• Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
    • Yaşam
    • Türkiye
    • Dünya
  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
    • Belgesel & Film
    • Eylem & Etkinlik
    • Fotoğraf & Karikatür
    • Kitap & Dergi
    • Müzik & Video
Adil Medya
  • Kasım 14, 2025
  • Yayın İlkeleri
  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
  • Güncel
  • Sağlık
  • Sağlık
Adil Medya
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Politika
      Yetenekli Müzeyyen: ‘AKP’ye teslim ettim’

      Yetenekli Müzeyyen: ‘AKP’ye teslim ettim’

      Ya insan?

      Ya insan?

      Kefen terziliği

      Kefen terziliği

      CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

      CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

    • Yaşam
      Eğlence maskeli öfke kültürü

      Eğlence maskeli öfke kültürü

      İki şiir

      İki şiir

      Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türkiye'ye ait askerî kargo uçağının enkazında inceleme başladı, 20 personel şehit oldu!

      Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türkiye'ye ait askerî kargo uçağının enkazında inceleme başladı, 20 personel şehit oldu!

      Bilim dünyası çözdü: Kuşlar sabah neden hep aynı saatte öter?

      Bilim dünyası çözdü: Kuşlar sabah neden hep aynı saatte öter?

    • Türkiye
      Emekliler isyanda: Aylıklar açlık sınırının kat kat altında

      Emekliler isyanda: Aylıklar açlık sınırının kat kat altında

      Ya insan?

      Ya insan?

      Hukuk vurgulu hukuksuzluk

      Hukuk vurgulu hukuksuzluk

      Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türkiye'ye ait askerî kargo uçağının enkazında inceleme başladı, 20 personel şehit oldu!

      Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türkiye'ye ait askerî kargo uçağının enkazında inceleme başladı, 20 personel şehit oldu!

    • Dünya
      Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara

      Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara

      Bölgede matruşka politikası ve Suriye!

      Bölgede matruşka politikası ve Suriye!

      Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı!

      Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı!

      Şeriata uygun emperyalizm

      Şeriata uygun emperyalizm

  • Emek
  • Kadın
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Ekoloji
  • Sağlık
  • Bilim & Teknoloji
  • Yazarlar
  • Arka Sayfa
    • Fikir & Yazı
      Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara

      Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara

      Yetenekli Müzeyyen: ‘AKP’ye teslim ettim’

      Yetenekli Müzeyyen: ‘AKP’ye teslim ettim’

      Emekliler isyanda: Aylıklar açlık sınırının kat kat altında

      Emekliler isyanda: Aylıklar açlık sınırının kat kat altında

      Ya insan?

      Ya insan?

    • Belgesel & Film
      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Kapitalizmin Yeni Silahı: Prekaryaya Dönüştürülen Göçmen Emeği

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      Toplumsal gerçekçi romanın usta kalemi Orhan Kemal

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      ''Gelincik'' Elini kirletmekten çekinmeyen bir polisin hikâyesi

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

      “Leyla ile Mecnun” ekranlara geri dönüyor

    • Eylem & Etkinlik
      Üçüncü Dünya Savaşı

      Üçüncü Dünya Savaşı

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Deniz Gezmiş - Metin Yüksel Birlikte Anılıyor

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Bizi uyutamazsınız; bu zulüm ne unutulur ne de affedilir!

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

      Anayasal Düzen ve Adalet Devleti paneli

    • Fotoğraf & Karikatür
      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      TESK Genel Başkanı: Okul alışverişleri için en az 10-12 bin lira gerekiyor

      Metafor

      Metafor

      Günün karikatürü

      Günün karikatürü

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

      LeMan'dan İsrail kapağı: Hangi hayvan hastaneleri vurur ki?

    • Kitap & Dergi
      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Kadire Bozkurt: Ben yazarken okur henüz yoktur

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Fuat Sürmeli'nin Yeni Kitabı Raflarda: “GÖLGEDEKİ GERÇEK”

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitap toplama düşkünlüğü

      Kitapların yalnızlığı

      Kitapların yalnızlığı

    • Müzik & Video
      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      4 gün sürecek 'Kuzey Fest'in programı belli oldu

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Efendiler Bunun Neresi Yalan

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Gökberk Uğurlu: “Düne takılı kalmak, önümüzü görmemizi engelliyor.”

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

      Grup Yorum üyeleri için dayanışma konseri

Taylan Doğan

Taylan Doğan

Erdoğan Başkan Olamazsa Faşizm Bitecek mi?

Mayıs 29, 2015 Yazılar 0 comments

Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest

AdiLMedya – Geçen hafta Adana ve Mersin’de HDP binalarına yönelik bombalı saldırılar, HDP’nin seçim çalışmalarına yönelik baskılara yeni bir boyut kazandırdı. Medyaya yansıyan bilgiler, bombalı saldırıların profesyonel şekilde yapıldığını gösterdi. Bombaların eşzamanlı olarak patlatılması ve Adana’da rutin seçim koordinasyon toplantısının olacağı saate denk getirilmesi, 90’lı yıllardaki provokasyonları hatırlatır nitelikteydi. Adana’daki toplantının tesadüfen ertelenmemesi halinde çok sayıda kişinin ölebileceğini veya ağır yaralanabileceğini bizzat partililer dile getirdiler. Bombalı saldırıların çok sayıda insanın canına kast etme amaçlı olduğu açıktı.

Adana ve Mersin’de HDP’ye yapılan bombalı saldırılar kuşkusuz şiddeti acımasızca tırmandırma amacı taşıyordu. Fakat farklı bir kategoride olmakla birlikte, seçim çalışmalarının başlamasından bu yana HDP’ye yapılan ilk saldırı bunlar değildi.

Kamuoyunca bilindiği gibi, seçim sürecinin resmi olarak başladığı 1 Şubat 2015 tarihinden bombalama eylemlerine kadar HDP’nin seçim çalışmalarına yönelik yaklaşık 60 farklı merkezde 120 saldırı gerçekleşti.[1] Saldırılar, HDP bina ve ofislerinin taşlanmasından kundaklanmasına ve silahla ateş edilmesine, parti üyelerinin darp edilmesinden bıçaklanmasına ve yer yer kalabalık grupların linç girişimlerine kadar farklı şiddet düzeylerinde seyretti.

Saldırılardan Doğrudan AKP mi Sorumlu?

Adana ve Mersin’de HDP binalarına yapılan bombalı eylemlerin ardından HDP Eş-başkanları saldırılardan AKP’yi sorumlu tutan açıklamalar yaptı. HDP liderliğinin gerek bombalı saldırılardan gerekse seçim çalışmalarını hedef alan daha önceki saldırılardan doğrudan AKP’yi sorumlu tutması doğru ve gerçekçi midir? Yoksa bu tutumu, yüzde 10 barajını aşmak için oy kazanmak amacıyla Erdoğan karşıtlığını merkeze alan seçim stratejinin bir devamı olarak mı değerlendirmek gerekir? Eğer ikinci seçenek geçerliyse, bu stratejinin seçim sonrasına dönük handikapları nelerdir?

Türkiye’de yaşayan her muhalif, Adana ve Mersin’deki bombalama eylemleri gibi “profesyonel” saldırıların Erdoğan/AKP gibi siyasi güç odaklarınca gerçekleştirilmeyeceğini, ayrıca isteseler bile böyle bir imkânlarının olmadığını bilir. Etnik çatışma yaratmaya ve seçimler öncesi potansiyel HDP seçmenlerini pasifize etmeye dönük bu tür katliam girişimleri, “derin devlet” dediğimiz, AKP’nin kontrolü dışındaki yapıların işidir.

AKP’nin, HDP’ye dönük diğer saldırılarda suç ortaklığı olduğu doğrudur. Çünkü parti örgütü basmak, kundaklamak, seçim çalışması yapan aktivistlere saldırmak gibi eylemler, normal kolluk güçleri devreye sokularak kolaylıkla önlenebilir. Erdoğan’ın ve AKP’nin önde gelenlerinin HDP’yi hedef gösterdikleri de doğrudur. Fakat sanırım şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Erdoğan’ın başkanlık projesi gündemde olmasaydı ve hatta AKP iktidarda olmasaydı da, HDP gibi bir partiye benzer saldırılar –hatta belki daha da şiddetlileri– yine yapılırdı.

Türkiye’nin yakın tarihini bilenler açısından sorunun derinliği ortadadır: Mevcut faşizan sisteme muhalif olan ve geniş bir örgütlülük oluşturmaya çalışan her toplumsal hareket, karşısında güvenlik güçlerinin tertiplediği provokasyonları ve bu provokasyonların kitle temeli olmaya dünden razı, Türk-İslam faşizmini içselleştirmiş geniş bir kitleyi bulacaktır. 

Dolayısıyla, HDP liderliğinin bizzat Erdoğan’ı (“seni başkan yaptırmayacağız”) ve ardından AKP’yi hedef alan seçim kampanyasının, çok daha kapsamlı bir demokrasi ve barış mücadelesinin gerekliliğini talileştirdiği rahatça söylenebilir.

“Seni başkan yaptırmayacağız” ifadesinde somutlaşan seçim kampanyasının, şimdiye kadar HDP ve öncellerine oy vermeyen Türkî kesimlerden (Türk Aleviler, CHP tabanı) oy almak, böylelikle barajı aşmak hedefi açısından “işe yarar” bir politika olduğu ileri sürülebilir.

HDP’nin barajı aşması, Erdoğan’ın başkanlık sistemiyle kurmayı hedeflediği, toplumu Türk-İslamcı ideoloji ve klientalist rant ağları aracılığıyla “fethetme”yi amaçlayan vesayetçi sistemin önlenmesi açısından kuşkusuz son derece kritiktir. Başkanlık sisteminin rafa kalkması ve AKP’nin nispeten zayıf bir parlamento desteğiyle iktidar olması, siyasi alanda bir hegemonya boşluğu yaratır, AKP’nin çözülmesini hızlandırır ve böylelikle ülkenin Batı’sındaki “toplumsal muhalefete”, moda tabirle bir “nefes alma” alanı yaratır.

Bununla birlikte “nefes alınacak” bir alana kavuşmanın, kapsamlı bir demokrasi ve barış mücadelesiyle aynı şey olmadığının ne kadar farkındayız, bundan pek emin değilim. Bu noktada bir düşünce deneyi yapalım. 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aştığını varsayalım. 8 Haziran günü karşımızda, çözüme kavuşturulmamış bütün temel sorunlarıyla birlikte yine aynı Türkiye olacak. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan anti-demokratik yasaları, 12 Eylül artığı anayasası, gün geçtikçe artan kadına dönük şiddeti, gerçek bir barış sürecine evrilmemiş, kırılgan bir çatışmasızlık durumu ve Kürt sorununda devletçi tezleri içselleştirmiş geniş toplumsal tabanıyla aynı Türkiye’ye uyanacağız. Bu Türkiye tablosunun, Erdoğan’ın başkanlık projesinin engellenmesi ve AKP iktidarının parlamento desteğinin zayıflatılması ya da AKP’nin (muhtemelen MHP ile) bir koalisyona zorlanmasıyla değişmeyeceği aşikâr olsa gerek.

Bu durumunun aşikâr olmasına karşın, ülkenin Batı’sında HDP etrafında kümelenen ve/veya HDP’yi destekleyen muhalif kesimlerden, seçim propagandasının ağırlıkla Erdoğan ve AKP karşıtlığına indirgenmesine itiraz gelmemesi ilgi çekicidir. Bu nedenle üzerinde durmaya değer.

Dolayısıyla, her ne kadar “seni başkan yaptırmayacağız” çizgisindeki seçim kampanyası söylemi HDP eş-başkanları ve yöneticileri tarafından üretilse de, Batı’daki muhalif kesimler arasında bu söylemin alıcısının epeyce fazla olduğu söylenebilir.

Taban Çalışması Yapmadan “Demokrasi Beklemek”

Bu tablo bana iki dönemi hatırlatıyor. Birincisi, 2002-2006/7 dönemi. Bu dönemin başlangıcında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik başvurusu kabul edilmişti ve demokratikleşme-özgürlük talepleri toplumda “AB rüzgârının” esmesine neden olmuştu. Türkiyeli muhaliler, kirli savaşın yürütüldüğü ve ağır insan hakları ihlallerinin gerçekleştirildiği 90 yıllardan epeyce yorgun çıkmışlardı. 2000’lerin başında AKP’nin de askeri vesayet karşısında AB yanlısı bir tutum alması, AB sürecinin motoru olacağı bir demokratikleşme beklentisi yarattı. Batı’daki toplumsal muhalefet bileşenleri, AB eliyle nihayet demokratik bir Türkiye’nin inşa edileceği ümidine sarılmış ve bir nevi rehavete kapılmışlardı.

2005’lere geldiğimizde ise Almanya-Fransa’nın ırkçı politikaları AB’ye egemen oldu ve Türkiye’nin ancak “özel statülü ortak” olabileceği açıkça ifade edildi. Yine Türkiye devletinin baskıcı yapısıyla baş başa kaldığımız yeni bir döneme girmiştik. 2005’te Türk Ceza Kanunu’nda (TCK), 2006’da ise Terörle Mücadele Yasası’nda (TMY) önemli değişiklikler yapıldı; “devlete karşı işlenen suçlar”ın kapsamı genişletildi ve cezalar ağırlaştırıldı. Hemen ardından Hrant Dink’in de içinde bulunduğu muhalif ve liberal aydınlara karşı, “Türklüğü aşağılamak” ve başka suçlardan peş peşe davalar açıldı. Bu dava bombardımanı karşısında, “AB konjonktüründe değil miydik?” düşüncesiyle hareket eden Türkiyeli muhalifler âdeta paralize oldular. Yargılanan yazarlarla dayanışma kampanyaları geliştirilemedi ve Hrant Dink’in katledilmesine doğru giden sürecin önüne geçilemedi.  

Benzerlik kurduğum ikinci dönem, Gezi İsyanı sonrasındaki forumlar süreci. Gezi İsyanı, AKP’nin seküler kesimleri Türk-İslam kuşatmasına alma çabasına karşı gerçekleşmişti. Bu yönüyle doğal olarak AKP ve Erdoğan karşıtıydı. Bununla birlikte, kentsel alanların rant sevdasıyla talana açılması başta olmak üzere birçok toplumsal soruna bir tepki olarak da gelişmişti. Gezi İsyanı, sonrasında oluşan forumlarda parlamento-dışı bir toplumsal harekete dönüşebilirdi. Maalesef böyle olmadı. Ağır basan eğilim, yerel sorunlar etrafında örgütlenen bir hareket yaratmak değil, AKP ve Erdoğan karşıtlığını korumak ve sürdürmek oldu. İstisnalar var olmakla birlikte, Gezi İsyanı’ndan geriye “bir gün mutlaka Erdoğan ve AKP’nin iktidardan düşeceği” ümidi kaldı.

Şimdi de barajı aşmaya ve Erdoğan’ın başkanlığını önlemeye kilitlenmiş durumdayız. HDP’yi destekleyen Türkiyeli muhalifler cephesinde yerellerde örgütlenmek ve tabandan bir değişim yaratmak gibi kuşatıcı bir proje hâlâ göremiyoruz. Böyle olunca, barajı aşmaya ve Erdoğan’ı “başkan yaptırmama” çizgisine fazlasıyla angaje bir ruh halinin, seçim sonrasında oluşabilecek yeni koşullar karşısında bocalamaya son derece yatkın olduğunu düşünüyorum.  

 

 

 

 

[1] HDP Hukuk Bürosu’nun verilerine göre, 16 Nisan’dan bu yana 56 merkezde saldırılar yapıldı. Bkz. <<

Bağımsız Gazeteciler Platformu P24’ten Efe Kerem Sözeri 1 Şubat 2015’ten başlayarak ayrıntılı bir rapor oluşturdu. Sözeri’ye göre, bombalı saldırıların yapıldığı güne kadar HDP binalarına, seçim stantlarına ve seçim çalışması yürüten partililer ile gönüllülere çeşitli biçimlerde 120 saldırı gerçekleştirilmişti. Rapor için bkz. << 

Taylan Doğan


Yorumunuzu bırakın


İlgili Haberler

1951–2025 arası TL’nin Dolar Değeri, Enflasyon ve Alım Gücü Analizi Fikir & Yazı
Kasım 8, 2025

1951–2025 arası TL’nin Dolar Değeri, Enflasyon ve Alım Gücü Analizi

Tanrı’nın Varlığının Ontolojik ve Epistemolojik Kanıtı Fikir & Yazı
Ekim 30, 2025

Tanrı’nın Varlığının Ontolojik ve Epistemolojik Kanıtı

Kur´an´da ´Üsttekiler´ ve ´Alttakiler´ Fikir & Yazı
Ekim 15, 2025

Kur´an´da ´Üsttekiler´ ve ´Alttakiler´

ZAMAN AKIŞI

Kas 14 14:32
Gündem

Küresel ısınmanın sefası zenginlere, cefası halklara

Kas 14 12:30
Arkasayfa

Yetenekli Müzeyyen: ‘AKP’ye teslim ettim’

Kas 14 12:17
Emek

Emekliler isyanda: Aylıklar açlık sınırının kat kat altında

Kas 14 12:04
Arkasayfa

Ya insan?

Kas 14 11:53
Arkasayfa

Kefen terziliği

Kas 14 10:32
Arkasayfa

Allah’ın Hikmetlerinin Zuhur Ettiği Örnekler

Kas 13 12:11
Arkasayfa

İnsan Bedeni Üzerindeki Görünmez Disiplin

Kas 13 11:18
Arkasayfa

CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Kas 13 09:38
Gündem

Bölgede matruşka politikası ve Suriye!

Kas 13 09:33
Gündem

Bisküvi kokulu bir direniş: Lübnan’da mezhep değil sınıf savaşı!

Kas 13 09:29
Arkasayfa

Hukuk vurgulu hukuksuzluk

Kas 13 09:27
Gündem

Şeriata uygun emperyalizm

Kas 13 09:24
Arkasayfa

Eğlence maskeli öfke kültürü

Kas 13 09:18
Ekonomi

Günlük 650 liralık hayatlar için aile yılı

Kas 13 09:12
Ekonomi

Küresel emeklilik endeksi açıklandı: Türkiye sondan dördüncü sırada

Kas 13 08:49
Kadın

DEM Parti Kadın Meclisi’nden 25 Kasım açıklaması: Alanlarda olacağız

Kas 12 10:27
Sağlık

Genç yaşta kalp krizi neden daha ölümcül? ‘Kollateral damar’ uyarısı

Kas 12 10:21
Arkasayfa

‘Olgunlaşma’ dönemine giriyor, ABD kapısını İspanyol Iberia ile açıyor

Kas 12 10:16
Arkasayfa

İki şiir

Kas 12 10:11
Gündem

Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türkiye’ye ait askerî kargo uçağının enkazında inceleme başladı, 20 personel şehit oldu!

Kas 12 10:00
Arkasayfa

İBB iddianamesinde İmamoğlu’nun 2 bin 352 yıla kadar hapsi istendi

Kas 12 09:58
Gündem

Bilim dünyası çözdü: Kuşlar sabah neden hep aynı saatte öter?

Kas 12 09:52
Ekonomi

Fiyatlar arttı, alım gücü düştü , pazarcı da yurttaş da dertli: Geçinemiyoruz

Kas 11 13:27
Ekonomi

2026’da asgari ücret ne kadar olacak?

Kas 11 13:16
Ekonomi

FAO verileri: Dünyada fiyatlar düşüyor, Türkiye’de gıda maliyetleri zirvede

Kas 11 12:21
Gündem

ABD’de hükümetin yeniden açılacağı beklentisi piyasalarda risk iştahını artırdı

Kas 11 10:17
Gündem

Asgari yaşamlar

Kas 11 10:10
Ekonomi

Çalışma Bakanlığının bütçesi komisyonda: Çocuk işçilikle mücadele değil, patronlara teşvik arttı

Kas 11 10:08
Ekonomi

10 genç işçiden dördü kayıtdışı

Kas 11 10:06
Ekonomi

Sanayi üretimi dibi gördü