Melisa AY
Erdoğan‘ın verdiği start ile iktidarın tüm organlarının seferber olduğu yeni sömürü projesi esnek çalışma, Türkiye gazetesi tarafından ‘Ev hanımlarına müjde’ diyerek duyuruldu. İşgücü Uyum Programı (İUP) ve benzeri projeler, servis edilen haberlerle bir kez daha tartışmaya açıldı.
İktidar, 2025’te İUP ve benzeri modelleri geliştirerek esnek, güvencesiz, emek düşmanı projelerini artırmaya çalışmalarına başladı.
İşgücü Uyum Programı ve Çalışma Bakanı Işıkhan’ın “Yurtdışında da var” diyerek övdüğü ancak güvenceli istihdam yaratmaktan uzak program ve buna benzeyen esnek çalışma programları, ‘Aile Yılı’ ile hız kazanacak. Sermaye ve kamuya ucuz işgücü sağlamayı amaçlayan programı hedefinde kadınlar var.
Kadınların işgücüne etkin ve güvenceli katılımını sağlamaktan uzak program için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aile Yılı Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, “Esnek ve uzaktan çalışma modelleri ile kadınların ev ve iş hayatlarını rahatlatacak yeni imkanları hayata geçireceğiz” demişti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Mahinur Özdemir Göktaş da “Yaptığımız çalışmalarda ev hanımlarının doğurganlık hızının çalışan kadınlardan daha fazla olduğunu tespit ettik” diyerek kadın istihdamının güvencesiz ve esnek işlere odaklanacağının sinyalini verdi. Esnek çalışma ile kadınların eve hapsedilmesi planlanıyor.
Esnek çalışmanın ikinci hedef grubu da gençler. İktidar, resmi işsizlik verilerinde geçici iyileşme sağlayacak güvencesiz işler ile istihdamı artırmayı hedeflerken işsizliğin etkilediği önemli bir grup olan gençleri de kalıcı olmayan işlere bu programlarla yerleştirecek.
TV100’de yer alan bir habere göre esneklik, günde 10 saatlik çalışma süresi ile sağlanacak. İddiaya göre haftalık toplam 40 saatlik çalışma süresini 8 yerine 4 gün 10 saat çalışarak tamamlayan çalışanlara ‘3 gün izin yapma hakkı’ verilecek.
ASGARİ ÜCRET DAHİ YOK
Geçtiğimiz yıl “İşverenleri rahatlatmak ve iş hayatı ile özel hayat dengesini korumak” amacı olduğu söylenerek hayata geçen İUP kapsamında çalışanlara, Bakanlık tarafından ‘Cep harçlığı’ olarak adlandırılan günlük 1083 lira ödeniyor. İlk ay asgari ücretin dahi altında kalan 21 bin 660 lira ‘cep harçlığı’ kazanacak işçiler için sonraki aylarda ise 12 bin 996 lira ödeniyor.
Üstelik, 10 ay ve 140 fiili günlük İUP süresini dolduran işçiler için kalıcı istihdam taahhüt edilmiyor. İşçiler, aynı programa tekrar giremiyor ve kıdem tazminatı haklarından da yoksun bırakılıyor. Çalışanların SGK primi de yalnızca yüzde 5,5 oranında ödeniyor. Sigortalı bir çalışanın yüzde 12,5 olan genel sağlık sigortası primi ise İUP kapsamında karşılanmıyor.
İUP’un yanına eklenecek yeni sömürü biçimleri için tartışmalar yeni değil. Kadınları eve hapsetme planları, gerici Hüda-Par’ın ‘Seçim Vizyon Belgesi’nde de yer almıştı. Hüda-Par, seçmenlerine, “Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi”ni vaat etmişti. Gericilerin planları, ‘Aile Yılı’ ile uygulamaya kondu. 2025’in ikinci çeyreğinde Sosyal Güvenlik Mevzuatı’nda yapılacak değişikliklerle, çalışmaların hayata geçirilmesi bekleniyor.
***
İSTİHDAM DEĞİL SÖMÜRÜ YARATIR
Prof. Dr. Gülay Toksöz
Esnek çalışma biçimleri uzun zamandan beri kadın istihdamını artırmanın temel araçlarından biri olarak kalkınma planları, istihdam stratejileri gibi resmi belgelerde yer alıyor. Kadınların kısmi zamanlı çalışmasıyla veya evden çalışmasıyla, ev ve aile sorumluluklarını bir arada yürüterek gelir elde edebileceklerini söylüyorlar. “Özel hayatından kısmadan çalışmak” kadınların başta çocuklar, yaşlılar, hastalar olmak üzere tüm bakım yükümlülüklerini omuzlayarak çalışmaları ve “aile bütçesine katkı” denerek sınırlı bir gelir elde etmeleri anlamına geliyor. Kadınların bu tarz çalışma biçimlerinde sosyal güvenlik haklarına kavuşmaları, sağlık, işsizlik ve emeklilik sigortalarından yararlanmaları, sürekli ve düzenli bir işe sahip olmaları ve geleceğe güvenle bakmaları söz konusu değil.

Avrupa ülkelerinde diyelim ki Hollanda’da esnek çalışma yaygın ama şu şekilde: anne ya da baba çocuk doğduktan sonra belirli bir süre mesela özellikle üç yaşına kadar isterse hak kaybına uğramadan ortaklaşa yarı zamanlı çalışabilir. Yarım gün anne iştedir, yarım gün baba iştedir. Aralarında değiş tokuş yaparak bunu sürdürebilirler. Çocuk bakımının bir hak olarak tanınmasıyla birlikte devlet kamusal ve kurumsal hizmetler sunmakla sorumlu. İsteyen ebeveynler 0-3 yaş arası çocuklarını kreşlere gönderebilirler. Türkiye’de ise 0-3 yaş çocuklarına yönelik kurumsal hizmetler yok denecek derecede yetersiz. Belediyelerin kreşler ve gündüz bakım evleri açmasına dair bir yasa maddesi var ama bunun bir yaptırımı yok. Buna ilişkin düzenleme yapılacağı, kadının güçlendirilmesi eylem planlarında yer alıyor. Yıllardan beri yer alıyor ama karşılığı yok. Dolayısıyla esnek çalışma yoluyla kadınlar hem çalışsın, hem çocuk sahibi olsun politikalarının etkisi pek olası görünmüyor.
Öte yandan 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi ile esnek çalışmanın yaygınlaştırılması arasında bir bağ kuruluyor. Kadınların bu tarz çalışma biçimleriyle veya gençlere verilecek evlilik kredileriyle daha çok çocuk sahibi olmalarının teşvik edileceği düşünülüyor. Türkiye’de doğurganlık hızı yıllar itibariyle ciddi bir düşüş eğilim içinde ama bu, bütün gelişmiş ülkelerde yani gelişmişliğin belli bir düzeyinde nüfusun önce durağan bir yapıya kavuşması sonra giderek azalması örüntüsüyle çok uyumlu gidiyor. Eğer Türkiye’de düşen doğurganlık oranlarını yükseltmek istiyorlarsa yapılması gereken şey çok ciddi bir şekilde okul öncesi bakım ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması. Yaşlanan nüfusun -ki toplam nüfustaki payı da belli bir artış eğilimi içinde- bunların bakımına yönelik de gündüzlü bakım evleri ya da sürekli bakım evleri gibi kurumsal hizmetlerin sunulması.
Aslında Türkiye’de çalışma çağındaki nüfus 2040 yılına kadar artma eğiliminde ve her yıl işgücü piyasasına eğitim düzeyi yüksek gençler ve bu arada genç kadınlar giriyor. Dolayısıyla genç işsizliği ve özellikle genç kadın işsizliği çok ciddi boyutlarda. Dolayısıyla önceliğin genç eğitimli işgücünün işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerilere sahip olarak insana yakışan işlerde istihdamını sağlayacak politikalara verilmesi gerekiyor.