• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Şubat 24, 2021
  • Hakkımızda
  • Yayın İlkeleri
  • Künye
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

      Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

      Sahi, iyi miyiz?

      Sahi, iyi miyiz?

      Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

      Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

      İhale ‘apartman dairesine’ gitti

      İhale ‘apartman dairesine’ gitti

    • Yaşam
      sevgili oya, size bu mektubu...

      sevgili oya, size bu mektubu...

      Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

      Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

      Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

      Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

      Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

      Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

    • Türkiye
      Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

      Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

      Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

      İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

      İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

    • Dünya
      Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

      Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

      Kafkasya’da halk sokakta

      Kafkasya’da halk sokakta

      NATO, İran için Irak’ta genişliyor

      NATO, İran için Irak’ta genişliyor

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      sevgili oya, size bu mektubu...

      sevgili oya, size bu mektubu...

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      İki ayrı gezegende iki farklı "azim" öyküsü: Azim ve Bager…

      Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

      Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

    • Belgesel & Film
      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Şiir: Kar / Ahmet Muhip Dıranas

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Alın Sahnelerinizi başınıza Çalın

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      Şehir Tiyatroları oyuna çağırıyor

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

      8. Engelsiz Filmler Festivali 18 Ekim’e kadar çevrimiçi

    • Eylem & Etkinlik
      “Özgürleşme dilde başlar”[1]

      “Özgürleşme dilde başlar”[1]

      Lösev uyarıyor; “Belirtilere Duyarsız Kalmayın''

      Lösev uyarıyor; “Belirtilere Duyarsız Kalmayın''

      Kayyum düzenine reddiye sesleri

      Kayyum düzenine reddiye sesleri

      Saat 21:00’de camlarınıza çıkın çağrısı

      Saat 21:00’de camlarınıza çıkın çağrısı

    • Fotoğraf & Karikatür
      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      Nail Payza Ölümünün 25. Yılında baskı resimleri ile Galeri Selvin Nişantaşı’nda

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      ABD’nin BM Daimi Temsilcisinden Filistin ve İsrail’e görüşmeleri başlatma çağrısı

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Faytona binme! Atlar ölüyor

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

      Yaşar Fırat çizdi: Simit Sarayı

    • Kitap & Dergi
      Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir !

      Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir !

      Ayrıntı Yayınları’ndan 5 yeni kitap

      Ayrıntı Yayınları’ndan 5 yeni kitap

      Fransız yazardan İstanbul’da Bir Çay

      Fransız yazardan İstanbul’da Bir Çay

      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

      Doğan Satmış’tan yeni kitap: Türkiye’nin Tarihini Değiştiren 110 Kadın

    • Müzik & Video
      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Bilge Su: “Açıp dinleyemesem bile müzik, zihnimin bir köşesinde hiç susmadan bana destek oldu.”

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

      Gerçeklerden uzak bir annelik sorgulaması: 'Bağlılık Aslı'

Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler

Ocak 17, 2021 Kitap & Dergi, Kültür & Sanat 0 yorum

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

Geçtiğimiz hafta Jacobin dergisinde bir yazıya denk gelmiştim. Neoliberal piyasa mantığına karşı cumhuriyetçi bir eğitimin neden gerekli olduğunu tane tane anlatırken kamusal eğitimin yokluğunun toplumdaki “ortak iyi” olasılığını ortadan kaldıracağını savlıyordu. Bir arada yaşayabilmeye dönük değerlerin ancak cumhuriyetçi eğitim yoluyla aktarılabileceğini anlatan, Aydınlanmacı ve bir ölçüde Rousseau’cu savlardı yazılanlar. Okuduklarım bana farklı şeyler düşündürdü. Bir arada yaşamak deyince verili olarak “kimlik”leri temel alarak düşünmeye nasıl da koşullandırıldığımızı ayrımsadım. Oysa bir arada yaşama kavramını her durum ve koşulda kimliklere odaklanarak kavramak zorunda olmadığımızı, hatta çoğu kez sorunumuzun, romantik ilişkilerimizdeki sorunlardan beslendiğini (en azından bunda bir eytişimselliğin bulunduğunu); ideal bir düzende, en azından ortaöğretim sürecinde “ilişki dersleri” olması gerektiğini düşündüm. Bu konuda ahkam kesecek biri değilim. Ama bu ihtiyacı hem kişisel olarak hem de çevremdekilerde duyumsamış olmak beni bu gerekliliğe taşıdı. Bu düşünceler beni, kendi terapistimin de önerisiyle okuduğum bir kitaba da getirdi. Bu kitabın muhataplarına uygun bir uyarlamasının, o kafamdaki ideal düzende, böylesi bir derste okutulabileceğini tahayyül ettim. Kitabı tanıtıp paylaşmadan da edemedim.

Kitabın konusu psikogenetik hakkında…

Bazı sözcükler vardır, ek bir açıklamaya gerek olmadan kendini anlatır. Psikogenetik ilk bakışta bu sözcüklerden biri gibi duruyor. Malum, psikolojinin yani ruh biliminin ne olduğunu biliyoruz. Eh, genetiğin yani kalıtsallığın ne olduğu hakkında da az çok bilgimiz var. Dolayısıyla bu ikisini birleşiminden oluşan bir sözcüğün ne anlama geldiğini anlamak güç olmasa gerek diye düşünebilir ve şöyle bir yanıt verebiliriz: “Bazı ruhsal durumların ve buna bağlı davranışların atalardan yadigâr olduğunu anlatan bir kavram.” En azından ben, psikoloji uzmanı olmayan biri olarak ilkin böyle yanıtlamıştım. Bu yanıt nispeten doğru, nispeten yanlış imiş.

Evet, gerçekten de işin içinde ebeveynden “miras” alma var. Ama buradaki aktarım, DNA’lara işlemiş, özcü ve sabit-kalıtsal bir özellik taşımıyor, bundan hem daha farklısını hem de daha fazlasını anlatıyor. Teknik olarak psikogenetik, geştalt terapisti Anne Teachworth’un 1991’de geliştirdiği bir sistemin adı. Sistemin varsayımı ise şu şekilde: Herkesin, ebeveynlerinin ilişkilerindeki davranışlarına dair erken çocukluk döneminde bazı anıları vardır. Bu anılar “sorunlu” ise kişi, çoğu kez bunları unutma ve bilinç dışına itme eğilimindedir. Ama yine de kişiler, bu dönemde yarı bilinçli düzeyde ebeveynlerinin birbirleri arasındaki ilişkisinin tesiri altında kalır ve birbirilerini algılama ve tepki verme biçimlerine dair bir senaryoyu (yanlış-doğru demeden hatta çoğu kez güvenebileceği tek özne onlar olduğu için mecburen) kaydeder. İşte ilerleyen yaşlarda ve özellikle stres altında zihnimizin neredeyse unutulmuş çocuk hafızası kısmındaki bu “senaryo” bir ilişkide nasıl davranılacağına dair en güçlü “yol haritası” haline gelir.

Bu varsayım, en az üç temel ve doğal sonucu beraberinde getiriyor:

Birincisi; çoğu kez, gerçekten “eş” seçmiyor; bilinçdışımızda yer eden ebeveyn ilişki kalıplarına uygun senaryoya uygun biriyle “eşleşiyoruz.” Yani bir kişinin bizim için gerçekten uygun bir eş olduğuna dönük bilinçli bir tercihte bulunmuyor, bilinç dışımızdaki ebeveynlerimizin(hangisi olduğu önemli değil ve değişken) rollerine uygun bir kişiye kapılıyoruz.

İkincisi; söz konusu rollerin yüklü olduğu sorunları da taşıyoruz. Başka bir deyişle hangi konularda sorun yaşayacağımıza dair potansiyeli aşağı yukarı bünyemizde taşıyoruz.

Üçüncüsü, özellikle hayal kırıklığı, kaygı, güvensizlik gibi durumlarda hayatta kalmak için, bu eski ve derinlemesine yer etmiş etkileşim kalıplarını, üzerinde pek düşünmeden hatta bazen istemeden, yarı-trans hâlinde otomatik olarak yansıtıyoruz. Yani taşıdığımız sorunları nasıl ele alacağımıza dair bilgiyi de peşinen taşıyoruz.

Burada işin en ilginç yanı, söz konusu kalıpların hepsinin birden her ilişkide tedavüle girmiyor olması. Geniş bir set içinde karşımızdaki kişinin tutumlarına göre bazıları öne çıkarken diğer bazıları geri planda kalabiliyor. Bu bakımdan örneğin kalıtsal olarak alınan bir kurban-cellat senaryosu gereği, bir ilişkide “kurban” rolüne denk düşen kişi, buna daha fazla dayanamayıp uzaklaştığında, bu defa bir başka ilişkinin celladı olup muhatabı kurban kılabiliyor. Bazen ise aynı “rol” tekrarlanabiliyor.

Üstelik bu kuram uyarınca cinsiyetler de önem taşımıyor. Sistemin kabullerine göre, karşımızdaki kişi ebeveynlerden alınan ilişki kalıplarından hangisini gösterirse “senaryo”daki rolün tamamlanması için diğer ebeveynin kalıbını yansıtmak gibi bir eğilim gösteriyoruz. Bu bakımdan bir kişi duruma göre annenin, diğer bazı durumlarda babanın rolünü yansıtabiliyor. Bazen zorbalık yapan, bazen yapılan; bazen aldatan bazen aldatılan, bazen ilgisiz bazen ilgi takıntılı, bazen aşırı bağımsız bazen aşırı bağımlı; bazen hep aynı rolde. Fakat her halükârda senaryoya uygun.

Bu sistem, kişi ne kadar mutsuz ve açmaz içinde olursa olsun belli davranış kalıplarını yeniden yeniden tekrarlamasının nedenini de açıklıyor. İşte psikogenetik sistemi, burada kilidi açma iddiasında. “Bir ilişkinin kötü olmasından her iki taraf da aynı derecede ve birlikte sorumludurlar” ve “ihtiyaçlarımızın karşılanması konusunda duygularımız yönü, aklımız ise yolu gösterir” düşüncelerine dayanarak; bizi mutsuz eden davranışlarımızın, ebeveynlerimizden gelen anılarla ilişkisini kurarak bir farkındalık yaratma (bilince çıkarma) ve bu farkındalığa göre davranış repartuarımızı değiştirmeyi vadediyor.

Ben bu sistemi ve iddiasının özünü, Profesör Ceylan Daş’ın “Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler” (Ankara: Altınordu Yay., 2020) kitabından öğrendim. Neredeyse yaşım kadar zamandır geştalt terapi ile haşır neşir olan Daş’ın bu kitabı, ABD’de Integration and Growth (Türkiye’de Geştalt Terapi: Bütünleşmek ve Büyümek) adıyla yayımlanan eserinden sonraki ikinci çalışması.

Daş’ın berrak dili; kitabı, benim gibi alanın uzmanı olmayanlar için oldukça anlaşılır kılıyor. Verdiği örnekler de fazlasıyla renkli. “Ana-babanızın ilişkisini, siz çocukken içinize ekilmiş olan ve romantik bir ilişkiye girdiğinizde açan bir tohum olarak düşünebilirsiniz.” diyen Daş, anadilinden örnek veriyor mesela ve ekliyor: Nasıl ki Türkçeyi taklit ederek tekrarlar yoluyla öğreniyorsak ilişkilerle ilgili bilgiler de bu yollarla öğrenir ve öğrendikten sonra da aynı şekilde uygulamaya başlarız. Yani Türkçe konuşmayı öğrenirken olduğu gibi neden o nesneye o adın verildiğini, özne ve fiillerin niçin bu şekilde oluşturulduğunu düşünmeden sorgulamadan ezberlediğimiz/benimsediğimiz gibi ana-babamızın ilişkilerle ilgili bize yaşayarak, söyleyerek, davranarak veya göstererek öğrettiklerini de sorgulamadan, düşünmeden ezberleriz. Ezberlediğimiz için de zaman içinde fak etmeksizin uyguladığımız için bilinçdışımızda depolarız.

Kitapta bu durum, çok sayıda kurgusal anlatıyla de örneklendiriliyor. Buna göre iletişim sorunlarının kökenlerini ve ihtiyaç beklentileri karşısında neden “ilgilenmeme, üzerini kapatma, geçiştirme, suçlama, şikâyet etme, ağlama, acındırma, genelleme, karşılaştırma ve küsme” sarmalında dönüldüğünü berraklıkla ve zihin açıcı biçimde aktarılıyor. Bunların yanı sıra, miras kalan senaryonun yoğunluğuna göre suçlamak, aşağılamak, utandırmak, konuyu kendine döndürmek, geçmişe odaklanmak, duymazlıktan gelmek, şiddet göstermek, beynini okumak diye başlıklandırılan “davranışlar seti”nin kişinin kendisini ve karşındakini nasıl bir açmaza sürüklediğini ve yıprattığını duru biçimde anlatan çalışma, aşina olduğumuz davranış repertuarlarının söz kalıplarını da derliyor: “Ben haklıyım”, “senin iyiliğin için söylüyorum”, “beni önemsiyorsan, isteklerimi anlamalısın”, “çok bencilsin”, “senin yüzünden”, “altta kalmamalıyım”, “olayları büyütmemek lazım”, “görmezlikten gelmeliyim”…

Bu sarmala az veya çok hepimizin kapıldığını biliyor veya tahmin ediyorum. Toplumumuz bir kavga toplumu. Halkımızın çoğunluğu, mutsuz evliliklerin mutsuz çocuklarından oluşuyor. Miraslar nesilden nesile aktarılıyor. Ben bu gerçeği yok sayarak bütünlüklü bir dönüşümün gerçekçi kurgusunu eyleme dökemeyeceğimizi düşünenlerdenim.

Toplumdaki dönüşüm için öz-farkındalığa her şeye rağmen güvenmek isteyenlerin ve her şeye rağmen içinde bulunduğu açmazlardan bir çıkış umudu taşıyanların bu eseri kendilerine, partnerlerine ve mutlaka çocuklarına okutmak üzere kitaplıklarında bulundurmalarını öneriyorum.

Doç. Dr. Tolga Şirin

​Anayasa Hukuku  – Marmara Üniversitesi 

  • Kaynak www.tolgasirin.com

Yorum Bırak Cancel reply

İlgili Haberler

Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach Kadın
Şubat 22, 2021

Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir ! Kitap & Dergi
Şubat 20, 2021

Söyle Zilan; çığlığın bir şiirdir !

''Cezaevinde Barış Türküsü'' Kültür & Sanat
Şubat 20, 2021

''Cezaevinde Barış Türküsü''

Zaman Akışı

Şub 24 09:14
Dünya

Ekvator’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti

Şub 24 09:09
Türkiye

Cezaevinde uzaktan eğitim alması engellenen hükümlü, hukuk savaşını kazandı

Şub 24 09:08
Yaşam

sevgili oya, size bu mektubu…

Şub 24 09:05
Türkiye

Devlet Kürtlere kestiği Kandil hesabını bir gün Erdoğan’a da çıkarırsa?

Şub 24 08:45
Türkiye

Türkiye’nin yönü Batı mı, Rusya civarında bir yer mi?

Şub 24 08:40
Türkiye

İklim krizi de etkileri de kaçınılmaz bir gerçek

Şub 24 08:37
Dünya

Kafkasya’da halk sokakta

Şub 24 08:35
Ekonomi

Gıda fiyatlarındaki artış durdurulamıyor

Şub 24 08:29
Dünya

NATO, İran için Irak’ta genişliyor

Şub 23 08:33
Bilim & Teknoloji

Silinen dosyalar nasıl geri getirilir?

Şub 23 08:32
Yaşam

Gözlük kullananlar corona virüse 3 kat daha az yakalanıyor

Şub 23 08:25
Fikir & Yazı

İki ayrı gezegende iki farklı “azim” öyküsü: Azim ve Bager…

Şub 23 08:01
Fikir & Yazı

Özel gündeme ret oyları sistematik şiddeti açıklıyor

Şub 23 07:49
Türkiye

Gündemi HDP’ye odaklayan iktidar, anayasa değişikliğiyle bir daha açılmamasının peşinde

Şub 23 07:46
Politika

Sahi, iyi miyiz?

Şub 23 07:28
Politika

Taşdemir’den Soylu’nun iddialarına yanıt: Yalan ve iftiradır

Şub 23 07:20
Politika

İhale ‘apartman dairesine’ gitti

Şub 23 07:19
Politika

Kamu İhale Kurulu’nu da pes ettirdiler: Cenaze işleri de inşaat şirketine

Şub 23 07:14
Politika

Salon doldurma telaşıyla liselileri de ateşe attılar

Şub 23 07:04
Politika

İslami sermayeye kanuni kalkan

Şub 22 19:26
Türkiye

Gergerlioğlu: Bugün AYM’ye başvuruyoruz, sonuna kadar direneceğim

Şub 22 19:22
Türkiye

Mardin’in bazı bölgelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Şub 22 19:16
Türkiye

İzmir’de “Erdoğan” trafiği

Şub 22 18:45
Sağlık

Okula giden çocuklar  büyükler için risk oluşturabilir!

Şub 22 08:28
Yaşam

Cinsiyetçiliğin dilimizdeki hali: Astronotun Türkçe karşılığı

Şub 22 08:27
Yaşam

Hayata müziği ile değen kadınlar-III: Amy Beach

Şub 22 07:42
Yaşam

Günde Bir Fincan Kahve İçerek Kalp Yetmezliği Riski Azaltılabilir

Şub 22 07:31
Yaşam

İçimiz hep çocuk: Ebeveyn tutumlarının kariyer ve sosyal hayatımıza etkisi

Şub 22 07:11
Fikir & Yazı

Kendinden daha bilgili birisini dövdüğünde sen ondan daha bilgili olamıyorsun

Şub 22 07:02
Politika

Bela okutan çaresizlik

  • Fikir & Yazı
  • Eylem & Etkinlik
  • Fotoğraf & Karikatür
  • Kitap & Dergi
  • Belgesel & Film
  • Müzik & Video
  • Yukarı Dön