• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Haziran 17, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Demiri tavında dövme vakti: Ermenistan

      Özel kalem kriz dinlemiyor: Kamudan 201 milyon TL’lik özel harcama

      Özel kalem kriz dinlemiyor: Kamudan 201 milyon TL’lik özel harcama

      Burs, ücretsiz yemek, kişisel koç: Dindar nesil için el yükselttiler

      Burs, ücretsiz yemek, kişisel koç: Dindar nesil için el yükselttiler

      DEM Parti'den İBB gözaltınlarına tepki: Ucuz bir siyasi propaganda

      DEM Parti'den İBB gözaltınlarına tepki: Ucuz bir siyasi propaganda

    • Yaşam
      Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

      Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

      Bir SMS’le tüm birikimler gitmesin! Uzmanlar yaşlıları tuzaklara karşı uyardı

      Bir SMS’le tüm birikimler gitmesin! Uzmanlar yaşlıları tuzaklara karşı uyardı

      Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti

      Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti

      Biberin Sırrı Çözüldü: Acı mı Tatlı mı Olduğunu Anlamanın Kolay Yolu!

      Biberin Sırrı Çözüldü: Acı mı Tatlı mı Olduğunu Anlamanın Kolay Yolu!

    • Türkiye
      İşçilerin tek seçeneği 15-16 Haziran’ın ve Bahar Eylemlerinin yolundan yürümek!

      İşçilerin tek seçeneği 15-16 Haziran’ın ve Bahar Eylemlerinin yolundan yürümek!

      Sıvılaşan zeminde konut ısrarı

      Sıvılaşan zeminde konut ısrarı

      15-16 Haziran 1970 | Eylemler başlıyor: Sokaklar işçilerin

      15-16 Haziran 1970 | Eylemler başlıyor: Sokaklar işçilerin

      Türkiye’de 30 fay için kritik uyarı: Deprem üretme zamanı geldi!

      Türkiye’de 30 fay için kritik uyarı: Deprem üretme zamanı geldi!

    • Dünya
      İran ve İsrail arasında Türkiye…

      İran ve İsrail arasında Türkiye…

      Dişi aslan ve av!

      Dişi aslan ve av!

      Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

      Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

      Putin'den İsrail-İran arasında arabuluculuk yapma teklifi

      Putin'den İsrail-İran arasında arabuluculuk yapma teklifi

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      İran ve İsrail arasında Türkiye…

      İran ve İsrail arasında Türkiye…

      Sosyal medya yazıları (3) - Sosyal medya ve beğenilme

      Sosyal medya yazıları (3) - Sosyal medya ve beğenilme

      Patronun sağlık sorunları olan işçiye zam yapmama hakkı var mı?

      Patronun sağlık sorunları olan işçiye zam yapmama hakkı var mı?

      Dişi aslan ve av!

      Dişi aslan ve av!

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

      Uykusuz bu hafta kapağına TOKİ'yi taşıdı

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Felsefe´den sinemaya zabıtalık

Temmuz 18, 2010 0 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Heidegger…

Felsefe’nin Führeri.

Faşist bir filozof. Hem de her şeyiyle.

Çoktan aleyhinde genişçe bir literatür oluştuğunu biliyoruz. Keskin muhalifleri vardı. Hâlâ da var.

En yakın arkadaşı Karl Jaspers bile savaştan sonra Heidegger’in üniversitede ders vermesini istememişti. “Tehlikeli bir zekâ” olarak tanımlıyordu onu. Öğrencilerine karanlık şeyler öğretiyordu. Eskiyi, eskimiş olanı değerli gösteriyordu.

Bazıları anti-semitist olduğunu da iddia eder. Ölümünden sonra yayımlanmak üzere yaptığı son söyleşide Yahudi soykırımını itiraf edecek bir tek sözcük bile kullanmayı reddetti. İnatla. Aslâ siyasî pişmanlık göstermedi.

Güncel’le, gündem’le kendi arasındaki mesafenin kapanmasına hiç izin vermedi. Kulübesinde kalmayı seçti, ve ölene değin düşünceyle yaşam arasındaki irtibatı korumaya özen gösterdi.

Öldüğünde, serçelerin ve kargaların varlığından haberdar bile olmadığı heybetli bir dağ gibiydi.

Mezartaşında bir haç değil, bir yıldız sembolü vardır sadece.


* * *

Bu kısa tasviri doğrulamak için Heidegger’le alâkalı bir Türk akademisyenin değerlendirmelerini aktarmak yeterli olur sanırım.

Niyazi Berkes Oktay Akbal’a yazdığı bir mektupta Heidegger’den ve onun “Metafizik Nedir?” adlı eserinden şöyle bahseder:

— Bu kitapcağız Katolik imanı ile Nazi şarlatanlığını yeni bir felsefe sistemi haline sokmaya çalışan bir ‘deneme’ydi. Yaratıcısı olan Martin Heidegger’in kim olduğunu belki bilirsiniz. Nazi ‘existentialism’inin kurucusu. Onu bir de Fransız existentialisminin kurucusu ile karşılaştırırsanız bu adamın ne tür bir obscurantist gericilik ideoloğu olduğunu anlarsınız.

Tanımlamaya bakar mısınız: obscurantist gericilik ideoloğu.

Zavallı Berkes, devrinin diğer dilettante’ları (msl. Hilmi Ziya Ülken) gibi çok okur, ama çokluk okuduğunu anlamazdı. Sophos kârı değildi.

Yine de “önyargılarının kurbanıydı” türünden aptalca bir lâf edemem hakkında. Önyargılarını îmal etmiyordu çünkü, devralıyordu. Ekşimek yazgısıydı.


* * *

Sözün özü, hakkındaki onca dedikoduya, onca düşmanlığa rağmen, bu kaba Alman köylüsü, granit kayalar kadar bu sert adam, kısacası Heidegger, 20. yüzyılda sadece Alman düşüncesinin değil, Batı düşüncesinin de kutbudur, bunda hiçbir kuşku yok.

Dünyanın saygın zekâlarının neredeyse tamamı Heidegger’in kişisel özellikleriyle eserleri arasında bir ayrım yapmak ve zekâsının büyüklüğünü teslim etmek durumunda kalmışlardır.

Kendisini sevmeseler bile, eserlerini beğenmekten geri kalmamışlardır.


* * *

Bu girişe ihtiyaç duymamın sebebi, Atilla Dorsay’ın ‘Polanski’ hakkında yaptığı değerlendirmeler. Sırf yönetmen Polanski’nin eserlerini savunmak adına onun düşkünlüklerini de savunmaya kalkışması.

Yazık, gereksiz bir çaba.

Ve üstelik doğru da değil.

Adam tecavüzle suçlandığı için yıllardır kaçak dolaşıyor. ABD de kendisini yargılamak istiyor. Sayın Dorsay da “Bu işi ne uzatıyorsunuz canım, olan olmuş, unutun gitsin, bakın zaten tecavüze yeltendiği kız şimdi kırk yaşında. Polanski de zaten büyük bir sanatçı! Üstelik çocukken travma da geçirmiş” yollu güya savunmalar yapıyor.

— “O çılgın Hollywood yıllarında, Jack Nicholson’ın evindeki bir partinin kontrolden çıkması sonucu olmuş, neredeyse bir yol kazasıydı, o olay… Ve Polanski, şöhretin doruğundayken ABD’yi bırakıp kaçmak, tıpkı Charlie Chaplin gibi bir sürgün olmak ve o suçun yaftasını hayatı boyunca boynunda taşımak suretiyle, cezasını yeterince aldı.”

Dorsay, Polanski’nin anılarına da gönderme yapıyor. O anılarda Polanski’nin düşüklük ve düşkünlüklerinden başka bir şey yok oysa.

Elia Kazan’ın, hatta Ingmar Bergman’ın yaptığına benzer biçimde Roman Polanski de anılarında kadınlarla maceralarını anlatmaktan özel bir zevk alıyor. Göstermeyi, teşhir etmeyi, dışavurmayı seviyor. Övünüyor. Bu da anlaşılır bir şey. Adam en nihayet sanatçı. Uçlarda dolaşmayı seviyor ve bunu saklamıyor. Ahlâk adamı değil. Rahip ise hiç değil. Fakat kim ne derse desin Polanski’nin düşük ve düşkün bir tabiatının olduğu kesin. Kendisi de bu durumu itiraf ediyor zaten.

Bir sinemasever, onun bu tarafıyla ilgilenmek zorunda değil. Yönetmen hasta olabilir, hatta sapık bile olabilir, seyirciyi ilgilendiren en son tahlilde eserdir. Eserinin yanıda eser sahibi bir teferruattır, bir dipnottur.

Vatandaş ise, adamın sanatçı olup olmadığıyla ilgilenmek zorunda değildir. Herif sapıksa sapık, hastaysa hastadır onun gözünde. Yaptığı iş, davranışlarını aklamaz. Sanat tarihçileri nezdinde aklasa bile muhtemelen mahkemede aklamaz.


* * *

Hâl böyleyken, Dorsay’ın şu açıklamasını en hafifinden ucuz bir gayretkeşlik örneği olarak tanımlıyoruz:

— “İlla da reşit olmayan bir kıza, bir çocuğa karşı işlenmiş bu suçun, hiçbir zaman aşımı gözetilmeden cezalalandırılmasını isteyenler olabilir. Yine de, eğer onlar aynı zamanda gerçek bir sinemaseverseler, belleklerini bir yoklasınlar. (…) bunca güzel film, hayatlarımızı zenginleştiren bunca başyapıt da onları yumuşatmıyorsa… Öncelikle sinemaseverlikten istifa etsinler. Gerisini sonra tartışırız.”

Ne şimdi bu?! Eserleri hakkındaki değerlendirmeler yönetmenin kişisel hayatıyla ilgili değerlendirmeleri niçin yumuşatsın?

Sinameseverlikten istifa etsinler’miş! Niçin?

Her hâlde, gerçek bir sinemasever iseler, hayatlarını zenginleştiren bu yönetmenin eskide kalmış sarkıntılıklarına hoşgörüyle yaklaşacakları için.

Dorsay’ın bu akılyürütmesi tipik bir mugalata! Duygu sömürüsü.

Tartışılan, işlediği iddia edilen suç veya suçlardan ötürü Polanski’nin sanatı değil ki, kişisel yaşamı. Kişisel yaşamındaki sorunlar sayesinde o sanat eserleri ortaya çıksa bile, hakimlerin yargısıyla sanatseverlerin yargısını birbirini etkilemesi gerekmez.


* * *

Eserlerini aslından okumak için dilini öğrendiğim bir filozoftur Heidegger. “Metafizik Nedir?” adlı risalesini Berlin’de talebelerime ders olarak okutup şerh de etmiştim. Ne ki kişiliğinden pek hazzetmem. Bencilliğinin derecesini büyüklüğüyle mütenasib görsem de o derecesini mânen çiğ kalmış olmasıyla açıklamayı tercih ederim. Aklı kuru, kalbi katı bir düşünürdü, ve fakat sıkı düşünürdü.

Polanski ise aslâ sinemanın büyüklerinden olmadı, olamadı. Ne geçmişte, ne şimdi. sebebi de malum o düşkünlükler. Hakkını yemeyelim bir iki zikre değer eseri var. Bilhassa bir gençlik eseri: Sudaki Bıçak.

 

Sözün özü, ne Polanski için sinemaseverlikten istifa etmenize değer, ne de Dorsay gibi sinema zabıtalığı yapmaya.

 

Başka bir deyişle, bir düşünür veya sanatçıyı, ne sevmediğinizde Niyazi Berkes gibi davranın, ne de sevdiğinizde Atilla Dorsay gibi…

 

Yeni Şafak

Yorumunuzu bırakın


ZAMAN AKIŞI

Haz 16 20:02
Gündem

İran ve İsrail arasında Türkiye…

Haz 16 15:18
Bilim & Teknoloji

Sosyal medya yazıları (3) – Sosyal medya ve beğenilme

Haz 16 15:12
Ekonomi

Yılın ilk beş ayında her gün 325 esnaf kepenk kapattı

Haz 16 15:09
Emek

Patronun sağlık sorunları olan işçiye zam yapmama hakkı var mı?

Haz 16 15:06
Gündem

Dişi aslan ve av!

Haz 16 14:55
Ekonomi

Kamu işçileri için büyük tehlike!

Haz 15 10:36
Emek

İşçilerin tek seçeneği 15-16 Haziran’ın ve Bahar Eylemlerinin yolundan yürümek!

Haz 15 10:07
Eğitim

LGS bugün yapılacak: Sonuçlar 11 Temmuz’da açıklanacak

Haz 15 09:56
Gündem

Sıvılaşan zeminde konut ısrarı

Haz 15 09:53
Gündem

15-16 Haziran 1970 | Eylemler başlıyor: Sokaklar işçilerin

Haz 14 17:23
Gündem

Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

Haz 14 14:27
Sağlık

3 adımda nasıl zayıflanır?

Haz 14 14:24
Sağlık

HPV aşısı için müjde: 2025 sonunda ücretsiz olacak

Haz 14 14:19
Gündem

Türkiye’de 30 fay için kritik uyarı: Deprem üretme zamanı geldi!

Haz 14 14:10
Gündem

Bir SMS’le tüm birikimler gitmesin! Uzmanlar yaşlıları tuzaklara karşı uyardı

Haz 14 13:46
Ekonomi

Kredilerde artış sürüyor: Vatandaşın ihtiyacı öne çıkıyor!

Haz 14 13:41
Ekonomi

Milyonlarca eve tebligat gönderilmeye başlandı… Bakanlık radarına aldı: Tapuda bunu yapana ceza geliyor!

Haz 14 11:06
Gündem

Putin’den İsrail-İran arasında arabuluculuk yapma teklifi

Haz 14 10:46
Ekonomi

Kriz yandaş sermayeyi vurdu

Haz 14 09:30
Ekonomi

Doğalgaz fiyatlarında sert yükseliş

Haz 14 09:25
Ekonomi

İktidar masaya sefaleti getirdi

Haz 13 14:31
Ekonomi

Merkez Bankası’ndan Çin’le kritik adım: O anlaşma yenilendi!

Haz 13 14:26
Kültür & Sanat

‘Aklın Manzaraları’ İstanbul Modern’de

Haz 13 13:04
Gündem

Trump: İran’a anlaşma yapması için şans üstüne şans verdim, sonraki saldırılar daha da acımasız olacak; anlaşma yapmalılar

Haz 13 12:22
Gündem

ABD ve AB yolu açtı İsrail saldırdı: İsrail’in İran’a saldırısında komutanlar ve bilim insanları öldürülü

Haz 13 12:15
Arkasayfa

Kiracı tahliye dosyası patladı

Haz 13 12:06
Emek

Sanayinin çarkları Şimşek’le sıkıştı

Haz 13 12:00
Eğitim

Queen Flowers’da baskı sürüyor: Emekçiler 3 aydır taviz vermiyor

Haz 13 11:35
Arkasayfa

Kapitalizm insana, canlılara, doğaya zarar vermeden var olamaz…

Haz 13 09:39
Gündem

Kuyu tipi eziyet sürüyor