Erdoğan, siyasetteki başarısını, büyük oranda rakiplerinin dağınıklığına borçlu…
İstanbul’u kazandığı 1994 yerel seçimini hatırlatalım: Merkez sağ ve merkez sol, ikişer partiden ikişer adayla yarıştı. Merkez sağdaki ANAP ve DYP’nin iki adayının toplam oyu, 37,5 idi. Merkez soldaki SHP ve DSP’nin iki adayının toplam oyu 32,7 idi. Hiçbiri diğeri lehine adaylıktan çekilmedi. Kampanyayı birbirlerini kötüleme üzerine kurdular. Sonunda hepsi birden kaybetti. Refah Partisi’nin adayı Erdoğan, İstanbul’u yüzde 25 oyla kazandı ve tam 25 yıl yönetti. Dile kolay: 25 yıl… Muhalefetin, ancak birleşerek kazanabileceğini anlaması, çeyrek asır sürdü. 2019 yerel seçiminde Ekrem İmamoğlu, muhalefet partilerinin ortak adayı olarak İstanbul’u geri aldı.
Aynı seçimde Ankara’yı hatırlayalım: Merkez sol ve merkez sağda ikişer parti, ikişer adayla yarıştı. Merkez soldaki SHP ve DSP’nin adaylarının toplam oyu yüzde 34,5’tu. Merkez sağdaki ANAP ve DYP’nin iki adayının toplam oyu yüzde 27 idi. Refah Partisi’nin adayı İbrahim Gökçek, Ankara’yı yüzde 27 ile kazandı ve tam 23 yıl yönetti. Muhalefetin, ancak birleşerek kazanabileceğini anlaması, yaklaşık çeyrek asır sürdü ve nihayet 2019 seçiminde Mansur Yavaş, muhalefet partilerinin ortak adayı olarak Ankara’yı geri aldı.
Siyaset bilmemek mi; ihtiraslara yenik düşmek mi, ne derseniz deyin, bu, affedilir hata değildir. Hep birlikte Erdoğan’ın yoluna halı döşediler. Seçmenin intikamı ağır oldu: Bahsettiğim seçimde, birleşmemekte ısrar edip iki şehri siyasal İslamcılara kaptıran sekiz adaydan ve liderlerinden hiçbiri, sonraki yıllarda siyasette tutunamadı. Ama ne çare: onların inadı, bir kuşağın hayatına maloldu.
Daha acı bir örnek vereyim: Yerel seçimdeki bu hezimetten ders almayan merkez partileri 1995’te aynı hatayı genel seçimde yaptı: Merkez sağın toplam yüzde 38, merkez solun toplam yüzde 24 oy aldığı seçimde Refah, yüzde 21,5’la aradan sıyrılıp iktidar oldu. Muhalefetin, ancak bir arada seçimi kazanabileceğini anlaması 28 yıl aldı. Şimdi bu seçimde, zar zor birleşen muhalefetin oyunu bölecek her isim, tarih boyu nefretle hatırlanacaktır.