BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, “Başbakan hipermetrop, Gazze’yi görüyor Silopi’yi görmüyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kameraların önünde ‘one minute’, kapalı kapılar ardında ‘yes, please” derken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti ikiyüzlülükle suçladı.
“BAŞBAKAN HİPERMETROP, GAZZE’Yİ GÖRÜYOR SİLOPİ’Yİ GÖRMÜYOR”
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, “Başbakan hipermetrop, bu halkı da hipermetrop olmaya zorluyor. Silopi’yi görmeyin, Gazze’yi görün, Netenyahu’yu görün beni görmeyin diyor” diye konuştu. Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın Gazze’yle Ankara’nın kaderinin ortak olduğunu söylediğini hatırlattı, “Eğer Silopi Ankara’ya Gazze kadar yakın değilse bu ülkede vatandaşlık duygusunu korumak, birlik ve bütünlük içinde tutmak o kadar kolay olmayacaktır” dedi.
Geçen hafta Silopi’de düzenlenen barış eyleminde Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın ayağının kırıldığını kaydeden Kışanak “Açık bir şekilde bu ülkede barış isteyemezsin denildi” dedi.
Kışanak, DEP milletvekillerinin Meclis’ten yaka paça götürüldüğünü de hatırlattı, O dönemde “topyekün savaş konsepti”nin sözcüsünün dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in siyasetten silindiğini belirtti, “Eğer bugün Erdoğan da aynı yaklaşımla topyekün bir savaş mantığıyla, herkesi hedef alırsa kendisinin gideceği yer benzerlerinin gittiği yerdir, bunu çok iyi bilsin. Çiller siyasetten silinerek savaş konseptinin bedelini ödedi. Tayyip Erdoğan da bunun bedelini ödeyecektir” diye konuştu. Eşbaşkan Kışanak, Silopi’de yaşanan olayların üzerinden bir hafta geçmesine rağmen soruşturma açılmamasına eleştirdi.
“DİREN’İ NETENYAHU MU KATLETTİ?”
Şırnak’ta geçen hafta Diren Baran isimli 10 yaşındaki bir çocuğun bisiklet kullanırken zırhlı aracın altında kalarak can verdiğini kaydeden Kışanak, “Buna trafik kazası diyebilirler. Peki bu kaza İstanbul’da niye olmuyor. Bodrum’da niye olmuyor. Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde niye olmuyor. Demokratik hangi ülkede bir çocuk bisiklet sürerken zırhlı aracın altında kalıp eziliyor. Böyle demokratik bir ülke var mı? Evet var, Başbakan’ın da gösterdiği gibi Filistin’de Gazze’de, Batı Şeria’da var. Başbakan bunu yapanlara bunlar bisiklet üzerinde çocukları bile katletttiler diyerek ateş püskürtüyor ama Diren’in yaşadığı zulümden hiç bahsetmiyor, peki Diren’i kim katletti, Netenyahu mu katletti, burası Şırnak değil de Gazze miydi acaba” diye konuştu.
Kışanak, Başbakan’a şöyle seslendi: “İsrail’in uyguladığı şiddet nedeniyle devlet terörü diyorsun senin yaptığın ne? Bu ülkede yaşananlar ne, bunun adını niye koymuyorsun, bunun hesabını, Filistin’deki zulmün hesabını İsrail verecekse bizim ülkemizde savunmasız insanlara karşı yürütülen devlet terörünün hesabını da AKP hükümeti verecektir.”
REFERANDUMDA SANDIĞA GİTMEYİN DİYECEĞİZ
Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen Anayasa değişikliği paketini de değerlendiren Kışanak, mahkemenin kararıyla ilgili olmadıklarını, hangi yönde karar çıkarsa çıksın, bakışlarının değişmeyeceğini söyledi. Kışanak, “Biz böyle yamalara değil yeni çoğulcu bir Anayasaya ihtiyaçı olduğunu düşünüyoruz. Referandumda, “Eşitlik, özgürlük, adalet isteyenler yeni bir anayasa isteyenler sandığa gitmesin’ diyeceğiz” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: KAPALI KAPILAR ARDINDA YES, PLEASE”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Kameraların önünde ‘one minute’, kapalı kapılar ardında ‘yes, please.’ Adam gibi duracaksın, söylediğinin arkasında duracaksın” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “BM Güvenlik Konseyi’nin, İsrail Hükümeti’ni kınayan bir karar almadığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarla BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail Hükümetini kınayan kararı aldığını söylediğini” kaydetti, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle bir karar yok. Bir başbakana doğruları söylemek yakışır, yanlışları değil. Bir başka çarpıklığı daha dikkatinize sunmak istiyorum. Yapılan Başkanlık açıklamasında da doğrudan İsrail Hükümeti’ni kınayan bir söylem de söz konusu değil. İfade, ‘Konsey en az 10 sivilin yaşamını kaybetmesini ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan eylemi kınar, olaylardan hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diler.’ Burada Türkiye Cumhuriyeti’ne, Hükümetine, Dışişleri Bakanlığına, bürokratlarına yakışmayan yanlış bir tercüme söz konusudur. Yanlış şurada; İngilizce metinde, ‘çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan eylemleri kınıyor’ denmiştir. Dışişleri Bakanlığı tercüme ederken, eylemleri sözcünü kaldırıp yerine eylemi koyuyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti acizliğini yanlış bir tercüme yaparak mı korumak istiyor? Yanlış bir tercümenin arkasına sığınarak mı kendi onurunu korumak istiyor? Yanlış bir tercümenin arkasına sığınarak mı Türkiye’nin kırılan onurunu tamir etmeye çalışıyor. Bunu şiddetle reddediyoruz.”
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP bulanık sularda’ demiştik. Belirli şeylerin aydınlığa kavuşması lazım. Bizim de siyasal parti olarak, milletvekillerinin ve yurttaşların da… Sayın Başbakan, yerine geldiği zaman İsrail Hükümeti’ni yerden yere vuruyor, iç politika malzemesi yapıyor. Filistin’in bütün itirazlarına rağmen, Türkiye, İsrail’in OECD’ye üyeliğine niçin ‘evet’ dedi. 20 Mayıs 2010’da siz izin veriyorsunuz. Kameraların önünde ‘one minute’, kapalı kapılar ardında ‘yes, please…’ AKP’nin bu ikiyüzlü politikasını her aşamada ve her yerde Türkiye’nin bütün coğrafyasında hep beraber dile getirmeliyiz. Artık ikiyüzlü politikalara bu ülkede yer yok diyeceğiz. Adam gibi duracaksın, söylediğinin arkasında duracaksın. Bizim bildiğimiz yiğitlik böyle olur. Yiğitlik, efelenmek böyle… İki laf söyleyeceksiniz, köşeyi döndükten sonra dünya görüşünüz 180 derece değişecek.”
BAHÇELİ: İKİ YÜZLÜLÜK YAPIYORLAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, AKP’ye ağır eleştirilerde bulundu. “Irak’ta yıllardır süren kanlı oyunlara göz yumanların, Türkmenlerin ezilip horlanmalarına aldırmayanların, Mehmetçiklere bir cenaze merasimini bile çok görenlerin, Allah’ı zikredenleri eleştirenlerin yalnızca Gazze üzerinden Müslümanlara, Ortadoğu ölümleri üzerinden şehitlere sahip çıkmaya çalışmaları tam bir aldatmadır, tam bir istismardır, tam bir iki yüzlülüktür” dedi.Bahçeli, “Uluslararası sularda gerçekleşen bu saldırı, Türk milletine karşı yapılmıştır. İsrail cezasız, ölümlerle sonuçlanan bu düşmanlık karşılıksız kalmamalıdır” dedi.
MHP Genel Başkanı, hükümetin, “hamasi nutuklardan ve sahte çıkışlardan başka ciddi sayılacak hiçbir girişimde bulunmayacağını ve bu anlayışla etkili ve kalıcı bir sonuç elde edemeyeceğini gösterdiğini” savundu.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın “bugünün yeni bir milat olduğu, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve İsrail’in bir yerlerden güç aldığı” şeklindeki açıklamasını hatırlattı, “Şayet Başbakan Erdoğan bu sözünün arkasında durabilirse, bundan öncekiler gibi bu sözünü de yutmadan tutabilirse, bizim için bu son yorum diğerlerinden çok daha önemli ve stratejik sonuçlar doğuracak bir tespittir. Başbakan Erdoğan’ın bu noktaya yedi buçuk yılın sonunda ulaşmış olması bile kendisi için bir ilerleme ve başarı sayılmalıdır” dedi.