Libya’da hayatını kaybeden MİT personelinin cenaze törenini haberleştirdiklerini için yargılanan gazeteciler bugün hâkim karşısına çıkacak.
Libya’da yaşamını yitiren MİT mensubunun haberini yaptıkları gerekçesiyle 19 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan üçü tutuklu sekiz gazeteci, bugün ikinci kez hakim karşısına çıkıyor. Savcı duruşmadan bir gün önce verdiği mütalaasında tüm gazetecilerin iki ayrı suçtan cezalandırılmasını istiyor.
Libya’da yaşamını yitiren MİT mensuplarına ilişkin yapılan haberler nedeniyle tutuklu bulunan OdaTv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTv muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve OdaTv Haber Müdürü Barış Terkoğlu hakim karşısına çıkıyor.
Davada BirGün gazetesi yazarı Erk Acerer ile Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci de yargılanıyor.
Davanın ikinci duruşması, bugün Çağlayan’daki İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
Savcılığın mütalaası
Savcılığın duruşmadan bir gün önce açıkladığı mütalaasında, iddianamedeki ifadelerin birebir aynısı yer aldı.
Mütalaada, tek bir haber nedeniyle gazetecilerin iki farklı suçtan, MİT Kanunu’nun 27/3. fıkrası ve TCK 329’uncu maddeden ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
Savcı ayrıca, tutuklu bulunan gazeteciler Pehlivan, Kılınç ve Ağırel’in tutukluluk halinin devamını istedi, Almanya’da bulunan Acarer’in dosyasının ayrılmasını da talep etti.
“Onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz”
Duruşma öncesinde ise gazetecilik meslek örgütleri gazetecilerle dayanışma için Çağlayan’da toplandı.
Milletvekillerinin de destek verdiği basın açıklamasını Barış Terkoğlu okudu. Açıklama şöyle:
Biz bu Adliye’nin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Kaçıncı kez yasalar aracı kılınarak rehin alınmış gazetecilerin fotoğrafını taşıdığımızı sayamıyoruz.
Şikayet için söylemiyoruz. Gazetecileri sudan sebeplerle tutuklayan zihniyet ne kadar sıradan ise biz de o kadar kararlıyız. Bunu anlatıyoruz.
Bu kez hapisteki üç gazeteci arkadaşımızın dışarıdaki sesi olmak için buradayız.
Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu. Elbette sebebi onların ellerini kollarını bağlamak için bahane edilmiş bir haber.
Bu öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde “devlet sırrı” oldu!
Bu öyle bir haber ki bir köy muhtarından eski silah arkadaşlarına kadar binlerce kişi paylaştığı halde “ilk kez ifşa olmuş” oldu!
Bu öyle bir haber ki MİT Başkanı “Teşkilat Başkanı” diye çelenk gönderdiği halde “fark edilmez” oldu!
Bu öyle bir haber ki yüzlerce insanın eliyle kaldırılan bir cenazeyi anlattığı halde “saklı” oldu!
Bu öyle bir haber ki cenazeye katılan protokolün verdiği poza rağmen “gizli çekim” oldu!
Bu öyle bir haber ki Millet Meclisi’nde bir milletvekili tarafından açıklandığı halde “görünmez” oldu!
Biliyoruz, gazetecileri tutuklamak için senaryo yazanlar, herkesin gözü önünde verdikleri röportajlara bile manalar yükleyerek suç üretenler, kendi iddianamelerine bile inanmıyor.
Biliyoruz, cezaevine giren arkadaşımızı yumruklayanlar, salgın şartlarında onları hapiste tutanlar, 6 aydır tecrit işkencesiyle teslim almaya çalışanlar ülkemizde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, istismarlar bir daha yazılmasın istiyor.
Birazdan duruşma salonuna gireceğiz. Bilekleri kelepçelenerek sanık sandalyesine oturtulan gazetecilerin yargılayanları yargılamalarını izleyeceğiz.
Karar ne olursa olsun, yıllardır başka başka ellerin sergilediği bu filmin sonunu görebiliyoruz. Emin olun, gazetecileri kurdukları kumpaslarla, tezgahlarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak. Ama adımız ne olursa olsun, biz onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz.
Dün, bugün, yarın…
Ne olmuştu?
OdaTv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabiri Hülya Kılınç, 5 Mart’ta çıkarıldıkları mahkemece “MİT Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Tutuklamaya gerekçe olarak “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine OdaTv ulaştı” başlıklı haber gösterilmişti.
OdaTv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da soruşturmaya dahil edilmiş, 6 Mart’ta ifade vermek için gittiği İstanbul Adliyesi’nde çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Söz konusu soruşturma genişletilerek Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve editör Semiha Alankuş ile Yeniçağ yazarı Murat Ağırel de ifadeye çağrılmıştı.
6 Mart’ta İstanbul Adliyesi’nde ifade veren gazeteci ve yazarlar çıkarıldıkları mahkemece yurtdışı yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Ancak savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alınan Çelik, Keser ve Ağırel, İstanbul 5’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etme” iddiasıyla 8 Mart’ta tutuklanmıştı.
13 Nisan’da Meclis’ten geçen İnfaz Yasası’nda yapılan değişikliğe gece yarısı son dakika ekleme yapılmış ve MİT Kanunu’na muhalefetten yargılananların infaz indiriminden yararlanmasının önüne geçilmişti.
Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 27’inci maddesi gereği tutuklanan gazeteciler hakkında 24 Nisan’da tamamlanan iddianameye Devletin Gizli Belgelerini Yayınlama (TCK 329-1) maddesi de eklenmişti.
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle gazeteciler 8 yıldan 19 yıla kadar hapisle cezalandırma talebiyle yargılanmaya başlanmıştı.
Gazetecilerden Çelik, Keser ve Terkoğlu ilk duruşmanın yapıldığı 24 Haziran’da adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, üç gazetecinin ise tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.