bir araya getiremezsiniz. Ey Türkiye’nin gazetelerinde yazan köşe yazarları. Benimle ilgili de bunları yazacaksınız. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Sizin de geçmişinizi biliyoruz. Bunların da cibiliyetlerini biliyoruz. Ne yaptıklarını çok iyi biliyoruz.
Bu açık bir devlet terörüdür, hukuk tanımamak, saldırganlıktır. İsrail’deki hükümetin nasıl bir hastalıklı ruh hali, paranoya, travma içinde olduğunun en bariz örneğidir. Çıkmış, “dünya bize ikiyüzlü davranıyor” diyor. İkiyüzlü, yalancı olan, katliam yapanlarla gurur duyan, arkanızdayım diyen sensin. Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz. Ben onlara kendi dillerinden konuşuyorum. Tevrat’taki 10 emirden 6’ncısı diyor ki “öldürmeyeceksiniz.” Bir kez daha söylüyorum, İngilizce, “You shall not kill.” O zaman senin dilinden söylüyorum. İbranice söylüyorum; “Lo Tir’tsach.”
İsrail’deki bu hükümetin zorba tavrı, İsrail halkını da zora sokuyor. Rahatsız ediyor. İsrail’i yalnızlaştıran, tecrit eden, imajını zedeleyen tavrı hükümetin sebep olduğu siyon yıldızını gamalı haçla yan yana gösteren dünya imajı eminim İsrail halkını da rahatsız ediyor. İsrail halkını bu vicdansız, zalim, öngörüsüz yönetime karşı daha dikkatli olmaya davet ediyorum.
30 yıldır kan döken terör örgütü kendisini Kürt halkının benim Kürt kardeşimin sözcüsü gibi göstermeye çalışıyordu. Bu saldırılar terör örgütünün bir taşeron örgüt olduğunu çok açık net ortaya koymuştur. Bunlar asla benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi değildir. Olamaz. Bunların hak ve özgürlükler diye bir derdi yok.”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da konuşmasında İsrail saldırısına değindi. Davutoğlu şunları söyledi: “Akdeniz açıklarında korsanca katledilen kardeşlerimiz aslında kendisiyle barışık olmayan zalimlerin kurbanı oldular. Gelin bütün bu çevreyi, Balkanları, Orta Doğu’yu, Kafkaslar’ı içine alan yeni bir düzeni kuralım. Bu düzende korsanca baskınlar yapılmasın, Gazze’de olduğu gibi çocuklar geleceği belli olmaksızın, karamsar bir gelecek içinde yaşamasınlar. Şehit düşen kardeşimizin bir tek saç telinin hesabını soracağız.”
Erdoğan, Milli Görüş geleneğinin lideri Necmettin Erbakan’ın ‘eski’ kalesinde, bir zamanlar Erbakan için kullanılan “mücahit” sloganı ile karşılandı. Erdoğan’ın konuşması sırasında sık sık tekbir getiren, Filistin bayrakları açan vatandaşlar, “Mücahit Başbakan”, “Kahrolsun İsrail”, “Vur vur inlesin, İsrail dinlesin” sloganları attılar.
Erdoğan’ın Konya ziyareti sırasında bir ‘ilk’de yaşandı. Başbakanlık korumalarının yerel polisi tanıması için, sivil polisler yakalarına ayna şeklinde rozet taktılar. Rozetlerin üzerinde herhangi bir yazı veya işaret bulunmaması dikkat çekti. Erdoğan’ın gezisine eşi Emine Erdoğan ve kızları Sümeyye ile Esra da katıldı. Başbakan Erdoğan Cuma namazının ardından Mevlana’nın türbesini gezerken, Emine Erdoğan da Arjantin asıllı olan ve keçe ustası Mehmet Girgiç ile evlendikten sonra Türk vatandaşlığını seçen Rabia Girgiç’in işlettiği İkonium adlı keçe mağazasını gezdi. Emine Erdoğan, beş kadının çalıştığı atölyede hem keçe işçiliği ile ilgili bilgi aldı, hem de ipek üzerine keçe işlemeli şal satın aldı.