Kılıçdaroğlu, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesini ziyaret etti. Atatürk Meydanı’nda parti otobüsünden halka hitap eden Kılıçdaroğlu, artık Türkiye’de insanların özgürlük içinde, korku imparatorluğunu alaşağı ederek barış içinde yaşayacağını söyledi.
”Köylüye, işçiye, memura, emekliye vermeyeceksin, peki kardeşim bu parayı nereye götüreceksin?” diyen Kılıçdaroğlu, ”Recep beyin mucize buluşları var. Sanıyor ki bütün esnaf kendi çocukları gibi. Var mı böyle bir kural? Bu kuralı ters yüz etmek bizim boynumuzun borcu mu? Buna var mısınız? O zaman sandıklarda Recep beyi yolcu etmek hepimizin boynunun borcu” dedi.
”Recep bey ne diyor? ‘Efendim varsa bir reçeteniz bize verin’. Eğer sen reçete bulamıyorsan niye başbakanlık koltuğunda oturuyorsun? Ha, bizim reçetelerimizi istiyorsan, zaten biz onu her yerde söylüyoruz. Tüketen değil, üreten bir Türkiye olacak diyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Buğdaya verdikleri fiyata bakın. Memnun musunuz? Geçen sene 54 kuruş, bu sene 55 kuruş. Fiyat bir kuruş arttı. Bir kuruş artan buğday fiyatıyla köylü nasıl geçinecek? 62 kuruşa mal edip, 55 kuruşa satın. Hadi bugün katlandı diyelim, kaç senedir böyle gidiyor. Trakya’nın köylüsü açlığa mahkum edilmek zorunda mıdır? Ancak Recep bey diyor ki ‘Meraklanmayın biz ithal ederiz’. İyi de bu yıl ithal ettin, işçi, köylü, çiftçi aç kaldı. Peki ne olacak bu milletin hali? Sen ‘Bu ülkede herkesin karnı doysun, herkes çalışsın, herkes üretsin’ demiyor muydun bir dönem?’ Diyordun. Oturdun sırça köşke, Kısıklı’daki villana, ondan sonra diyorsun ki ‘Efendim biz işsizliği çözemiyoruz’. Çözemiyorsan birinci şartımız şu, Recep beyi oradan ilk seçimlerde alacağız. Verilemeyecek hesabımız yoktur. Onun için diyoruz, ‘dokunulmazlıkların arkasına saklanmayın’ diye. Onun için diyoruz ‘yetimin hakkını yiyenlerden hesap soracağız’ diye.”
SORULARI DA YANITLADI
Kılıçdaroğlu, daha sonra Genel Sekreter Öder Sav, Genel Başkan yardımcıları Hakkı Suha Okay, Umut Oran ve bazı milletvekilleriyle Çorlu Belediyesini ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, burada bir gazetecinin, ”34 ilçe başkanının, Gürsel Tekin’in İstanbul İl Başkanı olarak dönmesini istemedikleri” yönünde haberler çıktığını hatırlatması üzerine şöyle konuştu:
”34 ilçe başkanı öyle bir talepte bulunmadı. Ahenk içinde İstanbul yönetiminin çalışması ile ilgili görüşlerini bildirdi. Ben de temel hedefimizin zaten partimizin uyum içinde çalışması olduğunu belirttim. Bu ahenk sadece İstanbul için geçerli değil, Türkiye’nin her tarafı için geçerli olması gereken temel bir kural. Siyasal partilerin kendi içinde ahenkli bir çalışma sergilemeleri zaten başarının da temel ilkesidir.”
Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
”Hükümetin bu konudaki açıklamalarını bekliyoruz. Arkadan neler gelecek onu da bekliyoruz. Hükümet çok ciddi vaatlerde, çok ciddi söylemlerde bulundu. Ben Salı günü yaptığım konuşmada o söylemlerin takipçisi olacağımızı, yerine getirmedikleri takdirde de halka şikayet edeceğimizi söyledim. Dolayısıyla bakalım önümüzdeki günlerde hükümet belki daha farklı gelişmeleri kamuoyuna açıklar. Ancak Gazze’de insani yardımın yapılması, oradaki ambargonun kaldırılması çok önemli. Bu bağlamda uluslararası çalışmaların yapılması, oraya yapılacak yardımların daha sağlıklı götürülmesi açısından çok önemli. Bu konuda da hükümetin girişimlerde bulunmasını isteriz tabii.”
”Köylüye, işçiye, memura, emekliye vermeyeceksin, peki kardeşim bu parayı nereye götüreceksin?” diyen Kılıçdaroğlu, ”Recep beyin mucize buluşları var. Sanıyor ki bütün esnaf kendi çocukları gibi. Var mı böyle bir kural? Bu kuralı ters yüz etmek bizim boynumuzun borcu mu? Buna var mısınız? O zaman sandıklarda Recep beyi yolcu etmek hepimizin boynunun borcu” dedi.
”Recep bey ne diyor? ‘Efendim varsa bir reçeteniz bize verin’. Eğer sen reçete bulamıyorsan niye başbakanlık koltuğunda oturuyorsun? Ha, bizim reçetelerimizi istiyorsan, zaten biz onu her yerde söylüyoruz. Tüketen değil, üreten bir Türkiye olacak diyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Buğdaya verdikleri fiyata bakın. Memnun musunuz? Geçen sene 54 kuruş, bu sene 55 kuruş. Fiyat bir kuruş arttı. Bir kuruş artan buğday fiyatıyla köylü nasıl geçinecek? 62 kuruşa mal edip, 55 kuruşa satın. Hadi bugün katlandı diyelim, kaç senedir böyle gidiyor. Trakya’nın köylüsü açlığa mahkum edilmek zorunda mıdır? Ancak Recep bey diyor ki ‘Meraklanmayın biz ithal ederiz’. İyi de bu yıl ithal ettin, işçi, köylü, çiftçi aç kaldı. Peki ne olacak bu milletin hali? Sen ‘Bu ülkede herkesin karnı doysun, herkes çalışsın, herkes üretsin’ demiyor muydun bir dönem?’ Diyordun. Oturdun sırça köşke, Kısıklı’daki villana, ondan sonra diyorsun ki ‘Efendim biz işsizliği çözemiyoruz’. Çözemiyorsan birinci şartımız şu, Recep beyi oradan ilk seçimlerde alacağız. Verilemeyecek hesabımız yoktur. Onun için diyoruz, ‘dokunulmazlıkların arkasına saklanmayın’ diye. Onun için diyoruz ‘yetimin hakkını yiyenlerden hesap soracağız’ diye.”
SORULARI DA YANITLADI
Kılıçdaroğlu, daha sonra Genel Sekreter Öder Sav, Genel Başkan yardımcıları Hakkı Suha Okay, Umut Oran ve bazı milletvekilleriyle Çorlu Belediyesini ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu, burada bir gazetecinin, ”34 ilçe başkanının, Gürsel Tekin’in İstanbul İl Başkanı olarak dönmesini istemedikleri” yönünde haberler çıktığını hatırlatması üzerine şöyle konuştu:
”34 ilçe başkanı öyle bir talepte bulunmadı. Ahenk içinde İstanbul yönetiminin çalışması ile ilgili görüşlerini bildirdi. Ben de temel hedefimizin zaten partimizin uyum içinde çalışması olduğunu belirttim. Bu ahenk sadece İstanbul için geçerli değil, Türkiye’nin her tarafı için geçerli olması gereken temel bir kural. Siyasal partilerin kendi içinde ahenkli bir çalışma sergilemeleri zaten başarının da temel ilkesidir.”
Gazze’ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail saldırısını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
”Hükümetin bu konudaki açıklamalarını bekliyoruz. Arkadan neler gelecek onu da bekliyoruz. Hükümet çok ciddi vaatlerde, çok ciddi söylemlerde bulundu. Ben Salı günü yaptığım konuşmada o söylemlerin takipçisi olacağımızı, yerine getirmedikleri takdirde de halka şikayet edeceğimizi söyledim. Dolayısıyla bakalım önümüzdeki günlerde hükümet belki daha farklı gelişmeleri kamuoyuna açıklar. Ancak Gazze’de insani yardımın yapılması, oradaki ambargonun kaldırılması çok önemli. Bu bağlamda uluslararası çalışmaların yapılması, oraya yapılacak yardımların daha sağlıklı götürülmesi açısından çok önemli. Bu konuda da hükümetin girişimlerde bulunmasını isteriz tabii.”
AA